Oslo görüşmeleriyle başlamıştı galiba.
Zamanın Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun fotoğrafıyla ülkenin dört bir yanındaki billboardlarda sergilenen AK Parti afişlerinde, anlatılan 'Çözüm Süreci', ''Analar ağlamayacak'' sloganıyla duyuruluyordu.
Yazıya böyle bir girizgahla başladım diye yazımda, adına ''Çözüm Süreci'' denilen duruma bütünüyle karşı çıktığım şeklinde yorumlanmasını istemem.
Ülkemde 40 yılı aşkın süredir yaşanan durumun son bulmasını bu ülkenin büyük çoğunluğu gibi ben de isterim.
Adına ister ''Çözüm Süreci'' densin, isterse bu süreç, ''Normalleşme'' olarak tanımlansın ama Rahmetli arkadaşım Sevki Yıldırım’ın bir paylaşımında dile getirdiği gibi 'kan yağışı' dursun artık isterim.
Ülkemin bir 'İç barışa' ihtiyaç duyduğuna inanırım yani.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Meclisimizin açılış gününde DEM Parti'ye uzattığı elle başlayan 'Yeni Çözüm Süreci'nin başlayacağına dönük tartışmaları da, yukarıda belirttiğim görüş çerçevesinde değerlendiririm.
Gündemdeki son durum ki; adına ''Yeni Çözüm Süreci'' denilen duruma, peşin hükümle karşı çıkmadığımı belirmek isterim.
Ve fakat.
Ülkemde yaşayanların büyük çoğunluğu gibi özellikle AK Parti tarafından ''Sivil Anayasa'' söylemiyle, Yeni Anayasa hazırlıklarının gündemde olduğu bir dönemde ortaya çıkmış bu sürece de, haklı olarak ihtiyatla yaklaşırım.
Ve sormak isterim:
10-12 yıl önce adına ''Çözüm Süreci'' dediğiniz durum neden başlatıldı?
Bölücü örgütün istismarı ileri sürülerek, haklı olarak süreç sonlandırıldı madem.
Şimdi ne değişti?
Bölücü örgüt, ülkemi bölme ve parçalama fikrinden vazmıgeçti?
Bölücü örgütün mensuplarınca, kayıtsız şartsız, silah bırakılarak Türk adaletine teslim olma fikri kabul mü etmiştir?
Bunların olduğuna dair bir işaret yok henüz ortada.
Bahçeli'nin elini uzattığı DEM Parti, yeni bir çözüm süreci başlatacaksa, başvurulacak ilk adresin İmralı olduğunu söylüyor.
Devletin terör örgütüyle pazarlık yapmayacağını biliyoruz ki; terör örgütü muhatap alınmamalıdır zaten.
Dün partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i, terör örgütüyle ve dolayısıyla yeni ortaya çıkmış durumla ilgili samimiyet testine davet etmişti.
Özel, grup toplantısında yaptığı konuşmada, Bahçeli tarafından DEM Parti'ye uzatılan el ile ilgili ''Doğrusunu yapıyorsun'' diyerek, Bahçeli’ye hakkını teslim etti.
Ve fakat.
Tecrübeli devlet adamı ve siyasetçi olarak bildiğimiz Bahçeli'nin on yıl kadar önce, ''Süreç ihaneti'' olarak tanımladığı çözüm sürecine dair görüşü hafızalarda tazeliğini korurken, bir yurttaş olarak, yeni ortaya çıkmış durumla, yani DEM Parti'ye uzatılan elle ilgili bir samimiyet testi bekleriz kendisinden.
Bu arada,10 yıl kadar önce, ''Hesaplaşmadan helalleşme olmaz. Biz de değişen bir şey yok'' diyen Devlet Bey, gözle görülür, elle tutulur değişen bir şey olmadan AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan'la helalleşmesinden aldığımız cesaretle, kendisiyle ilgili bu eleştirel yaklaşım için kendisinden helallik isteriz.