Bir süredir ülke gündemini takip ederken, Samsun gündemini ihmal ettik.
Ki;
Ülke gündemi de ne gündem ama!
Her yeni güne, yeni bir gündemle uyanıyoruz.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli durup dururken, TBMM’de DEM'lilerin elini sıkmıştı önce.
''Nereden çıktı şimdi bu?'' derken ve bunun şaşkınlığını yaşarken, bu durumun üzerinden bir hafta geçmişken, Bahçeli, çıtayı daha da yükseğe koyarak, Öcalan'ı terörü sonlandırması için TBMM'nin kürsüsünden çağrı yapmaya davet etti.
Gazi Meclis'te, 40 bin kişinin katili teröristbaşının terörü sonlandırma çağrısı için bile olsa konuşma yapmaya davet edilmesi tepki çekti haliyle.
Bahçeli'nin, terörist başını TBMM'ye davetine AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ne tepki vereceği de en çok merak edilen bir başka konu oldu haliyle.
Ki;
Bahçeli'nin Öcalan çağrısı yaptığı sıralarda Erdoğan BRICS zirvesi için Rusya'daydı.
Uçağındaki gazetecilerin bu gelişmeyi Cumhurbaşkanı'na sorabileceklerini bekledik ama dağ fare doğurdu maalesef.
Derken Çarşamba günü partisinin gurup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı Erdoğan,''Devlet Bey, siyasetiyle feraset ve tecrübesiyle, cesur çıkışlarıyla daima tarihe istikamet çizen bir liderdir.'' sözleriyle Bahçeli'nin Öcalan çıkışına destek verdi.
Erdoğan bu konuşmayı yaparken, Esenyurt'un CHP'li Belediye Başkanı Ahmet Özer, terör soruşturmasından gözaltına alınıyor, ardından tutuklanıp, görevinden el çektiriliyor ve yerine kayyım atanıyordu.
Demem o ki;
Ülke gündemi baş döndüren bir hızla değişiyor.
Gündemi yakalamak mümkün değiş.
Esenyurt Belediye Başkanı'nın görevden el çektirilmesi, Bahçeli'nin Öcalan çıkışını bile gölgede bıraktı.
Haftaya Esenyurt vakasını da unutturacak yeni bir gündemle uyanırsak buna şaşırmayacağız sanırım.
Bu arada asgari ücretin ne olacağı, emeklilere yapılacak zam oranı için TÜİK'in enflasyon sepetinden ne çıkacağı şeklinde milyonları ilgilendiren bu konu unutuldu bile.
Demem o ki; ülke gündemi öylesine hızla değişiyor ki, değişim hızı, dünyanın kendi ekseni etrafındaki dönüş hızını yakalayacak neredeyse.
SAMSUN GÜNDEMİ
Biz dönelim Samsun gündemine.
Samsun gündemi de yoğun.
Unutmadık elbette ki; Yener Cabbar sıklıkla hatırlatıyor biliyorsunuz.
Dün köşesindeki yazısında, ''Dönüştürtün artık'' manşetiyle, özellikle İlkadım için çok acil olarak gerçekleşmesi gereken 'kentsel dönüşüm' konusunu dile getirmiş.
İnşaat maliyetleri çok hızlı artıyor biliyorsunuz, bu durum da inşaat sektöründeki rant beklentilerini de tetikliyor haliyle.
Bu nedenledir ki, kentsel dönüşüm konusunun, rantsal dönüşüme evirilmesinden korkuluyor haliyle.
Samsun bu sorunu çözebilir mi?
Sorunun çözüme kavuşturulmasını herkes gibi ben de umutla bekliyorum elbette.
Ve fakat
Bu konuda atılmış adımlar olsa da, yapı stokumuz nedeniyle, başlatılan çalışma, soruna kalıcı bir çözüm getirmekten çok uzak hala.
Samsun gündeminin bir başka önemli konusu da kuraklık tehlikesiyle ilgili
Ki;
Kaç kişinin dikkatini çekti bilmiyorum ama birkaç gün önce gazetede bir haber vardı.
Haber, barajlarımızda su seviyesinin azalmasına dikkati çekiyordu.
Bölgemiz, ülkede en şok yağış alan bölgelerden biri biliyorsunuz ama barajlarımızda su seviyesinin azalması, yaşama ihtimalimiz olan bir tehlikenin habercisi gibi aslında.
Samsun geçmişte içme suyu ihtiyacını Mert ırmağı ile Kürtün çayı havzalarındaki kuyulardan temin ederken, 80'li yılların sonunda yaptırılan Çakmak barajından sağlamaya başladı.
Ki; bu çalışma çok önemli bir projeydi.
Barajın yapımını DYP iktidarı başlatmış ama Aşağıçinik'teki tesisler ve şehre içme suyu taşıyan hatlar rahmetli Muzaffer Önder’in Belediye Başkanı olduğu dönemde tamamlanmıştı.
Çakmak barajının devreye alınmasıyla Samsun'un bundan böyle içme suyu sorunu gibi bir konusu olmayacağı söylenmişti.
Ve fakat.
Küresel ısınma nedeniyle azalan yağış miktarını hiç hesaba katmamıştık.
Kuraklık tehlikesiyle karşı karşıyayız şimdi. ki; kuraklık sadece içme suyu sorunu yaşamamızla da sınırlı kalmayacak, kuraklığın, iki önemli akarsu havzasında kurulu Bafra ve Çarşamba ovalarındaki tarımsal üretimimizi de önemli ölçüde olumsuz etkileyecektir.
Gazetenin bu konudaki haberi Samsun için bir alarm niteliğindedir aslında.
Artan şehir trafiğinde yaşanan sorunlara hiç değinmeden, Samsun gündemi bu iki konuyla da sınırlı değil aslında.
Uyuşturucuyla mücadele ve asayiş konularında yaşanan sorunlar da var ki, her biri başlı başına birer yazı konusu olacak özelliktedir.
Bu köşe de bu sorunlara değinmek için var zaten.