Bir zamanlar Portekiz'i demir yumrukla yönetmiş Antonio De Oliviera Salazar'ın futbol için yaptığı ''ÜÇ F'' olarak bilinen ''Futbol Fado Fatima'' söylemi, futbol oyunun kitleler üzerindeki etkisini en iyi anlatan cümledir.
Ki;
İspanya diktatörü Fransico Franco'ya ait olduğu iddia edilse de futbol için yapılan ''ÜÇ F'' yakıştırması Salazar tarafından ortaya atılmıştır.
Futbol, kitleleri peşinden sürükleyen bir spor dalı olarak, insanların eğlence aracıdır.
Salazar da, Franco gibi ülkesini demir yumrukla yönetmiş bir diktatör olarak, futbol oyununun geniş kitlelere ulaşması için yoğun çaba içinde olmuş.
Salazar, halkı futbol oynasın, oynamayanlar izlemekle yetinsin ama futbol üzerinde derin tartışmalar yapmalarını istemiş ve bunu teşvik etmiş.
Öyle ya insanlar futbolu tartışırken, Salazar yönetimin kendi üzerlerinde oluşturduğu baskıyı bir an için de olsa unutacaklar nasıl olsa.
Bir Portekiz halk müziği olan 'Fado'yu dinlerken kendilerinden geçtikleri gibi.
Salazar halkının, fado dinlemeyip, futbolu konuşmadıkları anlarda da dini konuları üzerinde tartışma açmalarını da istemiş.
'Fatima' konusu gibi mesela.
Ki;
Fatima, Hz. Meryem'in beyaz bir kıyafetle üç çocuğa görünmesine inanılan olayla ilgilidir ve Katolik Hıristiyanlar tarafından çok önemli görülen dini bir olaydır.
Fatima konusu, ortaya atıldığı 1917 yılından bu yana üzerinden 107 yıl gibi bir süre geçmiş olmasına rağmen halen çözüme ulaştırılamamış bir tartışma konusudur üstelik.
Futbol, müzik ve din konuları, sonu gelmez tartışmalar için en uygun ortamdır nasıl olsa.
TÜRK FUTBOLU KAOSA SÜRÜKLENDİ
Ülkemizde mesela, özellikle son üç yıl içersinde futbol her hafta yeni bir tartışma konusu açılıyor.
Tartışılan konular da daha çok hakem hataları üzerinden yapılıyor.
Ki;
Hakemler de maşallah tartışma yaratacak hataları her hafta tekrarlıyorlar.
Günümüzde Türk futbolu üzerinde bitmez tükenmez tartışma da Galatasaray ve Fenerbahçe maçları üzerinden ve bu maçlardaki pozisyon hataları üzerinden sürüyor.
Ki;
Her hafta değişen oranlarda bir takıma az, diğer takıma fazla yapılan bir dizi hata tekrarlanıp duruyor.
Ve takımı lehine daha çok hata yapan sesini daha fazla çıkarıyor.
Aslında iki takım, bir hafta biri daha az, diğer hafta ise fazla zarar görüyor
Benzeri durum bir hafta sonra diğeri için tekrarlanıyor yani.
''Tencere dibin kara, seninki benden kara'' misali bir durumla karşı karşıyayız aslında
Filler tepişiyor, çimenler eziliyor yani.
Filin biri Fenerbahçe, diğeri ise Galatasarayken, çimenler de geriye kalan 18 takım oluyor haliyle.
Türk futbolu bu kaos ortamında çıkar mı?
Çıka elbette.
Ve fakat.
Daha önemli soru şu aslında:
Toplum olarak biz bu durumun düzelmesini istiyor muyuz?
Başka sorum yok.