İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, “AK Parti iktidara geldiğinde 2 milyon yurttaş devletten sosyal destek alıyordu. Bugün bu rakam 8 milyon oldu. Ortadaki rakamlar, bırakın yoksullukla mücadele etmeyi, yoksulluğun arttığının en temel göstergeleridir" dedi.
Rakamların doğru olup olmadığını çevrenizden anlayabilirsiniz. Mahalle pazarlarına gittiğinizde insanların neleri alabildiğini, ne kadar alabildiğini görebilirsiniz.
Sokaklarda dolaşırken marketten çıkanların ellerine ve pazardan dönenlerin filelerine bakıyorum. Yüzler düşmüş, artık gülen yok. İnsanlar kasapların önünden geçerken sadece bakıyorlar, içeri girenler çok az, yani vatandaş etoburluktan çıkmış otobur durumuna gelmiş. Bu durumun sorumlusu vatandaş değil, yönetenlerdir.
Milletin açlığa alışıyor dedim ya yukarıda asıl tehlike nedir biliyormusunuz, milletin açlığa alışmış olması. Çünkü bu işin sonu hiç de hayırlı olmaz. Unutulmaması gerekir ki, kaynayan tencerenin içinde et veya otun olmasından daha tehlikelisi ise tencerede sadece su kaynamasıdır. Bu doğalgaz ve elektrik zamları karşısında tencerelerin kaynayamayacak olması daha da tehlikelidir.
Bilimin en temel kuralarından birisi, ‘doğru cevaba ulaşmak için doğru soruyu sormak gerekir’ şekelindedir. Bu sebeple yanlış soruya doğru cevap verilemez… Farklı şekilde anlatılan meşhur hikâyedeki soru gibi: “Deniz kenarında, kızını kurban ederken, kendisine gökten keçi indirilen valinin adı neydi?” Buyurun buradan yakın ve gelin de cevaplayın bu soruyu.
İletişimin bu kadar geliştiği bu devirde, muhataplara çok kolay bir şekilde ulaşmak mümkünken, halen dedikoduların peşine takılmak nasıl bir kafanın işidir. Neden ısrarla ‘Bilgi’den kaçınıp, rivayetlerin ve hele hele önyargılarının içinde boğulur insanlar. Suçlamadan, hakaret etmeden eleştirmeyi öğrenemeyecek miyiz?
Yıllar yılı, yirmi yılı aşkın süredir Samsun'da bazı siyasilerle metot konusunda anlaşamıyorum…
Bütün bunları bilmeden bir takım yalan yanlış duyumlarla belli bir kanaate varan insanların soruları girişteki soru gibidir…
Söz konusu sorudan hareketle; önce mekânı düzeltmem lâzım, sonra çocuğun cinsiyetini, sonra kurbanı, en son da görevi…
Mekân, cinsiyet, tür ve görev farklıysa ismin ne önemi var… Velev ki ismi doğru verdik… O kadar yanlış üzerine hangi doğruyla üzerine neyi bina edecekler ve bu arada doğruya da yazık olmayacak mı?
“O zaman sen de doğru dürüst düzelterek cevapla soruyu” diyebilirsiniz haklı olarak… Muhataplarım, yerden, cinsiyetten, türden ve görevden taviz vermiyor, ‘dağ’ dediğimde deniz kenarı, ‘erkek’ dediğimde kız, ‘koç’ dediğimde keçi, ‘peygamber’ dediğimde vali anlamaya ve böyle demeye devam ediyorlarsa ‘İbrahim’i bilseler ne olur, bilmeseler ne olur?
Yanlış bilgilerle milleti oyalamayı bırakmalı artık iktidar, gerçekleri açıklamalı. Bu açıklamalar da Sağlık Bakanından gelmeli, aşı yapılacak mıyız yapılmayacak mıyız bunun doğrusu nedir sayın bakan? Dün söylediğinizi bugün yalanlarsanız size nasıl inanacağız?
DOĞRUYU SÖYLEMEK?
İlkadım Belediyesi eski Başkanı Erdoğan Tok, Samsun muhtarlar Dernek Başkanı Baruthane mahalle muhtarı Mustafa Öztürk ve partinin kuruluşundan bugüne AK Parti’de görev almış, sorumluluk üstlenmiş, oy vermiş Baruthane mahallesi sakinleriyle bir araya geldi.
Tok, “ Davası olmayanın sevdası olmaz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye’mizin ve gönül coğrafyamızın kaderini etkileyecek 2023 seçimleri için durmadan, yorulmadan çalışıyoruz” demiş.
Erdoğan Tok’un şu soruya cevap vermesi gerekiyor: Sayın Tok, belediye başkanı olduğunuz dönemden kalma belediye borçlarını görevden ayrılmadan neden ödemediniz ve bir sonraki başkana ve yönetime bıraktınız?
Seçimlere girer ve kazanırsanız önceki dönemden kalan belediye borçlarını ödeyecek misiniz? Vatandaş bu soruyu soruyor ona göre oy verecekmiş size…
GÜNÜN SÖZÜ
Rusya'da torunu babaannesine sormuş. "Lenin nasıl biri?" Babaanne " Çok iyi biriydi bize ekmek verdi" demiş. Torun "Peki Brejnew nasıl biriydi?" Babaanne "Çok kötüydü çok insan öldürdü ve bizi ekmeksiz bıraktı" Torun "Peki Yeltsin nasıl?" Babaanne " Eee daha bilmiyoruz. Öldüğü zaman öğreniriz."