Yazılarımda birisini tek taraflı yargılamaktan korkarım,
Bu nedenle yazıya başlamadan önce muhatabıma ‘’Neden?’’ diye sorarım.
Tekkeköy Belediye Başkanı Hasan Togar’a da en başında sorduk zaten.
Randevulaştık bile.
Ama randevuya gelmediği gibi yazılı olarak sorduklarımıza da cevap alamadık.
Togar, bu günlerde gazeteleri ziyaret etmeye başlamış ve 500 milyon liralık hibe aracı neden kabul ettiğini anlatırken yaptığı işin yasal olduğunu söylüyormuş.
Yasal mı değil mi bilmem.
Ama etik olmadığından eminim.
Bir iş etik değilse, toplumun genel geçer kurallarına da umuyor demektir.
Bir belediye başkanı düşünün, bir taraftan, ilçesinin kirletildiğinden söz ederken, bir taraftan da, kirliliğe yol açtığı gerekçesiyle ceza kesildiği iddia edilen, bir fabrikanın iptal edilen ruhsatını yenilemek için iş takipçiliği yapacak.
Bu iş takipçiliği nedeniyle de belediyeye hibe edilen lüks cipi kabul edip, kendisine makam aracı yapacak.
Bu da yetmeyecek.
‘’Neden yaptım?’’ diye sorulduğunda, ‘’Şahsıma alsam ruhunuz duymazdı’’ gibi bir gaf yapacak.
Ayrıca ’’Ne var bunda’’ diyecek.
Çok şey var da.
Bir, ikisini ben söyleyeyim.
Aymazlık var.
Halkın aklıyla dalga geçmek var.
Var da, var…
Randevumuza sadık kalmış olsaydı, kendisine bütün bunları ayrıntılarıyla soracaktım.
Cevap alır mıydım bilemem
Ama olmadı.
Tekkeköy’de kanser vakaları artıyor Bay Başkan.
O cenazesine geldiğin Rahmetli Amcam kanser hastasıydı.
Amcamdan önce iki halamı da akciğer kanserine kurban verdik biz.
Ki:
Biri yaşasaydı şimdi 57 yaşında olacaktı ama 3 kız çocuğunu yetim bırakarak, henüz 39 yaşındayken toprağa girdi.
Başkan Togar, şimdi gazeteleri gezerek yaptığı işin normal olduğunu anlatıyor
Bir nevi baca temizliği yapıyor yani
Başkan, bütün bunları bir tarafa bırakmalı.
Vicdanı ne diyor asıl.
Onu anlatmalı bize.