İYİ Partili Erhan Usta, Cumhur İttifakı'na katılıp katılmayacağı konusunda, "Biz bu ülkeyi bu yönetim ve sistemden kurtarmaya çalışıyoruz. Cumhur İttifakı'na kapılar tamamen kapalı" dedi.
Erhan Usta’nın bu çıkışı parti içinde yen bir çatışmaya neden olacak gibi görülüyor. Usta’nın açıklaması Meral Akşener’in Cumhur İttifakı’nı bu partinin kaymasını engelleyecek mi?
Sorunun yanıtını bugünden verebilmek zor elbet, ancak Samsun’da parti içindeki dengelerin bozacağa benziyor. Samsun’da İYİ Parti içinde mevcut Cumhur İttifakı’na kayma eğilimlerini engelleyecek gibi görünüyor. Samsun’da Millet İttifakı’ndaki AK Parti ve MHP birliğinin çökeceği anlamını taşır mı?
Bun zaman gösterecek elbet ancak Samsun’da siyaset daha bugünden ısınmış görünüyor.
Samsun’da olayı karıştıracak olan İYİ Parti’nin alacağı tavırdır. MHP’den ayrılıp tabanda bir kayma yapan İY Parti’de yeniden bir MHP’ye kayma olur mu bunu göreceğiz hep birlikte. İYİ Parti’nin yeniden MHP ile bütünleşmesi beklenebilir mi, elbet beklenir. O zaman ne olacak? İYİ Parti küçülecek ve de yok olma aşamasına mı gelecek?
Madem İYİ Parti kapılarını kapatıyor gidenler geri gelmeyecekse, bu şu anlama gelir. Gidenler daha çok olacak. Gidenlerin çoğalması İYİ Parti’nin küçülmesi demektir. İYİ Parti zaten küçük olarak başlamıştı, daha da küçülmesi durumunda yeni kapılar arar mı kendisine? Bunu da zaman gösterecek elbette. İYİ Parti nasıl kurulmuştu? Hangi Siyasi Parti’den milletvekili transfer etmişti ve parti kurmuştu? Bunu da unutmamalı.
HANGİ KADINLAR GÜNÜ
8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçmaması sonucunda 129 kadın işçi can verdi.
26 - 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın "Dünya Kadınlar Günü" olarak kutlanması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi..
İlk yıllarda belli bir tarih saptanmamıştır ve değişen tarihlerde fakat her zaman ilkbaharda kutlanıyordu. Tarihin 8 Mart olarak saptanması 1921'de Moskova'da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı'nda gerçekleşti. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı yılları arasında bazı ülkelerde kutlanması yasaklanan Dünya Kadınlar Günü, 1960'lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletleri'nde de kutlanmaya başlanmasıyla daha güçlü bir şekilde gündeme geldi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart'ın "Dünya Kadınlar Günü" olarak kutlanmasını kabul etti.
Türkiye'de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında "Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlandı. 1975 yılında daha yaygın olarak kutlandı ve sokağa taşındı. "Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı" programından Türkiye'nin de etkilenmesiyle, 1975 yılında "Türkiye 1975 Kadın Yılı" kongresi yapıldı. 12 Eylül 1980 Askeri Darbesinden sonra dört yıl süreyle herhangi bir kutlama yapılmadı. 1984'ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından "Dünya Kadınlar Günü" kutlanmaya başlandı..
TÜRK KADINI VE İLK KADIN MİTİNGİ
30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Mütarekesi’ne göre, ülkemiz yer yer işgal edilmiş; düşman çizmesi altına giren yerlerde, insanlık tarihinin kaydetmediği en ağır mezalim yapılmıştır. Masum insanlarımız öldürülmüş; evleri, barkları yakılıp yıkılmış; ırz ve namusları ayaklar altına alınmıştır.
10 Aralık 1919 çarşamba günü Kastamonu’daki Darülmuallimat (Kız öğretmen okulu) bahçesinde üç binden fazla Kastamonulu kadın bir araya gelmiş; ülkemizin işgalini ve yapılan insanlık dışı vahşetleri şiddetle protesto etmiştir. Bu, Türkiye’deki ilk kadın mitingidir…
Her 10 Aralık’ta maalesef sadece Kastamonu’da miting düzenlenmekte, Türkiye’nin diğer noktalarında Türk Kadınının ülkesi için yaptıkları anılmamakta hatta çoğu kez hatırlanmamaktadır.
ASIL SORU ŞU
8 Mart günü Türkiye’de de tüm dünyada olduğu gibi 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlanacaktır. Ölen kadınların anısına düzenlenen bu günde “Kutlu Olsun” ilanları ve reklamları verilecek, kadınların mağazalara alışverişe gitmelerinin sağlanmasının yolu açılacak, tüketim çarkı çalıştırılacaktır.
Yanarak ölenlerin tüketen kadınlar değil üreten kadınlar olduğu büyük ihtimalle unutulacaktır. Oysa ölenler ve öldürülenlerin Türkiye’nin kurtuluşu için göğsünü siper eden kadınlar olduğu belki de hiç hatırlanmayacaktır alışveriş hayhuyu içinde. Sahi 8 Mart günü Türk kadını neyi kutlayacaktır?
O gün yaptığı alışverişi mi? O alışverişi yapabilmesi için kendisine ülke bırakan kadınları hatırlayacak mı kadınlarımız?
GÜNÜN SÖZÜ
Köhne fikirler, paslanmış çivilere benzer, söküp atmak çok güçtür. Cenap Şahabettin.