İlk etapta Türkiye, Azerbaycan, Kırgızistan ve Moğolistan Turan Ordusuna Katıldı. Sadece bu 4 devletin bünyesinde bulunan 2 milyon 800 binlik asker gücü sayısı bile Başta İsrail ve Çin olmak üzere birçok ülkeyi korkutmaya yetti.
Kurulan Turan Ordusu, NATO gibi görev alacak. Türk devletlerini tehdit eden dış güçlere karşı orduların bütün imkânlarıyla birlik olup gerekirse silah gücüyle karşılık verilecek diğer görevi ise Müslüman ülkelerin can güvenliği ve dünyada barışı korumak olacak.
Bu haber Dünya gündemine bomba gibi düştü birçok ülkede bu olay haber bültenlerinde son dakika olarak geçti ve Türkler dünyaya karşı birleşti, Osmanlı ordusu diriliyor ve tehlike kapıda manşetleri atıldı…
Bu haber sosyal medyada yer aldı.
Ve nihayet bir güç olduğunu Türkler de hatırlamış oldu bu yolla.
Nerede çok güç varsa, o gücün deneneceği yer de oluyor.
Bu da savaş demek.
Galiba, barış içinde yaşamak da bu yoldan geçiyor.
Türk askerinin Suriye’ye girip girmemesi tartışılırken böyle bir haberin yayılması da bana düşündürücü geliyor.
REKLAMLARI İZLERKEN
Tamirci arkadaşım İdris’e sordum:
Ekranlarda gösterilen bu kireçlenmiş rezistansın fiyatı ne kadar?
- 5 TL dedi…
Peki, o adı geçen sıvıya ne kadar ödüyoruz?
- Yılda en az 200 TL.
Kireçlenip bozulması daha karlı değil mi?
- Arızaya bile sebep olmaz. Bir litre suya 2 bardak sirke koy, at makineye, rezistans pırıl pırıl olur, pis kokuyu da atar…
Demek ki bu reklam aldatmacasına kanıp milyonlarca doların dışarıya gitmesine neden oluyoruz. Hem sonra yeni makine alacık kadar parayı da toza ödüyoruz…
Reklamları izlerken bize yutturulmaya çalışanın maliyetini hiç hesaplamıyoruz.
Tüketici bir toplum olmuşuz.
Üretimin ise nerelerde olduğunu çıkıp açıklayabilirse ilgililer açıklasınlar.
Sahi Samsun’dan son bir yıl içinde yapılan ithalat kaç milyon dolar, ihracat ise kaç milyon dolar?
Var mı hatırlayan?
O hale gelmişiz ki okullarda artık “Yerli Malı Haftası” bile yapamıyoruz.
Çünkü üretmiyoruz, sadece tüketiyoruz.
Okullarda “İthal Malları Haftası” düzenlenirse hiç şaşırmayacağım.
BAŞIBOŞ KÖPEKLER
Hayvanları seven birisiyim, özellikle de köpekleri.
Kendilerine tuhaf bir yakınlık hissederim.
Bu yakınlığın nereden geldiğini ise bilemiyorum…
Samsun’da İstiklal Caddesi’nde son zamanlarda dört ayaklı başıboş köpeklerin çoğalmış olması vatandaşları korkutuyor.
Tenis kortları at biniş parkurları yapan Büyükşehir Belediyesinin görevlileri bunları hiç mi görmez.
Bitişik nizam yürüyerek insanın üzerine üzerine geliyorlar.
Özellikle de küçük çocuklarıyla birlikte İstiklal Caddesinde yürüyüş yapan bayanlar bu gelişlerden çekiniyorlar.
Bunun için bir önlem alınabilir mi acaba?
Köpekleri öldürmeden…
SAATHANE MEYDANI
Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan sonrasında ise yargıya takılan Saathane Projesi ile ilgili geçenlerde bir açıklama okudum.
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz projenin tamamlanacağını söylüyordu açıklamada.
Sahi bu konuyla ilgili yargı kesin kararını verdi mi yoksa verecek mi?
İptal olursa o kadar işlerinin tazminatları nasıl ödenecek?
“Ben yıkayım da yargı kararı sonradan gelir” mantığı çok yanlış.
Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde başkanlık turları başlayacak.
Be bu ilk tur ve ardından gelecek turlardan bir sonuç çıkaracağım.
Çıkaracağım sonuç ise “Türkiye’de yargının mı” yoksa “Ben yaptım oldu” düşüncesinin mi hâkimiyetini sürdürüp sürdürmeyeceği olacak…
GÜNÜN SÖZÜ
Unutma ki, ağzında bal olan arının, kuyruğunda da iğnesi vardır.
John Lyly