Samsun Büyükşehir mi Bütünşehir mi hangisiyle iste onun belediye başkanı Yusuf Ziya Yılmaz aciz desem değil, değil de ne hikmetse verdiği sözleri bir türlü tutamıyor.
Bunlardan birisi İstiklal Caddesi…
Ramazan Bayramı öncesi tamamlanacak ve vatandaş iki bayram yapacak demişti, olmadı.
Yani verdiği sözü tutamadı.
Bir tane de Atakum sahilinde var.
Sözün ona sahile yol yapılıyor.
Yapılıyor da ne zaman tamamlanacağını Yılmaz dahil kimse bilmiyor.
Hani en erken zamanda tamamlanacaktı?
Öyle deniliyordu ya.
En erken zamanın ne olduğunu kimse söylemedi.
Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunun yüzüncü yılı olabilir mi?
Bu mantıkla o da olmaz, çünkü Yılmaz o zamana kadar o koltukta kalamaz.
Kalsa kalsa önümüzdeki yıla kadar kalır o koltukta, oradan da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yolunu tutmak için yola çıkar.
Yola çıkmak ne demek, o yola çıkmış bile.
Siz Yılmaz’ın ilçe ilçe neden dolaştığını sanıyorsunuz?
Belediye hizmetlerinin nasıl olduğunu öğrenmek için mi yoksa ben buradayım temayülde bana oy verin demek için mi?
Ey temayül, sen ne büyüksün, insanı işte böyle vatandaşın ayağına getirir sonra da sana bağlı müdürleri siyasetçilerin gözü önünde fırçalattırırsın.
BİR FOTOĞRAF VE KALDIRIM YAPIMI
Samsun’da kaldırımların kilit parke ile nasıl yapıldığını görmeyeniniz kalmamıştır.
Yollar sökülür, sonrasında yeniden kenarları düzenlenin ardından kumlar serilir ve parke taşlar yerleştirilir.
Bir metrelik yolun yapımı için kaç işi kaç saat çalışır hesabı bile yapılmaz bunun.
Çünkü kimse o yolun yapımı için kendi parasını harcamıyordur.
O nedenle “Bu iş en ucuza nasıl yapılır” düşüncesine girmez.
Ancak eloğlu resimde de gördüğünüz gibi bu işin yapımını yaptığı makineyle yola halı sermeye döndürmüş.
Bu fotoğrafı burada kullanıyorum ki Yılmaz bunu görsün, Samsun’un her tarafını kilit parke ile donatsın.
Sadece taş parası, işçi ve amele parası en az seviyede.
En ucuz ve en çok konuşulacak hizmet…
Yılmaz bunu kesinlikle kaçırmaz.
ŞENOL KUL BÜYÜK KONUŞUYOR
Terme Belediye Başkanı Şenol Kul yeni yapılacak santral konusunda büyük konuşuyor.
Tam da bundan önceki santral yapımı sırasında konuştuğu gibi…
Oysa bir atasözü vardır; Büyük lokma ye ama büyük söz söyleme…
Terme’nin Kozluk beldesinde, artık Terme’nin mahallesi, OMV Türkiye Elektrik bir santral yaptı.
Bu santralın planlanmasından yapımına kadar, o dönemde Kozluk Belediye Başkanı olan Şenol Kul karşı durdu.
Çevre adına karşı durduğunu söyledi o zamanlar.
Yatırımcı firma bir okul yaptırmaya başladı ve santral işletmeye açıldı.
Şimdi harıl harıl çalışıyor ve elektrik üretiyor.
Karşı durulduğu gibi sıcak su denize dökülüyor mu, denizde balıklar ölüyor mu bilmiyorum.
Kozluk’a bir okul kazandırıldı ya…
Milyar dolarlık yatırım için diş kiri yani sizin anlayacağınız.
Şimdi yeni yatırımcılar gelmiş Kozluk’a.
Şimdi Terme Belediye Başkanı olan Şenol Kul yine “İstemezük” edebiyatına başlamış.
Bu sesinin daha gür çıkmasını istiyorum.
Bu yatırım öncekine benzemiyor.
Hakikaten çevre felaketi denilecek cinsten.
Yani OMV’den bazılarının özür dilemesine yol açacak bir yatırım olacağa benziyor.
Ancaaaakkkk.
Samsun enerji yatırımlarının üssü olacakmış ya.
Samsun’da kaç tane enerji santralı kurulduğundan veya Kozluk’a kadar kaç tane daha santral kurulacağından kimin haberi var?
Samsun’u haritada bu yatırımların merkezi diye işaretleyenler Şenol Kul’u mu dinleyecekler yani…
Boş ver be başkan, nasıl olsa iş olacağına varıyor.
17 Bin kişinin çalışacağı tersane yerinden çam ağaçlarını söktürüp kentin çeşitli yerlerine diktirenler kümesin horozu gibi dolaşmıyor mu???
Dedim ya iş olacağına varıyor, sen sen ol kimseyle kötü olma.
Çünkü değmiyor…
GÜNÜN FIKRASI
Temel, Demir Yollarında hat bekçisiydi. Herkes gibi onun da hayatta bir ideali vardı: Makasçı olmak. Sonunda sınava girdi. Müfettiş sordu:
"İki ekspres aksi yönlerden aynı hat üstünde birbirlerine yaklaşmaktalar. Bu durumda ne yaparsın?"
"Bir tanesini başka hatta alurum."
"İmkansız. Raylar donmuş vaziyette. Makas çalışmıyor."
"O zaman kırmizi bir bayrak sallarum."
"Vakit gece. Kimse seni göremez."
"Kırmızı bir fener sallarum."
"Memlekette gaz kıtlığı var."
"O zaman elime geçen her türlü tahta ve odunu hattun üstüne yığar ve tutuştururum."
"Ya kibritin de yoksa?"
Zavallı Temel’in alnından ter damlıyordu. Sonunda içini çekti:
"O zaman karumu çağırırım."
Müfettiş şaşırdı:
"Karını mı çağırırsın? Bu işle ne ilgisi var karının?"
"Az sonra çıkacak şamatayı o da görsun barim…"
GÜNÜN SÖZÜ
Yaşlanarak değil yaşayarak tecrübe kazanılır, zaman insanları değil armutları olgunlaştırır. Peyami Safa
DUVAR YAZISI
Zannetmeyin ki her susan konuşmaktan acizdir…