Yazıklar Olsun

Yazarlar // 10 Eylül 2014 Çarşamba 00:00

Ragıp GÖKER

Kimseyi ayırmıyorum.

Eski, yeni bütün kulüp yöneticileri.

Ve dahi

Bu şehir üzerinden para ve itibar kazanmış İşadamlarıyla siyasetçiler ve dahi yöneticiler.

Size sesleniyorum.

Benim şehrime bu utancı yaşattığınız için yazıklar olsun hepinize.

Siz, idareciler!

Sahi ne iş yaparsınız siz.

Adı üzerinde ‘İdareci’

İdare eden yani…

Bu krizi yönetemedikten sonra, sorarım size neyi yöneteceksiniz.

Bir kulübü, bir kurumu veya bir fabrikanın gündelik işlerini yapmaksa maksat, o sıradan bir iş. Bütün bunları yapabilmek için ‘Mahir’ olmaya gerek yoktur.

Aslolan krizi yönetmektir.

Daha doğrusu bir krizin doğabileceğini öngörmek ve buna göre tedbirler almaktır.

Emin Kar’ı severim.

Samsunspor için büyük bir fedakârlık yaptığına inanıyorum. Bu şehri ve bu takımı seven biri olarak kendisine ve arkadaşlarına müteşekkirim.

Emin Kar, bugün içinde bulunduğumuz durumun oluşacağını üç aşağı, beş yukarı biliyordu. Buna rağmen her şeyi göze alarak aday olmuştur. Üzülerek söylüyorum ama sırf bu nedenden dolayı Samsunspor’un bugün içine sürüklendiği durumdan kendisini soyutlayamaz.

Bütün bunlara rağmen tek suçlu Emin Kar mı?

Asla değil.

Epi topu 110 Bin Avro

Üç yüz küsur bin lira yani.
Bu parayı bulup bir araya getiremedi bu şehir. Bu bakımdan takımımızın kazandığı 3 puanı silinecek.

Ve korkarım bu ne ilk, ne de son kâbusumuz olacak.

İşadamlarımızın kazandıkları paraların hesabını tutacak değilim. ‘’Bu kulübe yardım etmek zorundalar’’ gibi bir iddianın da içinde olmam.

Allah daha çok versin ve daha çok kazansınlar.

Biz 'kim ne kadar kazanıyor?'

Bu sorunun cevabını merak edenlerden değiliz.

Öyle birisi olsak, ‘kim ne kadar kazanmış ve kazancının ne kadarını vergi olarak ödemiş’ diye her yıl vergi dairesi tarafından açıklanan vergi ödeyenler listesini yayınlar ve bunun özerinden analizler yaparız.

Ama böyle bir kabusu bir daha yaşamak zorunda kalırsak ki; öyle gibi de görünüyor. O biz olmayız belki ama o analizleri yapan birileri de çıkacaktır.

Amacımız üzüm yemektir, bağcıyı dövmek değil yani.

Ben her yıl, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanının ‘’Şöyle iyi firmalarımız, böyle başarılı İşadamlarımız var’’ gibi demeçlerini okuyorum. Seneye gazete sayfalarında yine o haberleri gördüğümde, o üç yüz küsur bin lirayı bulamamaktan dolayı bu şehrin en önemli markası olan Samsunspor’un içine düşürüldüğü utanç durumunu o zaman herkese hatırlatırım bilesiniz.

Samsun’dan para ve itibar kazananların bu şehre borçlu olduklarını düşünüyor ve bu borcun da kazanılan paraların bir kısmıyla Samsunspor’a yardım edilmesiyle ödenebileceğine inanıyorum.

İşadamlarımız şu temlikçiler yüzünden Samsunspor’a yardım etmek istemiyor olabilirler.

Ki;

O temlikçilere söylenecek bir sözümüzün kalmadığına inanıyorum.

Söylenecek ne kadar söz varsa hepsinin söylediğini düşünüyorum. Kaldı ki; kulübün bugün içine düştüğü parasal sorunun oluşmasına neden olanlar, bu şehrin Vali’sine dahi o parayı almayacaklarına dair verdikleri sözü tutmadıktan sonra, benim veya sizin onlara söyleyecek ne gibi bir sözünüz olabilir ki…!

Unutmayın fındık alım sezonundayız.

Ve yine unutmayın ki şu sıralar bazılarına para daha çok lazım olabilir.