Bu yaz hissedilir ölçüde sıcak geçiyor.
Vatandaş da serinleyebilmek için çareyi denize girmekte buluyor.
Buluyor da, yüzme bilmeyenler veya az bilenler ile denizi tanımayanlar da bu yola başvurunca azalar meydana geliyor.
Bu arada yiten canlar da olmuyor değil.
Samsun Valisi Hüseyin Aksoy Yakakent ilçesinin turizmle kalkınacağını söyleyip duruyor. Bu söyleme Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz’ın da uyduğu öne sürülüyor.
Belki de o nedenle ilçede sahilin yeniden düzenleneceği buraya salık lokantaları yapılmasının planlandığı panolara resim olarak asılıyor.
Yani zaten siyasi erkler tarafından bozulan sahil yeniden düzenleme adı altında daha da bozulacağa benziyor.
Her neyse işte bu sahilde üç adet (T) var.
Burada ki (T)’lerden birisinin kenarında insanların boğulma tehlikesi geçirdiği hatta bazılarının öldüğü dile getiriliyor.
Bu bölgede(T) adındaki dolgu garabetinin düzenlenmesi yerine maalesef komik bir uygulama başlatıldı.
Bu satırların yazarı daha önce de dile getirmişti; kesin çözüm denize girmeyi yasaklamak mıdır diye de sormuştu.
Ve olan oldu.
İlçe Belediye Başkanı Hüseyin Kıyma sahilin bir bölümünde Kaymakamlık emriyle denize girmenin yasaklandığını duyurdu.
Yönetim, yine kolaycılığı seçti ve yasakçı zihniyet maalesef hortladı.
Denize girmenin yasak olduğu Yakakent’e kim gelsin şimdi?
Vali Hüseyin Aksoy, hani Yakakent aralarında denizin de olduğu turizmle kalkınacaktı?
Denize girmeyecek insanın Yakakent’te ne işi var?
Bu sorulara cevap verebiliyor musunuz?
İlçeye gelir gelmez makam odasının düzenlenmesi sevdasına düşen Kaymakam Bey siz mi aldınız bu yasak kararını?
Bugün, bir bölümünde yasak dediğiniz denize girmenin yakın zamanda Yakakent ilçesinin tamamında da uygulamayı düşünüyor musunuz?
Sahi, Kaymakamlık makam odasının yeniden düzenlenmesi için imardan bir değişiklik yapıldı mı?
Çünkü binanın görüntüsü değişiyor da…
MADENLER DE KAPANACAK MI?
Yasakçı zihniyet hortladı ya bir kere.
Artık gerisi gelir.
Deniz kazalarında boğulma olayları oluyor diye, denize girmeyi yasaklayan zihniyet maden kazaları oluyor ve madenciler ölüyor diye madenleri de kapatacak mı dersiniz?
Çünkü verilere göre, son yirmi aydaki maden kazalarında 427 madenci can vermiş de…
Ya trafik kazaları!!!!
Karayollarındaki trafik kazalarında her gün insanlar can veriyor.
Amman ha Yakakent ilçesini yönetenler duymasınlar.
Bakarsınız karayollarında araç seyrüseferine de izin vermezler.
Öyle ya kazaları trafik kazalarını önlemenin en kestirme yolu otomobilleri yoldan geri çekmek değil mi?
TERME YİNE GÜNDEMDE
OMV’nin ilçede santral kurmasının gündeme geldiği zamanlarda neler yaşandı neler.
O dönemde Kozluk Belediye Başkanı olan Şenol Kul, etti yaptı ancak sonunda santral şimdi çalışıyor.
Belki gecikmeli oldu ancak oldu.
Şimdi Şenol Kul Terme belediye başkanı ve partisi aynı yani AK Parti.
Şimdi de aynı bölgede termik santral yapılması gündeme gelmiş.
İnsanlar istemiyormuş.
Biz buna benzer bir film seyretmiştik değil mi?
Neymiş, Terme zehirlenecekmiş.
Bir şey olmaz, biz bağışık kazanmışız.
Zehirlenmeyiz.
Hem sonra, Samsun’u enerji merkezi yapmak fikri siyasi iktidarın ve hükümetin düşüncesi ve planı değil mi?
Ne oluyor size, bırakın yapsınlar.
Bu ildeki yüzde 65- 70 dolayındaki insan siyasi iktidarın yaptıklarından ve uygulamalarından hoşnut değil mi?
Hoşnut olmazsa o kadar oy vermezlerdi…
Konuşulur konuşulur sonunda bugün Terme’yi terk eden yatırımcılar yakında yeniden gelir ve santrallarını yaparlar…
Siz, bu santrala değil bundan sonra yapılacaklara bakın…
Yasa dediğiniz ne ki, değiştirilir ve olup biter..
GÜNÜN FIKRASI
Temel çok güzel bir kadını gözüne kestirmiş. Kızın peşinde ve bir taraftan da nasıl kızı ayartırım diye düşünüyor.
Klasik tavlama usullerinden biri geliyor aklına ve birden kadına dönüp:
“Hadi bize gidelum sağa pul koleksiyonumu cöstereyim” diyor.
Kadın şaşırıyor fakat bozuntuya da vermeden konuşuyor:
Peki ya beğenmezsem..
Temel: O zaman ciyinur cidersun.
GÜNÜN SÖZÜ
İnsanın ileriye dönük doğru kararlar alması, hesabının olmadığı bir bankadan para çekmesine benzer. Oscar Wilde
DUVAR YAZISI
Tüh!.. Amortiyi tek rakamla kaçırdım yine...