Mesleğe başladığım yıllarda Samsun'da Vali Haydar Özkın dı.
Vali gibi valiydi.
Devletti yani.
Ki;
Devleti temsil ederler zaten.
O göreve hükümetler atamış olsa da, valiler, illerde Cumhurbaşkanı'nın temsilcisiydiler ki, biliyorsunuz o yıllarca Cumhurbaşkanları partili değillerdi.
Yaşım icabı valilerin parti il başkanı olarak da görev yaptığı tek parti dönemine yetişmedim.
O yılları bilmem.
Ve fakat.
O yılların uygulamasını eleştirenlerden, kartvizitlerinde yazmasa da valileri gönül verdikleri partilerin il başkanı gibi davranmalarını istemelerine de şaşırıyorum hani.
Devlete hükümet edenler, devletin kurumlarına da bütünüyle sahip olduklarına inanırlar.
Seçilmiş olmaları nedeniyle kurum ve kuruluşlara hükmetme yetkileri elbette vardır ancak, kurumlar kalıcıdır ama iktidarlar gelip geçicidir.
Hükümet edenlere elbette saygı duyacağız ama devletin kurumlarının saygınlığına da bir halel gelmemesine özen göstereceğiz.
Rahmetli Turgut Özal, partisi Anap'ın tek başına iktidara gelmesi nedeniyle gücünün sınırsız olduğuna inanmıştı sanki.
1986 yılında sanırım Temmuz ayı idi.
Malatya’da her yıl kutlanan kayısı bayramı sırasında Başbakan Özal halka hitap ederken seçim gezisi olmadığı için Vali Naim Cömertoğlu da yanında duruyor.
Özal otobüsün üzerinde konuşurken, boyu kısa olduğu için halk kendisini göremiyor ve ''Çök, çök '' diye bağırıyor.
Özal’ın etrafındakilerin hepsi çömeliyor.
Sadece Vali ayakta...
Özal ''Vali Bey, çöksene '' diye uyarıyor.
Vali'nın cevabı ise şöyle oluyor:
''Devlet çökmez Sayın Başbakanım ''
O Vali, vali çökerse, devletin çökeceğine inanan bürokratlardan biridir çünkü.
Erzurum'da bir mağazada çekilmiş o fotoğrafı görünce yaklaşık 36 yıl önce gazetelerden okuduğum o haber aklıma geldi.
Haydar Özkın gibi, tepeden tırnağa 'Devlet' kokan ne valiler gördüm ben.
Tokat'da görev yaptığı sırlarda tanıdığım Rahmetli Recep Yazıcıoğlu gibi mesela.
Daha çok halk adamı gibi bir görüntüsü vardı ama devletin kurumlarına bir zarar gelmemsi için gerektiğinde kendisini o makama atayanları bile eleştirmekten çekinmezdi Rahmetli.
Amasya ve Çorum’da görev yapmış Hüseyin Poroy da o makama çok yakıştığına inandığım bürokratlarımızdandı.
Rahmetli Fahamettin Altun mesela o da 'Vali' gibi valilerdendi.
Mustafa Gönül adına bir vali de geçti bu şehirden.
Altay Utkan, Şinasi Kuş, Erdoğan Cebeci, Metin İlyas Aksoy, Hasan Basri Güzeloğlu, Hüseyin Aksoy ve hatta Samsun Valisiyken Muammer Güler bile o makama yakıştırdığım bürokratlar dı.
''Ne günlere kaldık'' dememek için kurum ve kuruluşlarımız gibi devleti temsil eden makam ve mevkileri ve hatta onları temsil eden bürokratlarımızı da korumalıyız.
Ve fakat.
En çok da o bürokratlar, oturdukları makamlara bir halel gelmemesi için tutum ve davranışlarına dikkat etmelidir.