Türkiye'nin Bin Büyüğü Arasındaki 13 Samsun Firması

İstanbul Sanayi Odası (İSO) geleneksel hale getirdiği ikinci 500 büyük firma listesini açıkladı.

Açıklamaya göre Listeye Samsun'dan 8 firma girmeyi başarmış.

İSO daha önce de 500 büyük listesini açıklamış, böylece ilk 500 arasında yer alan 5 firmayla birlikte ülkemizin bin büyük firması arasında Samsun'dan 13 firma girmiş oldu.

Öncelikle sahiplerinden yöneticilerine ve çalışanlarına kadar emek verenleri kutlamak isterim.

Özellikle de Samsun'da bir istikrar abidesi gibi duran SÜRSAN'ın sahibi iki kardeş Osman ve Orhan Atalay'a bir hemşerisi olarak tebriklerimi sunarım.

Atalay kardeşlerin SÜRSAN'ı, yıllardır o listelerde yer alma başarısı gösteriyor.

Rahmetli Cemal Abi'nin Yeşilyurt'u demir-çelik üretimi ve liman işletmesiyle ilk 500 listesine zaten girmişti ama doğalgazdan ürettiği elektrik satışıyla da, santral firmasıyla ikinci 500 listesinde de yer almış.

Küçümsenmeyecek bir başarıdır ve bu nedenle Cemal Abi'nin vefatından sonra firmayı şu sıralar yöneten Hikmet ve Fikret Yeşilyurt'u ve ailenin diğer fertlerini de kutlamak isterim.

Başka bir kutlamayı Özyılmaz Fındık için Azmi Yılmaz ve aile fertleri de hak ediyor.

Özyılmaz Fındık da kimi zaman ilk 500 arasına da giriyor ama bin büyük firması arasında yıllardır yer alma başarısı gösteriyor.

Bu arada, bu köşede yazılanları takip eden okurlarımız, ilk 500 listesi açıklandığı, 2 Haziran'da listeye Samsun'dan 5 firma olmak üzere, bölgemizdeki illerinin toplamı kadar Kahramanmaraş'tan giren firma olduğunu belirterek ''İSO listesine bak koca Karadeniz anca bir Maraş'' diye yazdığımı hatırlayacaklardır.

Maraş, ikinci 500 listesine de 13 firmayla girmiş yine.

Kahramanmaraş’ın ikinci 500 listesine soktuğu firmaların faaliyet alanlarını inceledim biraz.

Metal endüstrisine dayalı sanayi işletmesi de var o listede ama çoğu tekstil firması.

Tekstil deyip geçmeyin.

İstihdam yükünü o tür firmalar taşıyor genellikle.

Nihat Yılmaz'ın, Hollanda'da çalışırken kazandıklarıyla Samsun'daki Merkez OSB'de kurduğu YILRO bir tarafa, istihdama yardımcı olacak Kavak'ta kurulan fabrikadan başka tekstil firması var mı Samsun'da.

Yok.

Çarşamba'da 3 bin kişinin istihdam edileceği vaadiyle tekstil firması kurulacağı söylenmişti hatırlarsanız.

Bir tekstil firmasında çalıştırılacak kişi sayısının en fazla 300 dolayında olacağını bildiğim için 3 bin kişilik istihdam söylemine zaten inanmamıştım ama bizim iki listeye de girme başarısı gösteren firmalarımızın çoğu emek yoğun işletmelerden değil maalesef.

Aralarında Ulusoy un ve Yeşilyurt en fazla işçi çalıştıran firmalardır belki ama değerlerinin istihdama katkı verdiğini söyleyemeyiz.

Firmalarımızın başarısını küçümsüyor gibi gösterilmekten korkuyorum ama yine de düşündüklerimi söylemekten kaçınmayacağım.

Güneş balçıkla sıvanmaz çünkü.

Gerçekle yüzleşmek acıtır da bazen.

Yeşilyurt’un elektrik santralinin yanı sıra, listelerde yüksek teknolojiye dayalı üretimiyle elde ettiği gelir sayesinde listeye girme başarısı gösteren tek firma Reeder olmuş.

Özyılmaz, köylüden aldığı fabrikasında temizleyip paketliyor ve satıyor.

Fındık satarak elde ettiği gelirle listeye giriyor yani.

Listedeki başka bir firma olan Unsan un mesela, Rusya ve Ukrayna'dan gelen buğdaydan un yapıyor ve bunu yurt dışına satıyor.

Un yapıp bunun büyük bölümünü uluslararası piyasalarda satmakta bir başarıdır elbette.

Konuya bu açıdan bakıldığında asla küçümsemeyecek bir başarıdır.

Sayılarının da artmasını arzu ederim elbette ama üretim çeşitliliği bakımından kısır bir sanayi yapımız olduğunu da unutmayalım.

Anadolu da sanayi gelişiyor.

Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, listelere giren firmalarımız için ''Ne kadar gurur duysak azdır'' demesini de anlayışla karşılıyorum ancak, koca Karadeniz bölgesi anca bir Maraş ediyorken, un ve fındık satışından elde ettiğimiz gelirlerle sanayimizi büyütemeyeceğimizi TSO başkanı da biliyordur diye düşünüyorum.

Önce üretim çeşitliliğimizi çoğaltmalıyız yani Sampa, FKK. Bahadır, Aygün, Borsan, Resman gibi firmalarımızın sayılarını binli rakamlara çıkarmalıyız.

Zira en az yüz kişi çalıştıran firma sayımızın binli rakamlarla ifade edilmediği sürece gençlerimiz için iş ve aş kaygısı duymaya devam edeceğimizi biliyorum.

Umarım yanılırım ama bizi gençlerimiz için kaygı duymak gibi bir akıbet bekliyor.