Vali Bey Neler Söylüyor Öyle

Yazarlar // 12 Ocak 2016 Salı 00:00

Ragıp GÖKER

Bizim Vali enteresan Adam.
Bazen öyle şeyler söylüyor ki, bizde de ‘Gel de yazma halleri’ oluyor.
Dün de öyle bir gündü.
Vali Bey, gazetecilik temel eğitimi alan lise öğrencilerinin önünde ‘’Gazetecilerin yazdıklarını kimse umursamıyor’’ dedi.
Bir anlamda ‘’Eğitimini alıyorsunuz ama matah bir meslek değil’’ dedi yani.
Buz kestim.
Çünkü o çocuklar, temel eğitimi alıyor olsalar da, gazetecilik yapıp yapmamak konusunda çelişki yaşıyorlar.
Usta çırak ilişkisine göre yetiştim.
Alaylıyım ama keşke eğitimli olsaydım.
Bizim zamanımızda Ankara, İstanbul, İzmir ve Eskişehir dışında gazetecilik eğitimi veren okul yoktu.
Şimdi aralarında Samsun’un da bulunduğu birçok Anadolu şehrinde iletişim fakültesi var.
Samsun’da ayrıca, gazetecilik temel eğitim veren bir lise bile bulunuyor.
Mesleğimize eğitimli gençler geliyor yani.
Günümüzde gazetecilik çok zor şartlarda yapılıyor.
Önceki gün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü çeşitli etkinliklerle kutlandı ama 10 Ocak 1961’de kazandığımız hakların tamamına yakınını kaybettik.
33Gazetecinin hapiste olduğu günümüzde gazeteciliğin özgürlüğünden söz etmek de kolay değil. Eskisi gibi iyi paranın da kazanılmadığı gazetecilik, gençler için cazip bir meslek değil artık.
Vali ‘’Gazetecilerin yazdığını kimse umursamıyor’’ dedi ya dün.
Oysa her alanda olduğu gibi bizim meslekte de eğitimli insana ihtiyaç var.
Gençleri ürkütmek yerine, cesaretlendirmeliyiz.
Bu bakımdan umarım bu mesleği yapıp yapmamak arasında tereddüt yaşayan lise öğrencileri, Vali’nin dün o salonda söylediklerinden etkilenmezler.
Valimiz gazetecileri önemsemiyor olabilir.
Ama devletimizi yönetenler, milyonlar harcayarak gazeteci yetiştirmek için okullar açıyorlarsa, Vali Bey gibi düşünmüyor olmalılar.
Samsun Valisi olarak atanmadan önce TRT Genel Müdürü olan Valimiz, bu nedenle kendisini yarı meslekten sayıyor ama geçen hafta, Gençlik ve Spor Bakanı’nın yatırımcı kuruluşların temsilcileriyle Valilikte yapılan bir toplantıda gazetecilere yer ayrılmadığı gibi, arkadaşlarımız görüntü alındıktan sonra da salondan çıkarılmışlardı.
Aynı Vali Bey birkaç gün sonra da, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle Samsun Basınına yemek vermiş.
Ne yaman çelişki.
O yemeğe gitmedim tabi.
Giden arkadaşlarımı da kınamam.
Ama en azından ‘Gazeteciler Cemiyeti’ adı altında kurulmuş meslek örgütlerini temsil eden yöneticileri, meslektaşlarımızın toplantıdan kovulma durumları henüz tazeliğini korurken o yemekte görmek istemezdim.
Bunu sizin için yapmalıydılar Ey okur.
Çünkü gazetecinin özgürlüğü, aslında senin haber alma özgürlüğündür.
Ben meslekte 40 yılımı doldurmuşum.
Mesleğin iyi günlerini de gördüm kötü günlerini de.
Yazabilmenin dışında fazla beklentim yok.
Ama genç meslektaşlarımın istikbalini düşünmek zorunda hissediyorum kendimi.
Yemeğe gitmemek ve geçen hafta arkadaşlarıma yer ayrılmadığı için valilikteki toplantıyı terk etmek gibi bireysel protestolarımı bu nedenle yapıyorum.
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü, ne diye kutlanır?
Önce cemiyetlerin yönetenler bunun farkına varmalıdır.
O nedenle, kamunun parasının nasıl dağıtıldığını öğrenebileceğimiz Valilikteki toplantıdan arkadaşlarımın kovulmasına şaşırmamayı öğrendim dün.
Valimizin ‘’Yazdıklarınız kimsenin umurunda olmuyor’’ demesine de şaşırmadığım gibi.