Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında gerginlik olduğu biliniyordu ama önceki akşam Ak Sarayda 1 saat 40 dakika süren görüşme sonunca iplerin tamamen koptuğu anlaşılıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu arasında gerginliğin, Dolmabahçe mutabakatıyla başladığı ve son olarak 15 il ve ilçe başkanının görevden alınması ile ilgili süreçte yetkinin Başbakandan alınıp, MKYK üyelerine verilmesi ile doruğa ulaştığı tahmin ediliyor.
Başbakan Ahmet Davutoğlu aynı zamanda AK Partinin Genel Başkanıdır ama herkes Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı partinin lideri olarak kabul eder.
AK Parti mensupları, Başbakandan ziyade Cumhurbaşkanının söylediklerini dikkate alır.
Bu bilinir.
Bu gerçeğin Başbakanı da rahatsız etmediğine inanılmıştır.
İl teşkilatlarına yapılacak atama yetkisi elinden alındıktan sonra ne yapacağı merak edilen Başbakan Ahmet Davutoğlu, Salı günkü gurup toplantısında "Bir faninin terk etmeyeceği düşünülen her makamı elimin tersiyle iterim ama asla bu kutlu hareketteki hiçbir dava arkadaşımın kalbini kırmam. Bugün herkes imtihandadır. Herkes kendi imtihanını verecek. Biz sadece bir tek dosya tutana inanırız. Şu sağ ve sol omzumuzda dosya tutanlar var ya onlar hakkı yazsınlar. Gerisi ne yazarsa yazsın" diyerek, gerek Cumhurbaşkanı ile ve gerekse Ak Parti kadrolarıyla kavga etmeyeceğini ama kimseden de korkmadığını söylemeye çalışmıştı.
Davutoğlu ayrıca çeliceğini ama çekilirken vuruşmayacağını da söylüyordu.
Başbakan, o konuşmada gurubuna veda ediyordu aslında.
AK Partinin 22 Mayıs’ta yapılacak kongresinde yeni bir Genel Başkan ve dolayısıyla yeni bir Başbakan seçeceği anlaşılıyor.
Yeni Başbakan kim olacak?
Bunun için çok sayıda isim ortaya atılıyor.
Binali Yıldırım bunlardan biri.
Ayrıca, Cumhurbaşkanının damadı olan Enerji Bakanı Berat Albayrak ve Çalışma Bakanı Süleyman Soylu’nun da aday gösterilebileceği şimdiden konuşulmaya başlandı.
Yeni Başbakan kim olur, bunu şimdiden kestirmek zor elbette ama o koltuğa kim oturursa otursun, halk üzerindeki etkisini görmek ve kendisini de sınamak için erken seçime gitmek isteyecektir.
Olası bir erken seçimde nasıl bir tablonun ortaya çıkacağını, ülkenin genel manzarasına bakarak tahmin etmek zor değil aslında.
HDP’nin kendisini terörden soyutlayamadığı, MHP’nin ise mahkeme kapılarında süründüğü günümüzde muhalefette tek parti kalan CHP bu yükü kaldırabilir mi?
‘’Halk CHP’nin ülkeyi tek başına yönetebileceğine inansaydı, 1 Kasım’da tercihini AK Partiden yana kullanmazdı’’ diyenlerin sayısı küçümsenemez.
Bu algıyı yıkmak sadece CHP kadrolarının elindedir.
Bu durumda CHP örgütlerinin, böyle düşünenlere kızmadan, seçim çalışmalarına şimdiden hız vermeleri gerekir
Olası bir erken seçimde AK Partinin mecliste her türlü kararı alabileceği çoğunluğa ulaşacağını tahmin etmek de zor olmasa gerek.