Türkiye Rahat Nefes Aldı

Kahramanmaraşlı gazeteci arkadaşım Ali Eskalen'in ''Lütfen deprem gündemini değiştirmeyin. Buna izin vermeyin. Ayağa Kalkmamız gerek.'' diye sosyal medyadan paylaşım yaptığı günün ertesinde gündemi alt üst eden Akşener açıklaması sonrasında siyasete dair yazdığım için Ali Eskalen’den özür diliyorum ama Türkiye geçen haftadan bu yana siyaset konuşuyor maalesef.

Depremin ilk yirmi günü ne konuşuluyordu hatırlayın.

Depreme ancak üç gün sonra müdahale edilmiş, binlerce insan enkaz altında donarak ölmüş.

Kızılay depremde parayla çadır satmış.

Unutuldu bunlar.

Neyse.

Utanarak ve sıkılarak da olsa biz dönelim siyasetin bizi çektiği o gündeme.

Akşener masayı neden dağıttı?

Meral Akşener, birçok kişiyi şaşkına uğratan o açıklama sonrasında ''Biz masadan kalkmadık, itildik'' dese de, ''Ne kumar masasına oluruz, ne de noter masasında oluruz'' sözleriyle masadan kalkıldığı bir şekilde duyurulmuştu aslında.

Hatta CHP'li belediye başkanları Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'na da ''Millet sizi göreve çağırıyor'' diyerek partilerinden ayrılma çağrısı da, bizatihi Akşener tarafından yapılmıştı.

İYİ Partili birçok dostum da, Akşener'in masadan ayrılanın kendisi olmadığına dair görüşüne destek veriyordu.

Bunu da masada adaylık konusunun hiç konuşulmadığını ''Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendi adaylığını son anda dayatmak istedi'' şeklinde bir görüşe dayandırıyorlar.

Türkiye iki gün bu durumu konuştu.

Birileri bu duruma sevinirken, birileri de oldukça gerildi.

Ve fakat.

Siyaset, sorunlara çözüm üretme sanatıdır.

Rahmetli Süleyman Demirel’in ''Siyasette 24 saat çok uzun süredir'' dediği gibi.

Herkes 6’lı masa liderlerinin bu duruma bir çözüm üretmelerini bekledi.

Meral Akşener’in 'Ölümü gösterip, sıtmaya razı olmak' benzetmesiyle gerilen ortama rağmen Kılıçdaroğlu’nun Halil İbrahim sofrasına benzettiği altılı masa için ''Sofrayı daha da genişleteceğiz'' şeklindeki itidali yaklaşımı, kamuoyundaki gerilmeye rağmen, siyaset kurumunun bu soruna bir çözüm üreteceğine dair beklentileri de tamamen ortadan kaldırmamıştı.

Gergin ortamın yumuşayacağına rağmen, ''Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı değiliz, seçim ikinci tura kalırsa oy verebiliriz'' şeklinde ilk açıklama Meral Akşener’in Başdanışmanı Turan Çömez’den gelmişti.

Daha sonra Akşener’in adaylık için taleplerinin kabul görmesi durumunda masaya dönebileceği ve bunu hiç gurur konusu yapmayacağı şeklindeki açıklamaları ortamın iyice yumuşamasını sağladı.

Soruna bir çözüm bulunmasının da yolu açılmış oldu böylece.

Bunlar olurken İmamoğlu ve Yavaş, Akşener’le görüşmeye gittiler.

Ardından İYİ Parti’den Meral Akşener’in Saadet Parti’sindeki toplantıya katılacağı açıklandı.

Soruna çözüm, Akşener’in ''Millet sizi göreve çağırıyor'' diye çağrıda bulunduğu İmamoğlu ve Yavaş’ın Cumhurbaşkanı Yardımcısı yapılma teklifiyle aşılmışa benziyor.

Türkiye de böylece rahat bir nefes aldı.

Günler ne doğurur, bunu bilemem ama bugün dünden daha iyi şimdi.