Valilik Mesajı: Samsun'a Yatırım Talebi Artıyor

Geçen hafta bu sütunlarda Samsun Valisi Doç Dr. Zülküf Dağlı'nın, Samsun'daki sekiz OSB'yi cazibe merkezi yapma çabalarından söz ederken, şehirdeki oda ve borsalardaki, hatta belediyelerdeki mevcut durum nedeniyle Vali'nin bir hayli terleyeceğini yazmıştık.

Samsun Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğünden önceki gün bir e mail mesajı geldi.

Valilik Basın Bürosunun mesajında, Samsun'da yatırım talebinin artarak devam ettiği bildirilirken, Samsun'da hayata geçirilmesi planlanan ve sabit yatırım tutarı 2 milyar 234 milyon TL olan 109 projenin teşvik kapsamına alındığı açıklanmış.

Mesajda ayrıca Samsun için 2020 yılında düzenlenen teşvik tutarının 2019 yılına göre yüzde 56 artış arttığı belirtilmiş.

Ziyadesiyle memnun oldum.

Doğru yere ve zamanında çakılması kaydı şartıyla, şehrimin kalkınması için kim bir çivi çakarsa, bundan ancak mutlu olurum.

Yaklaşık 3 bin 300 dolayında kişinin iş ve aş talebini karşılayacağı düşünülen 109 proje için yatırımcılara sigorta primi, KDV istisnası, vergi indirimi, gelir vergisi stopajı, faiz veya kar payı desteği gibi avantajlar sağlanacağı bildirilen teşvik programının uygulamaya konulacak olmasından kim mutlu olmaz.

Ki;

Samsun'un sanayileşme yolunda, Kayseri, Konya ve Gaziantep gibi şehirlerle girdiği yarışta nal toplamak zorunda kalmasının altında yatan en önemli faktör, Samsun'un teşvik kapsamı dışında bırakılmış olmasıdır.

Samsun'u çevremizdeki illerle kıyaslamam ama nüfusa göre oranlama yaparsak, Çorum'un sanayileşme yolunda kat ettiği adımla, Samsun'u geride bırakmış olması gerçeğini de görmezden gelemeyiz.

Kendimize bile itiraf edemeyiz belki ama Çorum o yarışta bizi geçmiştir.

Merzifon bile özellikle ankastre mutfak ürünlerinin üretim merkezi oluyorken biz hala, nasıl kalkınabiliriz şeklinde hesap yapmak durumundayız.

Yine Çorum örneğinden devam edelim dilerseniz.

Önce şu soruyu soralım:

Çorum nasıl başardı?

Cevabı çok basit aslında!

Çorum’un sırrı, şehrin bütün kurumları arasında sağlanan koordinasyondur.

Bizim oda ve borsa başkanları, birbirini paçasından aşağıya çekme yarışı içindeyken, emekli bir öğretmen olan zamanın Çorum TSO Başkanı Ümit Uzel, şehrin bütün dinamiklerini aynı amaç uğrunda savaşmaya ikna etmişti.

Samsun'daki belediyelerin, yatırım amaçlayanları 'yolunacak kaz’ gibi gördüğü günlerde, zamanın Çorum Belediye Başkanı Rahmetli Turan Kılıççıoğlu, şehrine yatırım yapacak müteşebbise her türlü yardımı yapıyordu.

Öyle ki; Çorum'a fabrika mı kuracaksınız, hafriyatını bile bizzat belediye yaptırıyordu.

Hafriyat deyip geçmeyin, yatım aşamasında müteşebbisleri en çok da bu iş yorar.

Çorum'da durum böyleyken ve 35 yıl öncesinden itibaren 'Anadolu Kaplanı' olarak anılmaya başlamışken, Samsun'da şehrin Valisi, ''sekiz OSB'yi nasıl cazibe merkezi yaparım'' diye plan yapıyor.

‘’Çorum 'da işler neden öyle tıkırında yürüyor acaba?’’ diye, kendine soran oldu mu acaba bu şehirde merak ediyorum doğrusu.

Çorum Belediyesinin hafriyatı bile bizzat belediye araçlarıyla ücretsiz olarak yaptığını belirtirken, yatırımcıya bakış açısı bakımından iki şehir arasında ortaya çıkan farkı, Samsun'da yakın geçmişte yaşanan bir durumla örnekleyelim isterseniz.

Şöyle ki;

Gıda OSB'de parsellerin neden zamanında dolmadığından yakınıyorduk ya,  uzak bir ilden gelerek bölgede yatırım yapan bir işadamından, işletmesini faaliyete geçireceği sırada astronomik su parası istenmişti.

Müteşebbis, işletmesini bu nedenle uzun süre faaliyete alamamıştı.

Rahmetli olmuş muhalif bir siyasetçi araya girmişti de, sorun ancak öyle çözülmüştü.

Oda ve borsaların başkanlarıysa, belediye başkanının öfkesinden çekindikleri için mi bilmem ama o süreç boyunca üç maymunu oynamışlardı.

Samsun Valisi, şehirdeki OSB'leri cazibe merkezi yapma konusunda başarılı olmak istiyorsa ki, bunun olmasını en çok ben isterim.

Önce şehrin dinamikleri arsında koordinasyonu sağlamalıdır.

Çözüm için sadece bu da yetmez aslında.

Vali, herkesi şehrin çıkarları konusunda ortak paydada birleştirmeli.

‘’Başlamak bitirmenin yarısıdır’’ denir.