Birisi çıkıp da “Dünyanın en büyük sermayesi ilişkidir” dese vallahi de billahi de inanırdım.
Ancak bunu Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz söylüyorsa altında mutlaka bir hinlik ararım ve de inanmam.
Samsun’da bir toplantıya katılan Yılmaz bakın neler demiş:
“Hayatta da en güzel sermaye ilişki sermayesidir. Onun için hayatım boyunca bu ilişki sermayesini önemsemişimdir. Bu ilişkiler uğruna harcanabilecek enerjiler varsa bunu harcamaktan kaçınmamışımdır. Bu ilişki işi çok önemli… Uğruna çok fazla enerjiler harcamayı gerektirmeyen ilişki sermayesi, bir tebessümle, vücut diliyle, selamla, hal hatırla kurulabilecek bir olaydır. Büyükşehir Belediyesi ile Atakum Belediyesi’nin burada bir araya gelmesini İshak Beyin sağlaması bu ilişkiyi geliştirmeye yönelik atılan en güzel adımlardan biridir. Bu ve buna benzer birliktelikleri sürekli yapalım. Bu mutlaka faydaya dönüşecektir. Bunun hizmet ettiğimiz halkımıza tesiri olacaktır.”
Seçim zamanları dışında kimle ilişkiye giriyor ki Yılmaz.
Birkaç üst düzey yönetici ile fotoğraf vermek mi ilişki?
Şimdi seçim geliyor ya, Yılmaz da artık bu tür demeçleri sıkça verir.
Verir ve Samsun halkını da söylediklerine inandırır.
Seçim sonrası kime merhaba demiş ki bu güne kadar?
Geçiniz bu söylemleri, ben eyleme bakarım, eyleme…
Yılmaz bugün Büyükşehir Belediye Başkanı, yarın belki yine öyle kalır veya milletvekili olur.
Ancak bütün bunları sonu geldiğinde yani eski başkan veya eski vekil olduğunda Allah izin verir ve yaşarsam göreceğim o günleri.
O zaman bakalım kimler halini hatırını soracak?
O zaman göreceğim, sokakta dolaşabilecek ve vatandaşın yüzüne bakabilecek mi?
İlişkiyi önemseyip önemsemediği, insanlarla ilişkiye girip girmediğini görecek yaşayanlar o zaman?
İşte o zaman Yılmaz bunca zaman yaptığı hatayı anlayacak ancak iş işten geçmiş olacak…
POLİS VATANDAŞA NASIL DAVRANMALI
Samsun’un İlkadım Kaymakamlık binası.
Saat 13.00 öncesi.
Vatandaşlar içeri alınmış ancak katlara gönderilmiyor.
Mesai başlayacak sonra gönderilecekler, doğru bir uygulama olabilir.
Ancak doğru olmayan bir konu var.
Vatandaşlar vaktin gelip de katlama çıkacakları dakikaları beklerken orada görevli polis memurlarından birisi “Çekilin buradan” diye horozlanıyor.
Madem insanlara böyle davranacaksınız neden içeri alıyorsunuz?
Kapıyı açmaz vatandaşı kapının önünde bekletirsiniz.
İçeri alıyorsanız da “horozluk” yapmazsınız orada.
Siz de sakin sakin beklersiniz.
Peki polis vatandaşa söyle mi davranmalı?
Asla.
Çünkü polis, o vatandaş için orada durduğunu bilmeli.
O vatandaşın verdiği vergilerle maaşını alıp çoluk çocuğunu<n ekmeğini kazandığını unutmamalı.
Polisin de sıkıntılı bir anına gelmiş olabilir.
Tamam.
Ancak vatandaşı hor görmeye alışmaması lazım bu görevlilerin…
GÜNÜN SÖZÜ
Kendi kendinin efendisi olmayan bir kimse özgür değildir. A. Calaudius