limanbet limanbet bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop jojobet giriş jojobet casino siteleri nakliyat istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama
Vali Aksoy'dan özür diliyorum
Yazarlar // 17 Aralık 2012 Pazartesi 21:51

İsmail BAŞARAN

1970’li yılların ortalarında, görev yaptığım Trabzon’u, dönemin Cumhurbaşkanı Rahmetli Fahri Korutürk ziyaret etmişti.

Vali Ziya Çoker’di.

Vali Çoker, Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’e brifing verecekti.

Salon hınca hınç doluydu.

Vali Çoker brifinge şu cümleyle başlamıştı:

“Sayın Cumhurbaşkanım, Valiler bulundukları illerde kendi kurmayları açsından fevkalade yalnız kişilerdir…”

Cumhurbaşkanı Trabzon’dan ayrıldıktan sonra Vali Bey’in makamında almıştım soluğu.

Ver sormuştun o ifadeyle ne demek istediğini…

Şöyle açıklamıştı:

“Valiler bir ile atanırlar, kurmaylarını kendileri seçme gibi bir yetkileri yoktur. Atandıkları illerde buldukları vali yardımcıları, kaymakamlar, daire müdürleri ile çalışmak zorundadırlar. Kendi kurmaylarını kendileri seçemeyen valiler, çalışma sırasında yalnız kalırlar…”

Aradan yıllar geçti.

Uzun süredir görev yaptığım Samsun’da Sayın Vali Hüseyin Aksoy’u bu sütunlarda çeşitli zamanlarda eleştirmişimdir.

Bazen de bu eleştiriler sırasında kantarın topuzunu kaçırdığım olmuştur.

Ancak şu birkaç gün içinde öyle bir olay yaşadım ki; Samsun Valisi Sayın Hüseyin Aksoy’dan özür dilemek zorunda kaldım.

Kısaca anlatayım:

Samsun’un Terme ilçesinde bir çevrim santrali yapılıyor.

Firma burada sosyal sorumluluk projelerini de sürdürüyor.

O projelerden birisi için Terme’nin Kozluk beldesine gittim.

Akşamüzeri de firmanın çevrim santralinin bacalarından duman çıktığına tanık oldum.

Hemen fotoğrafladım.

Çünkü firmanın yasal olarak orada üretim yapamaması gerekiyordu.

Herhalde üretim yapılıp yapılamadığını belirlemek için deneme gerçekleştiriliyordu.

Fotoğrafları çektim.

Hedef Halk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yener Cabbar’a verdim.

O fotoğrafın da yer aldığı bir haber gazetede yayınlandı.

Olan o fotoğrafın yayınlanmasından sonra oldu.

Hedef Halk Gazetesi’nde Yener Cabbar’ın köşesinde dün de yer alan yazıda fotoğrafın “fotomontaj” olduğunun ileri sürüldüğü dile getirildi.

Kimdi bu iddiada bulunan?

Samsun Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ÇED Hizmetleri Şube Müdürü Taşkın Uzun.

Bu işin Samsun’daki yetkili uzmanıymış.

Yener Cabbar’ın yazısına göre bu uzman bakın ne demiş?

“Gazetenizde yer verdiğiniz fotoğrafın, haberde bahsettiğiniz yer olduğu bile belli değil. Tesisin fotoğrafını çekip arka plana başka bir tesisin bacasını koymuş bile olabilirsiniz. Siz gazeteciler bunu yapıyorsunuz…”

Yener Cabbar, Taşkın Bey’e bu konuyla ilgili cevabı benim vermemi de istemiş ve “uygun bir dille” cümlesini de eklemiş.

En uygun dille ben de cevap vereyim:

“Taşkın Uzun kimdir nedir bilmem. İfadeler kendisine ait ki Yener Cabbar köşesine almış. Bu ifadelerden yola çıkarak diyebilirim ki bu bey henüz gerçek bir gazeteciyle tanışmamış.

Belki ilk kez tanışıyor.

Taşkın Bey gerçek gazeteciler senin gibi poposunun üzerine oturup kalkmayan ve “ÇEVRE”yi yanlış yönlendirenlere işlerini yapmalarını hatırlatırlar.

Siz ahkam keseceğinize poponuzu koltuktan kaldırıp giderdiniz oraya ve o gün santralde deneme üretimi yapılıp yapılmadığını, bacadan çıkan gazların ne olup olmadığını araştırırdınız.

Sizin görevinizi bilerek ve isteyerek yapmadığınızı söylemek istemiyorum.

