Türk Bayrağı, Davulcunun eşeği ve çocuklar

Davul ve davulcu Ramazan’ların vazgeçilmez sembollerindendir.
Bakmayın şimdilerde davulcuların her 15 günde bir bahşiş toplamalarına, eskiden davulcu bahşişini Ramazan Bayramında toplardı.
Arada evinizin önünde “İşte geldim de duydunuz mu” diye mani söyleyen davulcuyu “es geçmemiş” olabilirdiniz ancak dediğim gibi bahşiş Bayram günlerinde verilirdi.
Bunu bilen hane halkları özellikle kadınlar pastaları kurabiyeleri yaparlar, tatlıları da hazırlarlardı.
Bayram sabahı, genci yaşlısı hep birlikte bayram namazına camiye gider, namaz çıkışı ise ilk önce topluca mezarlığın yolu tutulur ve ahrete göç edenlerle bayramlaşılırdı.
Sonrasında evlere gidilirdi.
Bu sırada davulcu ve yardımcısı bahşiş toplamaya çıkmış olurlardı.
Yardımcı küfeleri semerine bağlı eşeğin yularını çekerken elinde ucunda Türk Bayrağı bulunan bir de sopa taşırdı.
Davulcunun söylediği maniler eşliğinde kapının açılması beklenirdi.
Kapı açılır, ev yapması kurabiyeler pastalar bahşiş olarak verilirdi kadınlar tarafından.
Bu arada davulcunun yardımcısının tealinde bulundurduğu bayraklı sopaya da havlu, mendil, yemeni başlayan da olurdu.
Sokaklar ve mahalleler dolaşıldıkça eşeğin semerine bağlı küfeler de dolmaya başlardı.
İşte o an çocuklar için çok önemliydi.
Uzun süredir davulcu ve eşeğinin arkasında dolaşan çocukları da sevindirme sırasıydı.
Davulcu dinlenmek için durduğu sırada yardımcısına “çocuklara da kurabiye dağıtılması” isteğini söylerdi.
Davulcunun yardımcısı küfedeki kurabiyelerden alır çocuklara dağıtırdı.
O kurabiyeler ve pastalar o kadar tatlı olurlardı ki…
Nereden mi biliyorum…
Ben de çok gitmiştim o zamanlar o eşeğin arkasından…
Maalesef artık bu tür olaylara pek rastlanmıyor ülkende.
Eşek mi azaldı?
Hayır…Hayır…
Çünkü bu ülkede eşek hiçbir zaman azalmaz…
Ancak Türk Bayrağını taşımak bazen zorlaşıyor sanırım…

OTOPARK VE SAMSUNSPOR
Samsunspor elindeki otoparkı kaptırdı.
Neden?
Kirası zamanında ödenmemiş.
O kadar çirkinlik yaşandı ki sormayın.
Koca Samsunspor adeta kapı dışarı edildi otoparktan.
Oysa sanırım gereğini yerine getirirlen çıkarlardı.
Samsunspor’un otoparkı neden kaptırdığı sorusundan daha önemlisi o otoparkın bundan sonra kime verileceğidir.
Akil adamların araya girmesiyle otopark yeniden Samsunspor’a kazandırılmalıdır.
Bir başkasına verilmesi durumunda bu yaşananın altında art niyet arayacağım.
Kılıfına uydurulsa bile…

SAMSUNSPOR TESİSLERİ
Otopark için yaşananlardan sonra aklıma Samsunspor’un şu anda içinde bulunduğu tesisler geldi.
Bu tesisler Samsunspor’a dönemin Samsun Belediye Başkanı Kemal Vehbi Gül tarafından kiralanmıştı.
Hem de 30 yıl süreyle.
Ancak bu süre sona erdi.
Süre sona ermeden bu satırlarda yöneticilere ve Büyükşehir Belediyesine durum bir yazıyla hatırlatıldı.
Aman ha, sözleşmeyi uzatmazsanız yarın sizi oradan kapı dışarı ederler.
Ederler ve sonrasında da burasını karşısında yapılmakta olan otele tesis diye verirler.
İnşallah yanılırım.
Gerçi o sözleşme süresi içinde uzatılmamıştı.
Geçen sürede uzatıldı mı bilmiyorum.
Uzatılmadıysa en kıza zamanda yenir bir sözleşme yapılmalıdır.
Çünkü otopark durumu ortadadır.
Bugün elinden otopark alınmış bir Samsunspor’un yarın da tesisinin elinden alınmasına gönlüm rıza göstermez.
Samsun milletvekili Sayın Spor Bakanı Suat Kılıç’a bu iki sorunun da çözüme kavuşturulması için görev düşmektedir.
Sayın Bakan’ın bu görevden kaçmayacağını da umuyorum…

GÜNÜN FIKRASI
Cenaze arabası şoförü Temel, yolda yürüyen bir kıza seslenmiş;
“-Şşşttt... Gelsene arabayla gezelim...”
Kız tepki gösterip, “Hadi ordan be” diye bağırınca Temel kızmış;
“-Sen ne diyon beee?... Millet bu arabaya binmek için ölüyo ölüyorooo...”

GÜNÜN SÖZÜ
Özgürlük için gökyüzünü satın almanıza gerek yok! Ruhunuzu satmayın yeter... Nelson Mandela

DUVAR YAZISI
Zorla güzellik estetik ameliyatıyla olur.

Sevgi söze dolarsa dua olur, dua Allah'a ulaşırsa nur olur, aynı yolda birleşen dualarımızın nur'a dönüşüp Rabbimize ulaşması dileği ile Bayramınız Kutlu Olsun…