Yine yağmur, yine sel

Bir ayı biraz aştı. Kanal 52’de Soner Cabbar’ın hazırlayıp sunduğu Samsun konuşuyor programına AK Parti Canik İlçe Başkanı Sayın Yılmaz Hocaoğlu’na “Ya orada sel olursaé diye bir soru sormuştum. Sayın Hocaoğlu da cevap verirken “Samsun’da yüz yılda bir öyle yağmur yağar” demişti.

Ertesi gün şiddetli yağış 14 can ve milyonlarca liralık maddi zarara yol açmıştı…

Bir ayı yeni aştık.

Yine Kanal 52. Yine Soner Cabbar’ın sunduğu Samsun konuşuyor programı.

Programın konuklarından birisi Mimarlar Odası Samsun Şube Başkanı Sayın Selami Özçelik.

Konu Atakum’daki dereler ve derelerin çevresi.

Soner Cabbar ısrarla soruyor:

Samsun’un bir risk haritası yok mu, benim oturduğum yerin hangi ölçüde riskli olduğunu örenmek istiyorum.

Bu program önceki gece yani pazartesi akşamdan başlayıp Salı gününün ilk saatlerinde yayınlandı.

Programdan birkaç saat sonra yine şiddetli yağış ve yine sel…

Sanırım aramızda “bir şom ağızlı” var.

Acaba kim?

XXX

Temel ağacın dalına oturmuş, Nasreddin Hoca gibi oturduğu dalın dibine testereyi dayamış, kesmeye başlamış...

Olayı gören komşusu aşağıdan bağırmış, “Yapma... Düşeceksin...”

Temel aldırmayıp devam etmiş...

Sonuç belli; dal kopmuş, Temel düşmüş...

Sonra belini tutarak doğrulmuş ve komşusuna bağırmış;

“-Şom ağızlı... Ağzını açtın, bak ne oldu...”

XXX

Aslına bakılırsa Samsun’un bu durumu “bir şom ağızlının” ikide bir selden bahsetmesinden kaynaklanmıyor.

Plansız programsız alt yapıdan kaynaklanıyor.

Sen bu vatandaşın parasıyla Büyükşehir Belediye Başkanı olarak hizmet üreteceğine kafeler açıyor, gemicikler alıyor sonra da sana oy vermeleri için seçmenleri yedirip içirip eğlendiriyorsun.

Bunu hem de 14 kişinin can verdiği sel felaketinden iki gün sonra gemiciğinde davul zurna eşliğinde elemanlarını oynatarak yapıyorsun.

İnsanda biraz yüz, biraz utanma olur.

Aslan heykellerini dikseydiniz ya sel sularının önüne belki durdururdunuz afatı.

XXX

Atakum’daki sel felaketi sadece aşırı yağıştan mı?

Elbette değil.

İlçeyi ikiye bölen ve Çin Seddini andıran Hafif Raylı sistemin plansızlığının hiç mi dahli yok bunda.

Teknik kişiler çıksın anlatsınlar.

Aslında gören göz kılavuz istemez denir ya, aynen öyle.

Yağışta Hafif Raylı su aldı bayanlar ve de baylar.

Yolu su doldu.

Tren işlemedi, alt yapı olmadığı veya yeterli olmadığı için rögarlardan su taştı.

Cadde ve sokaklar dereye döndü.

İnsanlar perişan oldu.

Evleri su bastı.

Tek teselli can kaybının olmamasıydı.

Ne diyelim; Allah beterinden saklasın…

BELEDİYE MECLİSLERİ VE İMAR DURUMU

Belki zamanı değil, belki de tam zamanı bu konuya değinmenin.

Elime bir belediyenin Meclis toplantısıyla ilgili çağrı kağıdı geçti.

Belediye Başkanının imzaladığı ve meclis üyelerine gönderilen toplantı davetinde, gündemde kaç madde olduğu da yazıyor.

11 maddelik gündemin 9 maddesi uygulama imar planında imar plan değişikliklerini, bir maddesi sokak isimlerinden bazıların değişmesini bir maddesi de, sıkı durun şimdi, “Çatı aralarında bağımsız bölüm oluşturabilme koşullarının görüşülmesini”  içeriyor.

Bir belediyenin meclisi sadece bu işlerle ilgileniyorsa sanırım bir yerlerde bir hata yapılıyordur.

Bu bir belediye…

Siz diğer belediyeleri de düşünün hele.

Hele de büyük belediyeleri.

Tüm Türkiye’yi de düşünün.

İmarıyla bu kadar uğraşılan Türkiye’nin savunulmasıyla da aynı ölçüde uğraşılsa vatan evlatlarının şehit haberleri gelmez, anne ve babaların yürekleri dağlanmaz.

GÜNÜN FIKRASI

Bir işadamı, oldukça yoğun ve yorucu geçen bir seneden sonra tatile çıkmaya karar verir. Eşi de kendisi gibi meşgul olduğu için birlikte tatil yapacakları bir dönem ayarlamak zor olur. İspanya kıyılarında bir otel bulur ve bulduğu ilk uçakla oraya gider. Otele yerleşirken bir aylık bir rezervasyon yaptırır. Bir hafta kadar güzelce tatil yaptıktan sonra, bir akşam yemeğinde garson kendisine bir mektup iletir. Mektubu okuyan işadamı, tatilini geçirdiği otelin yöneticisinin yanına gider. "Ne yazık ki tatil sona erdi..." Yönetici şaşırır ve üzülür. "Ama beyefendi, bir aylık rezervasyon yaptırmıştınız, ne oldu böyle aniden?" İşadamı çaresiz bakışlarla cevap verir: "Evet bir ay kalacağım, ama tatil bitti. Karım işinden izin almayı başarmış ve iki gün sonra burada olacakmış..."

GÜNÜN SÖZÜ

İnsanlar çıkarları için hakları için olduğundan daha gayretli savaşır. Napolyon

DUVAR YAZISI

Kör ata ha baş sallamışsın ha göz kırpmışsın, ne çıkar..