Ancak sonuç olarak bir ihmalin veya bir kusurun kenarında veya içinde olabilirsiniz.

Öncelikle bağlı bulunduğunuz Müdürlük görevinizi yapıp yapmadığınız konusunda sanırım bir inceleme başlatmalı.

Bu inceleme sonucunu da Samsun Valisi Sayın Hüseyin Aksoy’a iletmeli.

Gelelim size…

Bu fotoğrafın fotomontaj olduğunu iddia etmekle 42 yılı aşkın sürdürdüğüm mesleğime ve de şahsıma hakaret etmiş bulunuyorsunuz.

Beni “düzmece fotoğraf çeken” birisi durumunda gösterip şahsıma hakaret ediyorsunuz.

Bu ağır suçlamayı kabul etmem mümkün değil hakkımı yasal yollardan arayacağım.

Ve istendiği takdirde fotoğrafın orijinalini inceletmeleri, fotomontaj olup olmadığı konusunda inceletmeleri için Samsun Valisi Sayın Hüseyin Aksoy’a vereceğim.

Ayrıca, “Valiler kendi kurmayları açısından fevkalade yalnız kişilerdir” sözünü hatırlayıp olur olmaz eleştirdiğim için Sayın Samsun Valisi Hüseyin Aksoy’dan özür dileyeceğim.

 

AYRIMCILIK…

Bu kentle ilgili sözü olmayanlar, sözü olup da yazanların orijinlerine takılıyorlar.

Bundan en fazla nasibini alan da benim.

Bu satırların yazarını eleştirirken hemen “Trabzon” kelimesini koymadan edemiyorlar.

Bu kente katkı vermek isteyenler en azından bir kelime söylemelidirler.

Orası burası diye ayırımcılık yapmak yakışık almıyor sanırım.

Bu satırları da incindiğim veya gocunduğum için yazmıyorum.

Burada Ordu’dan da bahsediliyor.

Karadeniz’deki diğer illerden de.

Bu illerdeki spordan da asayişten de, politika ve kültürle magazinden de…

Ayrımcılık yarar değil zarar getirir kanısındayım.

Bu yazıları yazanların nereli olduğundan çok ne yazdığı önemlidir.

Bunu anlayabilmek önemlidir.

Bu ayrımcılığı yapanlar şöyle bir baksınlar bakalım Samsun’da kimler yaşıyor.

Asla unutulmamalıdır ki bu kentte çalışıp üretip vergisini bu kentte ödeyenler bu kentlidir.

Kafakağıtlarında ne yazarsa yazsın…

Birkaç satır da Samsun ile Trabzon’u birbirine düşürmek isteyenler için yazıyorum.

Samsun’da olanlara…

İkide bir hayatın her kesiminde Trabzon’u örnek göstermek Samsun’u büyütmez.

Samsun ve Samsunlu Trabzon’u değil, İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya gibi gelişmiş kentleri örnek almalıdır.

Not: Yazının bu bölümü Samsun’u büyütebilmek için sözü olmayan ve önüne gelene sözlü saldırıda bulunanlar için yazılmıştır. Böyle bir düşünce içinde bulunmayanlardan vakitlerini aldığım için özür dilerim

 

YERLİ MALI HAFTASI

“Yerli Malı Haftası, 12-18 Aralık tarihleri arasında Türkiye’de tüm okullarda kutlanan özel haftadır. Resmi ismiyle “Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası” olarak kutlanmaktadır.

Hedefi, yerli mallarının tüketiminin artmasıdır.

II. Dünya Savaşı sonrası oluşan ekonomik darboğazın ardından yabancı ülkelere para akışının önünün kesilmesi ve toplumsal tutum bilincinin oluşması amaçlanmıştır. Bu amaçla zamanın başbakanı İsmet İnönü 12 Aralık 1929′da yaptığı konuşmayla yerli malı kullanmanın ve tutumlu olmanın öneminden bahsetti. 1946 yılından itibaren Yerli Malı Haftası olarak kutlanmaktadır. 1983 yılında adı Tutum, yatırım ve Türk malları haftası olarak değiştirilmiştir.”

Böyle yazıyor lügatler.

Öğrenciler de yerli malı haftası yapmışlar.

Ne buldular da yediler gerçekten merak ediyorum.

 

GÜNÜN SÖZÜ

Yükseklere çıkmaktan sakın; çünkü insanın düşmeyeceği hiçbir yüksek yer yoktur. Cervantes

 

DUVAR YAZISI

Gözler hangi renk olursa olsun gözyaşları hep aynı renktir.