Değişimin önünde kimse duramıyor.
Rüzgar bir kere esmeye görsün, bütün engelleri yıkar geçer.
2003’de Recep Tayyip Erdoğan mesela, önüne bir sürü engel kondu.
Ve fakat
Halkın değişim isteği onu ve partisini tek başına iktidara taşıdı.
Samsun Ticaret ve Sanayi Odasında da 19 yıllık Adnan Sakoğlu dönemi, Samsun Ticaret ve Sanayi Odası üyelerinin değişim talebine yenildi.
Sakoğlu ve onun yönetimlerinin başarısız olduğu söylenebilir mi?
Sanmam.
Ama öyle bir rüzgar esmişi ki Samsun’da.
Kendisinin vazgeçilmez olduğuna inanan efsane başkan Adnan Sakoğlu devrilmişti.
Onun mecliste yenilgiye uğradığı günü unutamam.
Yıkılmıştı adeta.
Ancak mevzuu bu değil.
Neydi değişim isteyenlerin talebi.
‘’Samsun kabuğunu kırmalı’’ diye düşünüyordu herkes.
Mesela, gelişmişlik düzeyinde 37. sıradan kurtulsun, daha üst sıralara tırmanılsın isteniyordu.
Samsun’ un üreten bir şehir olması isteniyor ama bunun engellendiğine inanılıyordu şehirde.
Samsun’ un önündeki engelleri kaldıracak yegane kuruşlun da TSO olduğu düşünülüyordu.
Böyle gidilmişti 4 yıl önceki seçimlere.
O tarihlerde Nace Kodları da kullanılmıyordu.
Sakoğlu yönetimi meslek guruplarındaki yapılanmayı kendilerine seçim kaybettirmeyecek şekilde ayarladıklarına inanıyorlardı.
Üyelerin yenilenme talebi, yeni bir yönetimin iş başına gelmesini sağlamıştı.
Peki soru şimdi şu:
Talep karşılandı mı?
Başkanın odasındaki koltuk takımının değişimiyle sınırlı kaldı bu yenilenme hareketi.
Bakın istatistiklere Samsun gelişmişlik düzeyinde hala 37. sırada.
Nedir bu gelişmişlik düzeyi?
Milli gelirin kişi başına dağılımıdır.
Kısacası zenginlik ölçümüz.
Dört yıl da bir arpa boyu yol alamamışız yani sizin anlayacağınız.
Görevde kaldıkları sürede Samsun’u yerinde saydıranlar, neye ve hangi başarıya güvenerek yeniden göreve talip oluyorlar onu anlamakta zorlanıyorum ben.
Mevcut durum analizini yaparken dünü ve bugünü karşılaştırmaya devam edeceğiz.
Şimdilik hayırlı işler.