Karadeniz kudurdu yine.
Kurban istiyor sanki.
Her hafta birilerini alıp yutuyor.
Bu sene de geçen senelerden biraz daha farklı sanki. İstatistiklere bakmadım ama bu yıl boğulma sayıları bir öncekine göre biraz daha fazlamı ne.
Denizdeki hareketlenmeleri bir doğa olayı olarak açıklamak mümkün olabilir belki ama boğulma olaylarının önüne geçmek veya en azından ölüm oranını azaltmanın mümkün olduğunu düşünüyorum ben.
Elin adamları okyanuslarda bu işe nasıl çözüm buldularsa bizim plajlarımızda da benzer yöntemlerin uygulanmasını beklemek hakkımızdır.
Bizim Büyükşehir Belediyesinin İtfaiye Daire Başkanlığına bağlı Saualtı Arama ve Kurtarma Gurup Amiri Rıza Zengin, Samsun’da üç yer dışında arama kurtarma hizmeti verdiklerini söylemiş.
İstisnaların kaideyi bozmayacağı gerçeğinden hareket ederek şunu söylemek mümkün mümkün. Boğulma olayları da en çok nedense bu hizmetin verildiği alanlarda meydana geliyor.
Fener plajında bu hizmeti vermiyorlarmış mesela.
Anlaşılan o hizmet vermedikleri üç bölgeden birisi olan fener plajı kendi kurtarma ekibini çalıştırıyor olmalı.
Fener plajı Büyükşehir Belediyesi tarafından çalıştırılıyor biliyorsunuz.
Pazar günü birisi boğuldu o plajda.
Bir çocuğu kurtarmak isterken Karadeniz’in azgın dalgalarına yenilmiş bu genç arkadaşımız Sefer Şen. Allah, rahmet eylesin.
Olayı görenlerin anlattıkları yenilir yutulur gibi değil.
Görgü tanıkları fener plajındaki cankurtaranların boğulma olayına geç müdahale ettiklerini iddia ediyorlar.
Olay yerindeki ekiptekilerin olay sırasında ‘’Paletlerimizi alıp gelelim’’ diyerek kurtarma işlemine geç başladıklarını söylüyor olaya tanık olanlar.
Fener plajına hafta sonu gidenlerden 8 lira giriş ücreti alıyor Büyükşehir Belediyesi. Para ile plaja aldığı vatandaşları en üst düzeyde güvenlikle koruması gerekir belediyenin.
Görgü tanıklarının söyledikleri ne kadar doğru bilemem. Araştırılması gerektiğini düşünüyorum bu iddiaların. Doğru olmamasını da diliyorum ayrıca.
Ve fakat
Doğruysa çok acı.
Ucuz bir ölüm olmuş Sefer Şen için.