Son günlerde Doğu ve Orta Karadeniz Bölgelerinde çıkan yangınlar artık korkutmaya başladı. Bu yangınlara bir yenisi de Samsun'un Ayvacık ilçesinde bulunan ormanlık alanda eklendi. Zafer Mahallesi'nde gece saatlerinde ormanlık alanda yangın çıktı. Çevredekilerin ihbarı üzerine yangın alanına giden Samsun Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri, örtü yangını şeklinde çıkan alevlere müdahale ederek büyümeden söndürdü.
Eş zamanlı çıkan yangınlar “Yanıyor mu yakılıyor mu” sorusunu gündeme getirdi. Bu soruya cevap verebilen bir yiğit var mı?
Türkiye’de kentlerin çoğunda Katarlıların, Arapların mülk sahibi olmaya başlamaları artık can sıkmaya başladı. İktidar çıkardığı yasalarla “Parası olan düdüğü çalar” düşüncesinin önünü açınca topraklarımız satılmaya ve yangınlar arka arkaya çıkmaya başlandı. Hatırlanacağı gibi yangınlardan ilki Sürmene ile Of arasındaki Çamburnu mevkiinde çıktı ve sarıçam ormanları kısmen yandı. Bu yangınlardan sonra Araplar bu bölgeye yerleşmeye başladı. Uzungöl bölgesi Araplaşınca sıra Çamburnu’na gelmişti o da oldu.
Sanırım Araplar şimdi de Samsun’un en güzel doğa manzarasına sahip yerlerinden biri olan Ayvacık ilçesi ve oradaki barajlara göz dikti, kolay değil Arabistan çöllerinden usanmış olacaklar ki yeşile atıyorlar kendilerini serin bölgelerden ayrılıyorlar.
Ayvacık’taki yangınların terör örgütleri tarafından çıkarıldığı iddiaları var. Teröristlerin Karadeniz kırsalına kadar nasıl geldiği sorgulanıyor mu acaba, bu teröristler Güney sınırımızdan Karadeniz ve Samsun’a gelene kadar güvenlik birimleri uyuyor muydu, neden yakalanamadılar, güvenlik güçleri görevlerini mi yapamadı yoksa teröristleri güney sınırlarımızdan davul zurna ile geçirenler bunların da görmezden gelinmesi için emir mi verdi?
Buna pek inanmak istemiyorum da önceki yıllarda yapılanlar karşısında da “acaba” demekten kendimi alamıyorum.
Kışın hele de Karadeniz bölgesinde yağmurların bol olduğu içinde bulunduğumuz günlerde rastgele yangın çıkmaz, yani yakılmıyorsa yanmaz buradaki ormanlar. Ormanları yakanlar umarım benzer ateşlerle kendileri de yananlar. Ah biri de yakalanıp ibret için çam kütüğü gibi yakılsa. Her konuda dini öne sürenler “Kısasa kısas” konusunda neden sessiz kalıyorlar. Hırsızın eli kesilse, ormanı yakan çam ağacı nasıl yanıyorsa öyle yakılsa, ırza geçenler hadım edilse, suçlar önlenemez mi?
Kendi başlarına gelse bakalım o zaman da “Bir defadan bir şey olmaz” diyebilecekler mi?
YİNE CEZA ZAMMI
Sürücüler aman dikkat, 2020 yılı trafik cezaları belli oldu. Hazine ve Maliye Bakanlığı, trafik cezaları için yeniden değerleme oranını yüzde 22,58 olarak belirledi. İşin sevinilecek tarafı yüzde 23 olmaması tabi ki.
Trafiği tehlikeye düşürenlere bu kadar ceza da uygulanır mı diye sormuyorum, uygulayın ancak aldığınız paraları da bu milletin refahını, hayatını ve sağlığını korumak ve kolaylaştırmak için kullanın. Milyar lira işadamları borçlarını da tahsil edin, affetmeyin. Millet açlıkla boğuşurken yönetenler de kendilerine akan muslukları biraz kapatsa herhalde vatandaşa uygulan cezalar da azalır herhalde.
GÜNÜN SÖZÜ
Sen seni bil sen seni sen seni bilmezsen patlatırlar enseni.