Her yıl olduğu gibi bu yıl da “Noel’i kutlayanları” şiddetle eleştiriyoruz!
Eleştirdik ama halen daha toplumda Noel’i, yılbaşı, yani 31 Aralığı 1 Ocak’a bağlayan gece sananlar var!
Cehalet başa bela!
Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olmak böyle bir şey…
Noel’i kutlayan kutladı zaten!
Hem de 24 Aralık’ta!
Keşke 24 Aralıktan önce eleştirseydik Noel kutlamasını!..
Bu sene de ıskaladık!
Noel denilen olay; 24 Aralık’ta Noel arifesiyle başlar, 25 Aralık sabahına kadar devam eder…
Noel, Hz. İsa’nın doğumunun kutlandığı Hristiyan Bayramı’dır.
Hristiyanlıkta da Noel ile ilgili çelişkiler var! Örneğin; Ermeni Kilisesi gibi bazı Doğu Ortodoks Kiliseleri, “Jülyen takvimi”nde 25 Aralık'a denk gelen 6 Ocak'ı Noel olarak kutluyorlar.
Özetle; Katolik ve Protestanlar 24 Aralık’ta, Ortodokslar 6 Ocak’ta Noel’i kutluyor…
Bir nevi bizim kutladığımız “Kutlu Doğum Haftası” gibi…
Farkı şu; O gece genelde kiliseye gidip dua ediyorlar ve Allah’a şükür ediyorlar..
Mütedeyyin bir Hristiyan aile, mezhebi ne olursa olsun Noel gecesi yedikleri yemeğe de şükran yemeği diyorlar ve Allah’a şükrediyorlar.
Hayatımda hiç Noel kutlamadığım için nasıl kutlanır bilemiyorum, ama o tarihlerde Noel kutlayan Müslüman veya Türk’e de rastlamadım…
Müslümanlara göre Noel’i kutlamak haramdır! Zeten Noel de sadece Hristiyan alemi tarafından kutlanır!
Ee tamam! Haramdır da, kutlayan kutlamış zaten, “yılbaşı” yani 1 Ocak ile Noel’in bir alakası yok ki!
***
Gelelim 1 Ocak, yani “yeni yıl kutlaması”na!
1 Ocak, Miladi takvim ya da Gregoryen takvime göre, Jül Sezar tarafından MÖ 46 yılında kabul edilen Jülyen takvim yerine Papa XIII. Gregory tarafından yaptırılan takvimin 1. Günüdür.
Tüm dünya ülkeleri uluslararası ilişkilerde miladi takvimi kullanıyor!
Biz de ülke olarak 26 Aralık 1925’te kabul edilen kanun ile 1 Ocak 1926’da miladi takvimi kullanmaya başladık.
Bunun dışında çok kullanılan takvimler de var, ama bunlar yerel veya 2. Takvim olarak kullanılıyor.
Bunlar; On İki Hayvanlı, Hicri, Celali , Rumi, Eski Mısır, Ay, Maya, Tibet ve Yahudi Takvimi gibi…
Hepsinin bir başlangıç tarihi var! Aynı 1 Ocak gibi…
***
1 Ocak’ta insanlar aslında eski yılın bitimini, yeni bir yılın başlangıcını kutluyor.
Aslında olması gereken eski yılın muhasebesini yapıp şükretmek, yeni yıl için umutları, hedefleri, yapacaklarımızı planlamak…
Yeni yıl demek;
Asgari ücretli için zam,
Esnaf için yeni mali yıl,
Devlet için yeni zam,
Memur için izin yenilenmesi,
Nişanlılar için evlilik,
Çocuklar için yeni yaş,
Demek!..
Bu kadar yenilikler için sevinmek gayet normal!
Tabi ki bunu adabı ile yapmak, yeni bir kültür emperyalizmi için kapitalist düzene alet olmasına izin vermemek gerek!..
Nihayetinde Noel’in dini motiften uzak olarak kutlanması da Noel’in asıl sahibi Hristiyanları bile rahatsız ediyor…
20. yüzyılın başlarından itibaren Noel, Hristiyan olmayanlar tarafından da kutlanan, dini motiflerinden arınmış, hediye alışverişi etrafında yoğunlaşan bir bayram olarak da kutlanmaya başlanmış.
Hediye ve eğlence üzerine kurgulanmış materyalist bir yapıda kapitalizmin bir aracı olmuş yani!..
***
Bir de Noel Baba işi var!
Noel Baba, Noel arifesini yani 24 Aralık’ı Noel'e bağlayan gece evlere gizlice girerek çocuklara hediye bıraktığına inanılan efsanevi kişi olarak biliniyor.
Aslında Piskopos Nikola'yı konu alan Hollanda efsanesi!
***
Ona bakarsanız, bizde de “Ayaz Ata” var!
“Ak Ayas” olarak adı geçiyor…
Türk, Altay ve Orta Asya mitolojilerinde, özellikle Kazaklarda ve Kırgızlarda Soğuk Tanrısı olarak geçiyor.
Kışın soğukta ortaya çıkan ve kimsesizlere, açlara yardım eden bir evliya olarak biliniyor.
Birçok yerde Ayaz Ata’nın, sonraları Noel Baba olarak bilindiği de söyleniyor.
Orta Asya Türkleri’nin (Ön Türkler’in) İslam öncesinde yeni yıl bayramı olarak kutladığı bir de “Nardugan Bayramı” var!
***
Sonuçta yeni bir yılı, yeni umutlar ve yeni hedefler olarak kutlamak, geçen yılın da muhasebesini yapıp şükretmek ve dersler çıkarmak gerek!..
Özellikle 2016 yılında, darbenin eşiğinden döndüğümüz için şükretmek ve gelinen noktadan dolayı da dersler çıkarmak gerek…
2017 yılı için de ekonomi, üretim ve ülke adına verim, bereket, barış ve huzur dilemek gerek…
Gerisi hikaye ve boş laf!..
İyi seneler…