Yeni Bir ‘SOMA' Faciası Olur Mu

Yazarlar // 24 Mayıs 2014 Cumartesi 00:00

Ragıp GÖKER

Soma’da 301 madencimiz dumandan boğularak can verdi.

Bu büyük acıyla sarsıldık.

Türkiye bu acıyı uzun süre unutmayacaktır, unutmamalıdır da.

Türkiye 10 gündür bu büyük felaketi konuşuyor.

Ama tartışılan konular felakete neden olan sebeplerden çok felaket sonrası oluşan olayları içeriyor.

Bu durumda benim fena halde canımı sıkıyor.

Türkiye madencilik tarihinin en büyük felaketini yaşamış, biz Başbakan’ın madenci yakınına tokat atıp atmadığını ve madenci yakınını tekmeleyen başbakanlık görevlisinin haklı olup olmadığını tartışıyoruz ne yazı ki.

Bir de Enerji Bakanının üç gün boyunca giydiği gömleği.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakını Taner Yıldız, felaket yerindeki hal ve tavırlarıyla aralarında benimde bulunduğum birçok kişinin takdirini kazanmıştır.

Ve fakat

Bu durum, Bakanlığını ve dolayısıyla Taner Yıldız’ı sorumluluktan kurtarır mı?

Asla kurtaramaz.

Kurtarmamalıdır da.

Neden mi?

Şu rödovans uygulaması yüzünden.

Şöyle ki;

Madencilikte işletme hakkının bölünmesi gibi bir şey.

Soma’daki felaketin meydana geldiği ocağı ele alalım.

Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) o ocağı rödovans esansa göre o firmaya vermiş.

‘’Buradan çıkaracağın kömürün yüzde 85’i benimdir, sana kalan yüzde 15’lik payı da ben TKİ olarak almayı garanti ediyorum’’ demiş.

Adamlar çıkardığı kömürün yüzde 85’ini devlete verince yüzde 15’lik bölümden kar edebilmek için her türlü önlemi almış olmalı.

Yani maliyeti düşürüp üretimi arttırmayı denemişler.

Sonra da biz çenemizi yoruyoruz ‘’Bu felaket neden yaşandı’’ diye.

Felaketin nedeni bal gibi ortada be kardeşim.

Sorumlu Rödovans sistemidir.

Devlet ‘Paragöz’ olmuş.

Bizde, ‘’Başbakan’ın tokadı, Yusuf’un tekmesi ve de Bakanın gömleği’’ derken zarfa bakıyoruz.

Oysa önemli olan mazrufu görmektir.

Bence Taner Yıldız, çıkıp bu milletten özür dilemelidir ve bir an önce bu paragöz sistemden vazgeçmelidir.

Madenlerimiz bizim milli varlıklarımızdır. Yeraltı zenginliklerimizi yüzeye çıkarıp buradan elde edilecek geliri bu halka adil olarak paylaştırmak devletin görevidir.

Ve fakat

Halkın ve de özellikle madencinin mal ve can güvenliğini sağlamak da bu devletin asli görevlerindendir.

Aksi halde biz, Allah korusun ama daha çok kere Soma gibi facialarla imtihan oluruz.