Yazarlar // 26 Kasım 2015 Perşembe 00:00
Ragıp GÖKER
Valimiz İbrahim Şahin, yaptıklarıyla değil belki ama söyledikleriyle beni her zaman
şaşırtıyor.
Geçen ay, Büyükşehir Belediyesince para ödemenden toprağının bir bölümünden yol
geçirilen bir vatandaşın, mahkeme kararıyla yolun bir bölümüne duvar örmesini doğru
bulmayan Vali Bey, belediye yetkililerine, o vatandaşın ve kararı veren mahkemenin
halk tarafından protesto edilmesini sağlayacak bir öneride bulunmuştu.
Doğaldır biz de Vali Beyin ‘’Vatandaşı ve mahkemeyi kornalatın’’ şeklindeki
önerisine çok şaşırmıştık.
Önceki gün ajanslardan gazetelerin haber merkezlerine düşen bir habere göre, Vali
Bey, bir kez daha bizi şaşırtmayı başardı.
TRT Genel Müdürüyken maaşının, vali maaşından iki kat daha fazla olduğunu
söyleyen Vali Bey, Öğretmenler gününde öğretmenlere hitaben yaptığı konuşmada
‘’Ben de maaşımı beğenmiyorum ama beni kimse zorlamadı. Beğenmiyorsanız
bırakın’’ demiş.
Kim ne anlam çıkarır bilmem ama benim bu sözlerden anladığım şudur:
‘’Kırın dizinizi oturun, ne diye sızlanıyorsunuz’’
Vali İbrahim Şahin her nedense bütün konuşmalarında TRT Genel Müdürlüğü yaptığı
günlere atıfta bulunuyor.
Vali Bey TRT’deki günlerini özlüyor olmalı.
O koltuktan alınıp, Vali yapılmasını da kabullenememiş gibi bir izlenim de veriyor.
O hikaye anlatılır ya hani:
Bir vali, görev yaptığı ilde bir orman köyünü ziyarete gider.
Köyde dolaşırken gördüğü yaşlı bir kadın, köyündeki telaşa bir anlam verememiş
olacak ki, elini öpüp halini hatırını soran kişiye dönerek, “Oğlum ne işle
uğraşırsın?” diye sorar.
Bunun üzerine herkesin karşısında el pençe divan durduğu kişi, “Valiyim” diye
cevap verir.
Yaşlı kadın “Evladım vali ne iş yapar?” diye sorar bu defa.
Vali, görevlerini kadının anlayacağı bir dille anlatmaya çalışır.
Yaşlı kadın, valiyi dinledikten sonra “Vah evladım vah! İşin çok zormuş, biraz
daha okusaydın da ormancı olsaydın bari” der.
Çünkü yaşı bir hayli ilerlemiş olan köylü kadının, o yaşına kadar gördüğü en büyük
devlet görevlisi ormancıdır.
Yaşlı kadın ne bilsin, bir ilde devletin en büyük temsilcisinin vali olduğunu.
Bu fıkrayı yazarak amacım, Samsun Valisi İbrahim Şahin’e görevini hatırlatmak değil.
Ama valimizin de bir an önce TRT’li günlerini unutmasını isterim.
TRT Genel Müdürlüğünün çok önemli bir görev olduğunu bilirim elbette.
Ve fakat
Kazancı TRT Genel Müdürlüğünün yarısı kadar da olsa Samsun’a vali olarak
atanmak da çok önemli bir devlet görevidir.
İnsanların görev değişikliği nedeniyle kazançlarının yarı yarıya azalması elbette
önemsenecek bir durumdur.
Vali Beyin reaksiyonunu da bir an için beşeri bir davranış olarak kabul ediyorum.
Ama kendi maaşı ile öğretmen maaşlarını kıyaslamasını yadırgadığımı da söylemek
isterim.
Valiler görev yaptıkları illerde el üstünde tutulur.
Kendilerine en lüksünden makam araçları tahsis edilir.
İşe gidiş gelişlerinde öğretmenler gibi dolmuş veya taksi parası ödemezler mesela.
Bir de lojmanları vardır.
Pardon konakları demek istemiştim.
Kira falan da ödemezler yani.
Ayrıca, bir valinin öğretmenlik gibi bir kutsal bildiğimiz bir meslek için gençleri
özendirmek ve buna teşvik etmek gibi bir görevi de olmalıdır.