Cumhuriyetimiz ikinci yüzyılının ilk ayını geride bırakmak üzere.
Ülkem zor bir yüz yıl geçirdi.
Ki;
Dağılan bir cihan imparatorluğunun yitirilen büyük topraklardan sonra elimizde sadece 'İpek bir halıya benzeyen' kadim Anadolu toprakları kalmıştı.
Basiretsiz ve öngörüsüz kimi yöneticiler tarafından birinci dünya savaşına sokulan imparatorluk, savaşa birlikte katıldığımız Almanya'nın yenilgisiyle bizim de yenildiğimiz varsayılarak, elimizde kalan son toprak parçası olan Türk Yurdu Anadolu da düşman işgaline uğramıştı.
Ordularımız dağılmış.
Yorgun ve yoksulduk.
Ve fakat.
Bir büyük kahraman ki, Mustafa Kemal Atatürk'tü onun adı.
O'nun komutasında oluşturduğumuz ordumuz düşmanı topraklarımızdan söküp atmıştı.
0 yıllar süren savaşların sonunda yorgun ve bitkindik ama yeni bir devlet kurmayı başardık.
Cumhuriyetimiz yüzyılı geride bıraktı.
Ama zor bir yüzyıl oldu.
Önce Ata'mızı kaybettik.
Daha sonra darbelerle ve muhtıralarla imtihan edildik.
Derken, Anadolu'da yediği şamardan akıllanmayan Yunanistan, Kıbrıs'ı ilhak gibi bir çılgınlığa kalkıştı.
Yine bir tokat yedi bizden ama o çılgınlık sonrası gerçekleştirdiğimiz Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında maruz kaldığımız ambargolar nedeniyle ekonomimiz büyük bir yara aldı.
Emperyalistler durmadı haliyle.
Anadolu'da yüzyıllar boyu defalarca çıkan isyanlarla şerbetli olsak da, emperyalistlerin kışkırtmasıyla 40 yıl kadar önce bölücü terör hortlatıldı.
Hala boğuşuyoruz o bela ile.
Yıkılmadık elbette.
Ayaktayız haliyle.
Ve fakat yorgunuz.
Ekonomimiz zorda.
Şehirlerimiz yatırım bekliyor ama bu yorgun ekonomiyle bunun üstesinden nasıl geleceğiz bilemiyorum.
Yeni yüzyılımızda siyasetimizin önünde çözülmesi gereken yığınla sorun var yani.
Ülkemizin bozulan ekonomik yapısından en çok etkilenen şehirlerden biri oldu Samsun.
Ülke ekonomik ve siyasal sorunlara çözüm üretirken, Samsun'da yerele dair kendi sorunlarını çözmek zorunda olacak.
Samsun, sözüm ona büyük şehir.
Ve fakat.
Bir Anadolu kasabasından çok da farklı değil.
Ekonomik yapı desen.
O hiç yok.
Sanayi çok zayıf çünkü.
''Şehrin ekonomik yapısını değiştireceğim. Şehre büyük sanayi tesisleri getirmek için katalizör görevi yapacağım'' diyerek aday olan ve bu söylemin etkisiyle seçimi kazandığı 1999 yılının üzerinden 25 yıla yakın bir süre geçti.
Y.Ziya Yılmaz katalizör olabildi mi?
Şehrin çeperlerine sanayi tesisleri konduruldu mu?
Bu şehirde 15 bin kişiye iş imkanı sağlanacağına dair seçim vaadinin üzerinden de 20 yıla yakın bir süre geçti.
Yusuf Ziya Yılmaz, o vaatlerinin hiç birini gerçekleştirilemedi ama Büyükşehir Belediye Başkanlığından alınmasına rağmen ödüllendirilir gibi milletvekili, yetmedi iktidar partisinin yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısı yapıldı.
4-45 ay sonra yeni bir seçim yapacağız.
Aday adayları bir bir sahne almaya başlıyor.
Adaylar açıklanacak birkaç güne.
Aralarından şehrimize yeni yöneticiler seçeceğiz.
Ki;
Yüzyıldır yapıyoruz bunu.
''Seçim yapmayı biliyoruz'' demeyi çok isterdim ama yüzyıllık deneyimiz gösteriyor ki, tercihlerimiz hiç bir zaman mutlu etmedi bizi.
Yeni yüzyılda eski alışkanlıklarımızdan arınabilir miyiz bilmiyorum.
Umarım ve dilerim aynı hataları yapmayız.
Madem iktidar da, muhalefet de değişimden söz ediyor.
Yeni yüzyılımızda en azından denenmişleri, yine ve yeniden denemeye kalkmayız.