Siyaset dünyasının merakla beklediği İYİ Parti kuruldu.
Meral Akşener’in siyasi tarihimize kazandırdığı İYİ Parti’nin, sloganı gibi Türkiye’ye iyi gelmesini ve hayırlı olmasını dilerim.
Parti’nin adı ve kurucular kurulu tartışılıyor.
Sabah haberlerinde partinin adı açıklandığında, ‘’adı iyi parti olmuş’’ dediğim karımın ilk tepkisi ‘’başka isim bulamamışlar mı’’ oldu.
Sahiden de, ülkeyi yönetmeye talip bir parti için basit ama bir o kadar da çarpıcı ve iddialı.
Tıpkı amblemi gibi.
Bir çocuğun bile çizebileceği basitlikteki amblem, ilk bakışta ‘’ben daha sıcağım ve daha çok ışık saçarım’’ gibi bir algı uyandırıyor.
Amblemi, CHP’nin başını çektiği ‘Hayır Cephesinin’ amblemine benzetenlerin yanı sıra Hitit Güneşine benzetenler de var.
Ama basitliğine rağmen amblemin beğenildiği anlaşılıyor.
Parti adı da, ‘’biz diğerlerinden daha iyiyiz’’ olgusunu pekiştirmek ister gibi.
Eleştirilere rağmen, adı da amblemi de tutar.
Partinin ismi ayrıca, Osmanlı’nın üç hilalli sembolüne karşın, Osmanlıyı kuran, ki hepimizin köklerinin dayandığı Kayı Boyu’nun bayrağını çağrıştırıyor.
Bunun benim gibi birçok kişi de uyandırdığı bir başka algı da, yeni osmanlıcılık iddiasında olanların önünü kesmeye dönük bir hamle olduğu algısını uyandırdı.
Kurucular kurulunda beklediğim isimler de var, olmasını dilememe rağmen o listeye giremeyenler de.
Samsun özelinden yola çıkalım mesela.
Kurucular kurulundaki tek Samsunlu olan İbrahim Özyer’in, referandumun ertesi günü, yani 17 Nisan sabahı yolda rastladığım Mustafa Mercan’ın siyasetten beklentilerini karşılar mı, şüphelerim var.
Mustafa Mercan’ı şimdiki kuşaklar pek tanımaz ama benim ve benden önceki kuşağın insanları iyi bilir.
Mustafa Mercan, Adalet Partisi ve onun devamı olan Doğruyol Partisi siyasetinin Samsun’daki temsilcilerinden biriydi.
Mustafa Mercan, kendisinin yıllarca siyaset yaptığı merkez sağda bir boşluk oluştuğuna ve bu boşluğu dolduracak partinin, Meral Akşener liderliğinde kurulacak bir parti olduğuna inanıyordu.
Samsun’dan listede sadece İbrahim Özyer’in bulunması, İYİ Parti’nin merkez sağdaki boşluğu dolduracağına inanan Doğruyol ve Anap misyonundan gelenlerde hayal kırıklığı yaratabileceğini düşünüyorum.
Samsun’da merkez sağı temsil edecek kişi İbrahim Özyer olamaz.
Çünkü sırf Özyer var diye, MHP’de siyaset yapmaktan vazgeçen ülkücüler tanırım.
‘’200 kişilik liste de ancak bir Samsunluya yer verilebilirdi’’ diyenler olacaktır. Bu görüşe bir noktaya kadar katılırım ama Meral Akşener’in parti kurmasını bekleyen bu eski demokratlarda, ilk seçimde liste başında Özyer’in olacağı beklentisi, partiye sempati duyan ve o çatı altında siyaset yapmayı umanların şevkini kıracaktır.
Partinin kuruluş aşamasında Akşener ve ekibine bu konuda telkinlerin yapıldığını duymuştum.
Bu nedenle, bir yanım Özyer’i o listede beklerken, bir yanım da ‘’yok canım, daha akılcı davranacaklardır’’ diyordu.
İlk düşündüğüm oldu.
Ömer Süslü de İl Başkanı yapılırsa şaşırmam.
Burada bir parantez açarak, Ömer Süslü’nün, bu harekete çok emek verdiğini, bu nedenle il başkanı olmasına itiraz etmem ama ‘dayı-yeğen’ olgusu ve dedikodusu, çok emek verdiği bu harekete zarar vereceği için en azından Ömer Süslü’den feragat etmesi gerektiğini veya en azından bunu beklediğimi söylemek isterim.