Yerel yönetim seçimleri yaklaşırken Samsun’da durum değişecek ve belediyeler el değiştirecek mi diye bir soru sordum kendime?
Sordum ve cevabını da hiç düşünmeden verebildim.
Sabah zihnim açıkken yani söylenenleri duymadan ve kafam karışmadan verdim cevabı da ondan sanırım.
Kim mi kazanır seçimi?
AK Parti kazanır.
Samsun’un bazı bölgelerinde münferit seçim alabilecek şahıslar olabilir, farkındaysanız partiler demiyorum, bu da sonucu değiştirmez.
Gezip duruyorum.
Her gördüğüme de aynı soruyu soruyorum:
“Samsun’da hangi parti birinci olur?”
Aldığım cevabın büyük bölümü “AK Parti” şeklinde oluyor.
Samsun’da biraz MHP biraz da CHP çıkıyor.
Belki sahaya geç çıktıkları için henüz “SP” diyene çatmadım.
Seçim günü yaklaştıkça mutlaka karşılaşacağım o cevapla, içimde öyle bir his var.
AK Parti kazanır dedim ancak “rekor” diyenler sanırım yanılıyorlar ve “gönüllerinden geçeni” söylüyorlar.
Gezip gördüğüm yerlerde AK Parti’nin en büyük handikabının Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı ve adayı Yusuf Ziya Yılmaz olduğunu gördüm.
Seçmen artık 1”Yılmaz’ı sevmeyi” bırakmış aleyhine dönmeye başlamış.
Ne diyorlar kendisi için?
Yüzü gülmüyormuş…
Yılmaz’ın bu tutumunun AK Parti’nin alacağı oyları aşağıya çekeceği de seçmen tarafından belirtiliyor.
Yılmaz bu kadar itici mi peki?
Çevresi kendini bu yola itiyor olabilir…
Konuyla ilgili son birkaç satır.
Yusuf Ziya Yılmaz 2009 seçimlerinde yüzde 48 gibi bir rakamla koltuğa oturmuştu.
AK Parti’nin aldığı oy ise yüzde 63 dolayındaydı.
Bu gazeteyi elinizde tuttuğunuz bugün Yusuf Ziya Yılmaz’ın alabileceği oyun yüzdesini öğrenmek istiyor musunuz?
En az sekiz puan gerilemiş durumda.
Yılmaz’ın oyları gerilerken Ferhat Günaydın ve Tarık Cengiz’in oylarının yükselmekte olduğunu söylemeye gerek var mı?
Gerçi seçine daha çok zaman var.
Seçinim “son geceki hareketlerle alındığı” düşünülecek olursa bu günden sonuç söylemek mümkün görünmeyebilir.
Ancak tehlike işin neresinde biliyor musunuz?
Yılmaz kendi oylarıyla birlikte bazı ilçelerde de oyları düşürüp seçimi zora sokar mı?
İşte sanırım bütün mesele bu…
BAŞKANLAR TEMİZLİĞE DİKKAT!
Özellikle de İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş’ın üzerinde çok titizlikle durduğunu bildiğim için uyarmak istedim.
Atakum’da, İlkadım’da ve Canik bölgesinde son zamanlarda bu konuya gerektiği kadar dikkat edilmediği konusunda şikayetler var.
Vatandaş, “artık sokaklarımız gerektiği kadar temizlenmiyor ve çöplerin alınmasında da aksaklıklar yaşanıyor” diyorlar.
İşin ucunu salmış çalışanlar olabilir.
Başkanlar gerekli talimatı veriyorlardır da uygulamayı kim kontrol edecek?
“BEN BÜYÜKŞEHİR’İN PERSONELİYİM”
Geçtiğimiz cumartesi günü sabah saat 09 sıralarında Şehir Kulübünden doğu yönüne yürüyordum.
Yolun kenarında otomobil park etmiş. Görevli bayan camına pembe bir kağıt bırakıyordu.
“Sabah sabah ne bu” diyecek oldum.
Gayet kibar olarak “görevimi yapıyorum” dedi.
Doğru görevini yapıyordu, yani görevinin bilincindeydi.
“Ceza makbuzu koyuyorsunuz cama, sizin ceza kesmeye hakkınız ve yetkiniz var mı” diye sordum bu kez.
Giydiği parkanın göğsünün üzerindeki Büyükşehir Belediyesi’nin arkasını gösterdi ve “Ben Büyükşehir Belediyesinin elemanıyım elbette yetkim var” dedi.
Oysa bu armanın simetrisinde firmanın da arması vardı.
Şimdi buradan soruyorum ve Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz’dan cevap bekliyorum:
Bu görevliler Belediyenin elemanları mı, yoksa belediyenin de ortak olduğu bir özel firmanın elemanları mı?
Biliyorum cevap vermeyecek Yılmaz.
Çünkü cevap veremeyecek…
GÜNÜN FIKRASI
Cenaze arabası şoförü Temel, yolda yürüyen bir kıza seslenmiş;
-Şşşttt... Gelsene arabayla gezelim...
Kız tepki gösterip, “Hadi ordan be” diye bağırınca Temel kızmış;
-Sen ne diyon beee... Millet bu arabaya binmek için ölüyo ölüyorooo...
GÜNÜN SÖZÜ
Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık tutulduğunda; beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak. Şef Seattle
DUVAR YAZISI
Kızlar gizemli erkeklerden hoşlanıyor diye mahallede kar maskesiyle dolaşıyorum…