Vatandaşın Düşündüren durumu

İktidara göre vatandaşın durumu anlatılırken günden güne düzeldiği İktidar cephesinin söylemlerine yansıyor. Kişi başına düşen gelir yükseliyormuş. Tabi bunu iktidar yanlıları söylüyor. İktidar milletvekilleri ve Hükümetten yükselen sesler böyle diyor da gerçek böyle mi?

Her evin kapısında şu kadar araba, her evde şunlar bunlar pişiyormuş. Sözüm ona iktidar milletvekilleri algı operasyonu yapıyorlar. Belki de kendi yediklerini anlatırken vatandaş yerine kendilerini koyuyorlar.

Gerçek böyle mi, değil. Sokaklarda artık insanlar seslerini yükseltmeye başladılar, caddeler ve meydanlar protesto sesleriyle inlemeye başladı. Ekmek kuyrukları uzadıkça uzuyor. Neden mi, çünkü vatandaş bir ekmeği ucuza nasıl alırımın derdine düşmüş durumda. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde ve illerinde muhalefet belediyeleri Halka ucuz ekmek satabilmenin yollarını arayıp buluyorlar.

İnsanların gerçek gündemi hayat pahlılığı… Ancak Hükümet kendisi çalıp kendisi dinliyor, vatandaş umurlarında bile değil… Hükümetin vatandaşa karşı tutumunu gelin bir fıkra ile anlatalım:

Köyün birinde çok cimri olan bir köylü yaşarmış. Bu köylü yemek zamanı reçeli sofraya kapağı kapalı olarak getirir, çocuklar da ekmeklerini reçelin kavanozuna süre süre yermiş. Daha sonra adam kavanozu alır ve dolaba kilitlermiş.

Köylü bir gün tarlada çalışırken, reçelin dolapta kilitli kaldığı aklına gelmiş ve çocukları katıksız kalmasın diye öğle yemeği sırasında eve geri dönmüş. Bir de ne görsün... Çocuklar ekmeklerini dolaba sürüp öyle yiyorlar. Dayanamayarak söylenmiş: Yahu bir gün de kuru ekmek yiyemez misiniz?

Vatandaş hayat pahallılığı nedeniyle mal alamayınca mal satamayan esnafın da durumu ortada… Esnaf da artık ya zam yapacak ya da kapıya kilidi vuracak. Beterin beteri vardır derler. Türkiye’de artık bundan beteri yok ey yönetenler…

Yakında insanlar reçeli, kabına ekmeğini sürerek yemeye başlarlarsa şaşmamak gerekir. Siz yine de bu günden antrenman yapmaya başlayın, bakın bakalım reçel kabına ekmeği sürmek nasıl oluyor…

Bunu her şeyin yolunda olduğunu söyleyen vekiller de yapsalar bir haftalık süre içinde bakalım o zaman sokakta vatandaşla konuşurken ne diyecekler. Tabi iktidar milletvekillerinin halkın arasına katılmaya yüzleri kaldıysa…

DEMİR İŞİN SUYUNU ÇIKARDI
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir adeta işin suyunu çıkardı. Samsun’la ilgili ne derdi olduğunu anlayamıyorum. İşi gücü yıkmak, şimdi de sıra Atatürk Kültür Merkezi’ndeymiş. Orayı yıkacakmış.

Yalı Cafe, Kültür Park, Anakent İş Merkezi derken, Samsunluların kültür ve sosyal etkileşim merkezi AKM de yıkılacaklar arasına girmiş. Büyükşehir’in, AKM'yi yıkıp yerine ne yapacağı belirsiz, bu açıklanmıyor da bir sorum olacak kendisine: Bu kadar Samsun Düşmanlığı neden?

Samsun halkı seni o koltuğa nasıl oturttuysa o koltuktan kaldırır da. Bugün vatandaşın arasında gezebiliyorsun, koltuktan kalkınca vatandaşın arasında dolaşabilecek misin Mustafa Demir?

Demir, yıkmadığın yer kalmadı, aklıma uzun zamandır takılan bir soru var: Atatürk anıtını ve Atatürk Müzesini ne zaman yıkacaksın? Haydi bir açıklama yap o ikisi yıkılmayacak de Samsun halkı da rahatlasın.

GÜNÜN SÖZÜ
Yalanlamak ve reddetmek için okuma, inanmak ve her şeyi kabullenmek için de okuma, konuşmak ve nutuk çekmek için de okuma, tartmak, kıyaslamak ve düşünmek için oku! (F. Bacon)