Yakakent'in Geleceği Turizm'de

Yakakent Samsun’un en batısında kalan ilçesidir. İlçenin getirim sağladığı ise balıkçılık dönemi, balık avı ve satışlarıdır.

Yaz ayları da ilçenin şehir dışından gelen konuklarıdır. Konuklardan birçoğu özellikle de İstanbul’da oturan ilçe halkı ve tanıdıklarıdır. Yakakent, özellikle de Bafra tarafından beslenen bir ilçedir.  Yaz geldi, artık sezon da başladı, bu nedenle Yakakent Belediyesi’ne düşen görevler bulunmaktadır. Bunlardan birisi cadde ve sokakların temizliğini sağlamak, diğeri piyasaları düzenlemektir. Belediye’nin bir başka görevi de deniz kenarındaki gezi yoluna konulan sandalyeler ve oturma bölgeleridir. Buradaki oturma bölgeleri vatandaşın gezisini engellemekte ve sorunlara neden olmaktadır. Yakakent Belediyesi’nin bugünden yapması gereken bir toplantı ve bu toplantıda gezi yolundaki oturma bölgelerinde işyerlerinin istedikleri gibi at oynatmalarının önüne geçmektir. Yakakent’in geleceği turizmdedir. O nedenle il dışından veya Samsun’un Yakakent’e yakın ilçelerden gelen konukların geri dönüşte mutlu olarak gitmelerini sağlamaktır.

YAZLIKLAR VE YAZ AYLARI

Köyün birinde bir çukur varmış ve pek çok kişi içine düşüp yaralanıyormuş. Köyün ileri gelenlerinden üç kişi Cemal, Dursun ve Temel toplanmış ve çözüm aramaya başlamışlar. Cemal demiş ki: Çukurun yanında bir ambulans beklesin ve düşenleri hemen hastaneye yetiştirsin. Dursun demiş ki: Çukurun yanına hastane kuralım düşenleri yetiştirmesi vakit almaz.  En son öneri Temel’den gelmiş: Kafanız hiç çalışmıyor. Hastahanenin yanına bir çukur açalım… Yaz imiş, kış imiş. Toz duman kaplayacakmış ortalığı… İnsanlar araçlarında bunalacak, ambulanslar hastanelere hasta yetiştirmekte güçlük çekecekmiş, kimin umurunda bu?

Değil elbet…

Kendileri, krallar gibi araçlara binecekler, korumalarla gezecekler, trafik onlar için açılacak veya kapanacak.

Vatandaşın paralarıyla yandaşlarını gemilerle gezdirecekler, sonra da hizmet yapmış gibi oylarını toplayacaklar.

Oh ne ala memleket. Mesleğe ilk başladığım yıllardı. Bir büyüğüme “Neden bu belediye Başkanları hep olur olmaz kazarlar” diye sormuştum. Aldığım cevap ilginçti:

“Bak a güzel kardeşim, nerede kazma kürek işi, nerede hafriyat işi var, orada para var demektir, orada hizmetin önüne geçen olaylar var demektir…” “Hizmetin önüne geçenlerin” neler olduğunu o gün de anlamamıştım, bu gün de anlamıyorum ya, her neyse… Kazın beyler Samsun’un her tarafını kazın. Yazın kazın, tozutun her yanı, zaten vatandaşın tozutmasına da az kaldı…

SATILACAK YERLER NERELERİ?

Samsun Büyükşehir Belediyesi, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin iktidarda olmasını fırsat bilip sürekli bir yerleri satma uğraşı içinde. Satabilir mi, bilemem de satılacak bölgelerin nereler olacağı duyurulunca vatandaşın ilgisi de o bölgeye kayıyor.

Satılan veya kiraya verilen bölgelerden birisi de Samsun'un Çarşamba ilçesi Ağcagüney'de caminin altı oldu. Burayı kiralayan vatandaş da bir süre sonra çevre işgaline başladı ve kiraladığı yeri AVM’ye çeviriverdi. Eğer iktidarda Cumhur İttifakını oluşturan partiler olmasaydı ve de MİLLET İttifakı bu caminin altını kiralayıp AVM yapılmasına izin verseydi, yapanların ne dini kalırdı ne de imanı. Çünkü AK Parti’nin en iyi yaptığı iş, üretimi artırmak, ihracatı artırmak değil din ticareti yapmak. Din ticareti yaparak oylarının arttığını sanıyor bu iki parti. Fakat artık kazın ayağı hiç de öyle görünmüyor. Vatandaş sesini yüksekten çıkarmaktan çekiniyorsa da bugünkü durumun yarın sandığa yansıyacağını sanmıyorum. Artık din pazarlamasının da milletin karnını doyurmadığını vatandaş da öğrenmiş durumda.

GÜNÜN SÖZÜ

Bana okuduğum kitapların en güzelinin hangisi olduğunu sorarsanız, söyleyeyim: ANNEM'dir. (Abraham LINCOLN)