Hepimiz, birisi elleri ile gözünü, birisi kulaklarını diğeri de ağzını kapatmış olan üç maymun figürlerini biliriz.
Olaylara karışmak istemeyen anlamına gelen bu üç maymun, “üç maymunu oynuyor” deyimi haline gelmiştir.
Japon halk kültürüne ait olan bu üç maymun, Mizaru, Kikazaru ve Iwazaru isimlidir.
Çok eski zamanlarda, bir dağda yaşayan iyi bir maymun kral varmış. Diğer dağda şeytan yaşarmış. Maymun kralın, çok yaşlı ve akıllı üç tane danışmanı varmış. Diğer dağda bulunan şeytanı gören ve işitenler taş kesilir, sonsuza kadar lanetlenirmiş. Üstelik maymun krallığı, bir sürü felaketler yaşayarak yıkılacakmış. Bu danışman yaşlı maymunlar, bir gün ormanda gezinirken şeytanla yüz yüze gelmişler. Biri görmemek için gözlerini, diğeri işitmemek için kulaklarını tıkamış. Üçüncü ise, şeytanı hem görmüş, hem duymuş bu sırdan bahsetmemek için ağzını kapamış.
Taşlaşacaklarını düşünerek, bir ağacın altında beklemeye başlamışlar. İlerleyen saatlerde kralı ve halkı tehlikeye atmamak için, ellerini oradan hiç çekmemeye karar vermişler.
O zamandan bu güne insanlar, gözlerini, kulaklarını ve ağızlarını kapatmışlar, insanların çıkarı için gördüklerini ve duyduklarını bir sır olarak saklamışlar.
Samsun’da son günlerdeki asayiş olayları arttıkça aratıyor.
Daha önceki akşam hem de kalaşnikof tüfeklerle taradılar çevreyi.
Şimdi bekliyorum.
Güvenlik güçleri ne yapacaklar?
Çevreyi kalaşnikof tüfekle tarayanların kaçını bulabilecekler?
Samsun’u yönetenler önce bu işi bir becerseler ve yargıya çıkarsalar çevreyi mermi yağmuruna tutanları…
Kimse üç maymunu oynamasa…
VATANDAŞI DÜDÜKLE UYARIYORLAR
Dün sabah caddede kulağımın dibinde bir düdük sesi duydum.
İrkilerek yana döndüm.
Parko Mat şirketinin elemanının sokakta düdük çaldığına tanık oldum.
Vatandaşların kulağının dibinde neden düdük çaldığını sordum.
Aldığım cevap ilginçti:
Vatandaşı bilet alması için uyarıyorum…
Bilet almayana da ceza yazıyorum.
Bu işin yasal olup olmadığı, şirket elemanının ceza yazma yetkisinin olup olmadığını bir türlü çözemedim.
Bir taraftan korna çalmayı gürültü kirliliği çıkarıyor diye yasaklayacaksın.
Diğer taraftan aynı bölgede yani sokakta yani caddede vatandaşın kulağının dibinde düdük çaldıracaksın.
Nerde çevre müdürlüğü ilgilileri ve de yetkilileri?
Eğer gürültü kirliliği yaratmak cazai işleme tabi değilse bırakın vatandaş otomobilinde de korna çalsın.
Korna çalmak cezalı duruma düşürüyorsa vatandaşı düdük çalmak neden cezaya tabi değil.
Her görevlinin elinde bir düdük…
Öttürüp duruyorlar…
GEREKÇEYE BAKIN GEREKÇEYE
CHP Samsun İl Başkanı Dinçer Soylu “seçmene teşekkür ziyaretlerini kendilerinin de yaptıklarını ancak duyuramadıklarını söyleyip “Basın birimimiz yok, sorun ekonomik” demiş.
Bunu bir başkası söylese gam yemeyeceğim.
Ancak Samsun’dan iki milletvekili çıkaran CHP İl yönetimi söylüyorsa garibime gidiyor.
Her iki milletvekilinin de 7 Haziran seçimleri öncesinde partilerinin ön seçiminde üyeleri için yaptıkları harcamalar ortadayken…
İddialara göre verilen yemekler daha unutulmamışken…
O harcamaları yapanlar İl Başkanlığı için bir birim oluşturamamışlar mı?
İl Başkanlığı kendisi bir basın birimi oluşturamamış mı?
Sadece o iş için “Maddiyatı” öne sürüyorsanız, bırakıp gidin.
Gidin ki işgalci duruma düşmeyin, bu işleri yapabilecek olanlar gelsinler.
Aslına bakarsanız düşünce ve uygulama sorunu var CHP’de.
Yıllar önce Basından sorumlu bir İl Başkan Yardımcısı da “Paraları olmadığı için” verdiği tam sayfa ilanlara 50 lira fiyat biçiyordu.
O zaman kızıyordu gazete çıkaran arkadaşlar.
O günlerden bu günlere…
CHP iyileşeceğine ekonomik olarak kötüye gidiyor sanırım.
GÜNÜN SÖZÜ
Hayat Bir Bulmaca Çözdükçe Sonu Geliyor..
ATAM SENİ SAYGI VE SEVGİYLE ANIYORUM