Samsun’dan çıkıp da Türkiye’ye neden bakıyorsun diyenler olur elbette. Bu konu Samsun'u ve Samsun’dan İstanbul’a giden özel otobüsleri kamyonları ve de yolcu otobüslerini dolayısıyla halkın tamamını ilgilendiriyor.
Son zamanlarda muhalefetteki siyasetçilerin iktidara gelmeleri durumunda köprü ve otoyollardaki yolcu geçiş garantilerini iptal edecekleri yolundaki açıklamaları garantili iş yapan müteahhitleri tedirgin ediyor. İstanbul Boğazı üzerine inşa edilen üçüncü köprü Yavuz Sultan Selim'in işletmesinden çekilen İtalyanların ardından bu kez bir haber de Fransızlardan geldi. Yavuz Sultan Selim’de İbrahim Çeçen (IC) Holding ile İtalyan Astaldi arasındaki ortaklığın sona ermesi gündem olmuş, İtalyan şirketin hisseleri ile Çinliler ilgilenmişti. Ancak o görüşmeler de olumsuz tamamlanmış ve Çinlilerin oluşturduğu konsorsiyumda yer alan Zhejiang Expressway şartların karşılanmaması dolayısıyla anlaşmayı feshetmek istediğini açıklamıştı. İştirakte yer alan China Merchants Group iştiraki China Merchants Expressway Network & Technology Holdings beş farklı yatırımcıyla birlikte köprünün yüzde 51’ini yaklaşık 689 milyon dolara satın almak için 2019’dan beri müzakere masasındaydı.
Yabancıların çekilmeye başlamaları en çok da bu garantileri verenleri düşündürüyor. Garantileri veren Devlet, devlet sonunun ne olacağını düşünmez elbette çünkü yine yükü vatandaşa vuracak. Kısaca ya köprü ve otoyollardaki geçiş ücretleri ödenecek bu durumda vatandaş yine fakirleşecek ya da bindiğimi otomobiller o yollardan ve köprülerden geçerken bizim paracıklar yanlış hesaplar yapan yöneticilerimiz tarafından yine başkalarına gidecek olmasıdır.
Peki yaptıkları hatalar nedeniyle bizleri bu kadar borç altına sokan İktidar’a bir şans daha verecek miyiz seçimlerde? Tabi seçimler yapılırsa, olağanüstü hal ilan edilip seçimler ileri tarihlere bırakılmazsa…
Bu kadar da olmaz demeyin sakın, burası Türkiye, neler oldu bugüne kadar daha da neler olabilir, işte bu nedenle vatandaşlar olarak bizleri uyanık olması ve sandık önümüze geldiğinde bizleri bu hale düşürenleri unutmamamız gerekmektedir.
VATANDAŞ ÖLÜYOR İKTİDAR GÖRMÜYOR
Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı koronavirüs tablosuna göre son 24 saatte 236 kişi hayatını kaybetti. Yeni vaka sayısında ise büyük artış yaşandı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Sebeplerden üçü: Toplumsal hareketlilik çok arttı. Dışarıda, ortak mekânlarda tedbire önem verilmiyor, hastalığın yayılma ortamları çok fazla. Toplum bağışıklığını henüz sağlamış değiliz. Ne yapmalıyız? Tedbirlere uymalı, aşılarımızı tamamlamalıyız" dedi.
Sayın bakan bundan dolayı mı arttı yoksa zamanında aşı bulamadınız ve vatandaşı aşılamakta geciktiğiniz için mi bu sonuçlar doğdu?
Bu nasıl bir iştir ki Türkiye’de ölüm sayıları her geçen gün artıyor? Bakanlık önlemlerini neden sıkıştırmıyor? Aşı mecburiyeti kalkacak ve yerine aşı kartı mecburiyeti gelecekmiş. Bırakın böyle işleri de vatandaşı aşılayın. Siz vatandaşın kendisine bırakırsanız aşılanmayı bu salgının önünü alamazsınız.
Samsun’da da aşılama işleminde yeteri kadar hızlı davranılmıyor, sağlık ocakların ya vatandaş gitmiyor ya da yeterli aşı bulunamıyor. Bırakın corona aşısını grip aşısı bulmak bile zorlaşıyor.
GÜNÜN SÖZÜ
Bir yalancının en büyük cezası kimsenin ona inanmaması değil, onun kimseye inanamamasıdır…