Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 2023 yılına kadar hedeflediği vizyon olarak dile getirilen ‘Yeni Türkiye' kavramı, ekonomisi kalkınmış, toplumu refah içinde ve dış politikada sözü geçen bir Türkiye vaat ediyor.
‘Yeni Türkiye' kavramı iktidar partisi AKP açısından ekonomik kalkınma, refah ve güçlü bir dış siyaset anlamına geliyor.
Ancak aynı kavram başka çevrelerde başkanlık sistemi altında otoriterleşen bir rejimi, özgürlüklerin sınırlandığı ve dış siyasette yalnızlaşan bir Türkiye'yi ifade ediyor diye iddia ediliyor.
Peki, Türkiye ile Yeni Türkiye arasında ne fark vardır.
Sorsanız çoğu benim gibi bilmiyordur ne olduğunu.
Yeni Türkiye’nin kurulması için Türkiye’nin yıkılması gerekir sanırım.
Mevcut Türkiye’de ekonomik kalkınma, refah ve güçlü bir dış siyaset yaratılamaz mı?
Bütün bunları yapmak için ille de başkanlık sistemi mi gerekiyor.
Bu sorudan sonra sorulacak soru şu:
Yenisini kurmak için eskisini yıkmak mı gerekiyor.
Yani rejimi değiştirmek şart mı?
Bu ülkede rejimi değiştirmek istiyorlar iddiasıyla gençler vurulmadı mı, birileri ceza evlerine doldurulmadı mı?
Böyle bir çalışma içine girmek yani eski denilen Türkiye’yi yıkmaya çalışmak Anayasal Suç işlemek değil midir?
Anayasa Mahkemesi ne iş yapar?
Eğer böyle çalışmaları izlemeyecek ve gereğini yapmayacaksa neden orada bir dolu çalışan beslenir?
Kapatıp gitsinler…
SAMSUN VE İLÇE BELEDİYELERİ SINIFTA MI KALDI?
“Uluslararası alanda şehirlerin ve kurumların markalaşmasını sağlayan, şehirlerin tanıtımında önemli rol oynayan dünyanın en önemli yarışmalarından, ‘Golden City Awards 2016’ oylamaları sonuçlandı.
Farklı kategorilerde farklı isimlerin ve kurumların yarıştığı oylamada Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı, Yılın En Başarılı İl Belediye Başkanı ödülüne layık görüldü.
Golden City Awards’ın, geleceğin şehirlerine önemli bir bakış açısı sağlamak, şehircilik alanında süregelecek pek çok faaliyetlerle kentlerin gelişmesine, markalaşmasına öncülük etmek, bölgesel, ulusal ve uluslararası arenada şehirlerin cazibelerinin arttırmak amacıyla ilk kez düzenlediği yarışmada ödüller sahiplerini buldu. İstanbul Kongre Merkezi’nde yapılan ödül töreninde Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar ‘En Başarılı İlçe Belediye Başkanı’ ödülüne layık görüldü.”
Haber böyleydi.
Okudum, aradım taradım ancak Samsun’dan bir belediye başkanı bulamadım sıralamada.
Ne Büyükşehir Belediye Başkanını gördüm orada ne de ilçe belediye başkanlarını.
Vizyon dedikleri böyle bir şey herhalde…
Olmayınca yarışmaların tepelerinde de olamıyorsun.
Sonra da kendi çevrende “En Büyük Benim” diye kendi kendine söylenip duruyorsun.
CENAZEYE SAYGI
Küçüklüğümde, gençliğimde ve de olgunluk dönemimin başında bir cenaze geçerken oturuyorsak kalkar, araçla gidiyorsak durur ve araçtan inerek cenazeye saygıda bulunurduk.
Bu ülkede eskiden böyle alışkanlıklar vardı.
Sosyal medyada Ukrayna’da halen bu saygının sürdüğünü anlatan bir fotoğraf görünce aklıma geldi.
Bize ne olmuş böyle?
Bırakın eceliyle ölmüş birisinin cenazesinin geçmesini, şehit cenazesi bile geçerken bu saygıyı gösterenimiz artık çok azaldı.
Hep birlikte kendimizi sorgulamalıyız.
Ayıp ediyoruz ayıp…
GÜNÜN SÖZÜ
Ayakkabılarım olmadığı için üzülürdüm, ta ki sokakta ayakları olmayan adamı görene kadar. Balzac