Yazarlar // 9 Ağustos 2016 Salı 00:00
Ragıp GÖKER
Pazar günü, ay yıldızlı bayrağımızla İstanbul’daki Yenikapı alanını dolduran 5 milyona yakın kişinin katılımıyla yapılan miting, Türk halkının söz konusu vatan olduğunda sağcısıyla, solcusuyla bir araya gelebileceklerini göstermiştir.
Bazı gazeteler miting haberini ‘’BİZ’’ olduk diye vermiş.
Doğrudur, Pazar günü eksiklerimize rağmen yeniden birlik olabildik.
Gazete haberlerini ve köşe yazılarını internetten canlı olarak yorumlayan Mehmet Yazıcı, dün köşe yazımı okuduktan sonra ‘’HDP ve meclis dışındaki partiler de meydanda olsaydı, daha iyi olmaz mıydı?’’ diye sormuş.
Yazıcı haklı.
Herkesi konuşturmak elbette mümkün olmazdı belki ama sanat ve spor dünyasından birçok insanın davetliler arasında yer aldığı o mitingde keşke HDP‘nin eş başkanlarından biri konuşabilseydi ve meclis dışındaki siyasi partilerin temsilcileri de mitinge davete edilebilseydi.
Ama buna rağmen muhteşem bir mitingdi, emeği geçenleri ve Cumhurbaşkanının yanı sıra üç siyasi partinin liderlerini kutlamak isterim.
Ve fakat
Partisinden gelebilecek eleştirileri göğüslemeyi göze alarak, mitinge katılan ve bir konuşma yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, övgüden fazlasını hak ediyor.
Kemal Kılıçdaroğlu konuşurken sosyal paylaşım sitelerinde CHP’lilerin eleştiri bombardımanı vardı.
‘’Utanıyorum’’ diye yazmış birçoğu.
Neden utanıyorlar anlayamadım.
Yenikapı’dakilerin büyük çoğunluğunun AK Partili olduğu doğrudur.
O meydana da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı dinlemek için gelmişlerdi ama Kılıçdaroğlu'nun, Erdoğan’ı dinlemek için gelen kalabalığa CHP’nin düşüncelerini anlatma fırsatı yakalaması da önemli bir durumdur.
CHP’liler, bir taraftan partinin oylarının 20-25 bandına takılmasını eleştirirken, partiyi yönetenlerin CHP’liler dışından oy devşirme gayretlerini eleştiriyorlar.
Yaklaşık 5 milyon insanın katıldığı mitingi bütün televizyonlar canlı yayınladı biliyorsunuz.
Kılıçdaroğlu, düşüncelerini o miting sayesinde anlatma fırsatı yakalamıştır.
Ey CHP’li, sen değil miydin, ‘’CHP darbeleri destekliyor ve darbelerden besleniyor’’ diye yapılan propagandadan rahatsız olan.
Genel Başkan çıktı ve darbelere karşı olduğunu, sonuna kadar demokrasiyi desteklediğini söyledi.
Fena mı oldu.
Düne kadar, ‘’Camiye, kışlaya, adliyeye siyaset girmesin’’ diyen sen değil miydin?
Şikayetçi olduğun bütün bu şeyleri, 12 madde altında toplayarak bir manifesto gibi Genel Başkanın milyonlara karşı söyleme fırsatı yakaladı.
Fena mı oldu.
Kışla, cami ve yargı siyasetten arınırsa ki arınmasını dilerim, bunda Kılıçdaroğlu’nun payı unutulmayacaktır.
Erdoğan ve Yıldırım tarafından yapılan daveti kabul ederek Yenikapı mitingine katıldığı için Kılıçdaroğlu, parti içinde bir süre eleştirilerin hedefi olacaktır.
Kılıçdaroğlu ve kurmayları, daveti kabul ederken bu eleştirilerin geleceğini düşünmüş olmalı.
FETÖ’cülerin başarısız darbe girişimi sonrası gelişmelerin, Erdoğan’ın Başkanlık yolunda önündeki engelleri kaldırdığını kabul etmekle birlikte, dün itibariyle Türkiye’de artık hiç kimse, CHP’yi darbeci olmakla suçlayamayacak.
Bu da CHP için büyük bir kazanım olmuştur.