Samsun Valisi İbrahim Şahin ile yarım saate yakın dereden tepeden konuştuk.
Dereden tepeden dediysem sakın yanlış anlamayın.
Samsun’un bir türlü iflah ve ıslah olmayan derelerinden ve de duyduğuma göre altında gömü arandığı iddia edilen tepelerinden değil konuştuklarımız.
Sayın Şahin Vali olarak Samsun’a atandığında kendisini karşılayanlar arasında bulunamamıştım.
“Bir yerlerde birbirimizi gördüğümüzde tanışmamış kişiler durumuna düşmemek için” bir çayını içmek istedim.
Gerçi ben kendilerini uzun yıllardır sürdürdüğü başarılı çalışmaları nedeniyle tanıyorum da, en azından kendimizi tanıtalım dedik sizin anlayacağınız.
Randevu saatinde makama gittim.
Güler yüzle karşılandım.
Öncelikle Samsun’u nasıl bulduklarıyla ilgili bir soru sordum.
“Haritadan buldum” cevabı almadığıma sevindim tabi.
Daha önce, öğrencilik zamanlarında Amasya’dan Samsun’a özellikle de fuara gelip gelmediğini öğrenmek istedim.
Birkaç kez geldiğini söyledi.
Ancak Sayın Vali Şahin’e “İyi ki son zamanlarda fuara gelmediniz çünkü bulamazdınız yerinde yeller esiyor” diyemedim.
Neden mi diyemedim:
Fuar alanında, içinde konuştuğumuz Valilik binası vardı da ondan tabi..
Konuşmanın bir bölümünde elbette ki gündemdeki konular vardı.
Gündemin başında ise Samsunspor.
Sordum Vali Şahin’e:
“Ne olacak bu Samsunspor’un hali, kurtuluş nerede?”
Samimice cevap verdi:
“Samsunspor’un kurtuluşu olağanüstü genel kurul ve yeni bir yönetimin oluşmasındadır.”
Vali Bey sözlerini biraz daha açtı:
“Mevcut yöneticiler alacaklarını almadan bırakmak istemeyebilirler, oysa zaman geçtikçe alacakları artarsa alamayabilecek duruma da gelebilirler.”
Spor Bakanı’nın iki dönemdir Samsun Milletvekili olmasından Samsunspor’un hangi ölçüde yararlanıp yararlanamadığı konusunu biraz teğet geçtik sayılır.
Ancak ben Samsunspor’un bu konuyu yeterince ele almadığına inananlardanım.
Devamında Samsun ile Ankara arasındaki hızlı tren projesini gündeme getirdim.
Yıllarca Ulaştırma Bakanlığı’nda Müsteşar olarak görev yapan İbrahim Şahin’den daha iyi bu konuyu kim bilebilir ki?
Tarih vermedi Sayın Vali, ancak bu konunun mutlaka üzerin8e gidilmesi gerektiğini işaret etti.
İşte o zaman Samsun’un ulaşım konusunda rahatlayacağına ben de inanıyorum.
Öyle ya Samsun’dan Ankara’ya iki saatten az bir sürede gidilebilecekse kim istemez ki bu ulaşımı?
Galiba bu konuda Samsun Basını’na da büyük görev düşüyor.
Konuyu sıcak tutmak gerekiyor.
Bu arada Samsun Basını’ndaki gazetecilerin de “Samsunspor’lu” olduklarını unutup gerçekleri Samsun kamuoyuna taşımalarında sanırım fayda var ki bu konuda da Sayın Vali ile tam bir uyum içinde kaldık.
Çünkü gerçeklerin bilinmemesinin zararı aslında Samsunspor’a oluyor, işin burası atlanıyor…
TRT Genel Müdürlüğü’nden Samsun Valiliği’ne gelen İbrahim Şahin ile TRT’yi konuşmamak olmazdı.
“TRT’ye geldikten sonra yayın saatleri ve kanal sayıları arttı. Kanallardaki görüntü kalitesi de…” dedi İbrahim Şahin, gözü yan tarafta açık olan TRT’nin bir kanalına kayıyordu sıkça…
“Kolay değil” dedi ve “karşınızda onlarca TV ve siz yayınları takip ediyorsunuz, alışkanlık oradan kalma…”
Bu tik olarak kalır mı acaba???
Sanırım Vali Bey, diğer kanallara da alışır.
Samsun’daki gazeteler ve gazetecileri merak ediyor Sayın Vali.
Mutlaka biliyordur da…
Yarın yapılacak olan toplantıda umuyorum ki kendileri öğrenirler ve meraklarını giderirler.
Kısa sürede ancak bu kadar konuşulabilirdi, çayı içtikten sonra izin istedim.
Noktayı koymadan önce belirteyim, ben İbrahim Şahin’i sevdim.
İlk izlenimim “İçinden pazarlıklı” olmadığı yolunda…
Hayırlısı…
GÜNÜN SÖZÜ
İnsan düşmekten değil, düşerse hadi kalk diyebilecek bir dost sesi duyamamaktan korkar. Aldous Huxley