Yazarlar // 5 Kasım 2022 Cumartesi 12:01
Ragıp GÖKER
Dün sabaha karşı İzmir, merkez üssü Buca olan 4,9 şiddetindeki depremle sarsılmış.
Geçmiş olsun İzmir.
Geçmiş olsun Türkiye.
İzmirli dünürüm Faruk Özdemir, geçmiş olsun dileklerimi iletmek için aradığımda ''Karakola bombalı saldırı olduğunu zannettik'' diyordu.
Bir patlama sesiyle gelmiş çünkü deprem.
Ses öyle güçlüymüş ki, evlerinin yakınındaki karakola saldırı yapıldığını düşünmüşler.
Sesin ardından sallanmaya başlayınca ancak deprem meydana geldiğini anlamışlar.
Beş gün önce, 2020'deki büyük İzmir depreminin yıl dönümüydü.
Bu süreçte birkaç kez yine sarsılmıştı İzmir ama 2020'deki Büyük İzmir depreminin üzerinden henüz iki yıl geçmişti ki, güne büyük bir sarsıntıyla uyandı İzmir halkı.
Can ve mal kaybı olmaması tesellimiz oldu ama deprem ülkemizin önemli bir gerçeği.
Bunu hiç bir zaman unutmamalıyız.
Ve depreme her an hazırlıklı olmalıyız.
Hazır mıyız peki?
Sanmam.
17 bin 480 canı yitirdiğimiz 17 Ağustos 1999’daki Büyük Marmara depreminden bile ders almadığımızı biliyorken, depremlere hazırlıklı olduğumuzu söyleyemeyiz.
Bir deprem anındaki toplanma alanlarını bile imara açmış bir milletiz biz.
Bu durumda ne gibi bir hazırlıktan söz edebiliriz.
Ülkemizin en aktif faylarından biri olan Kuzey Anadolu fayı burnumuzun dibindeki Ladik'ten geçiyor.
Ki;
Kuzey Anadolu Fayı, ülkemizde 7 ve üzerindeki şiddette deprem üretebileceğine inanılan en aktif faylardan biri olarak gösteriliyor.
En aktif faylardan biri, burnumuzun dibinde yani bunu unutmayalım.
Allah korusun, fay harekete geçer, 7 ve üzerindeki şiddette bir deprem üretirse, nasıl koruyacağız kendimizi.
Sorarım size;
Samsun'da sizce kaç toplanma alanı var?
Bir kaçını biliyorum.
Şehit İlhan Hamlı Endüstri Meslek Lisesi’nin bahçesi, Samsun’daki toplanma alanlarından biri.
Samsun halkının Gazi park olarak bildiği yer yani.
Sonra Uğur Mumcu ve Zübeyde Hanım parkları gibi alanlar da, toplanma alanlarının diğerleri.
Atakum'da Canik’te de toplanma alanları var ama nüfusu 700 bini bulan üç ilçenin nüfusunu barındıracak yeterlikte mi?
Orası şüpheli işte.
Yapılarımız depreme dayanıklı mı?
Can alıcı soru bu aslında.
Özellikle İlkadım ve Canik'teki yapıların tamamı eski.
Çoğu yığma yapı yani.
Şiddetli bir sarsıntıda kartondan yapılmış gibi yıkılır çoğu Allah korusun.
Büyük Marmara depreminin üzerinden 23 yıl geçmiş.
Her seçim öncesi 'kentsel dönüşüm' projeleri gündeme getirilir.
Samsun'da okulları depreme dayanıklı hale dönüştürmenin dışında başka bir adım atıldı m?
Başka sorum yok.