TOBB'un Parası

Pandemi sürecinde iş dünyasına ve de özellikle esnaf kesimine karşılıksız para yardımı yapılmadı biliyorsunuz.

İş dünyası için açıklanan desteklerin tamamı ya ucuz ve uzun vadeli kredi, ya da borç erteleme biçiminde yapıldı.

Muhalefet partileri dışında bu duruma itiraz eden de olmadı.

Başta TOBB olmak üzere iş dünyasını temsil eden sivil toplum kuruluşları, sürecin başından beri adeta sağır ve dilsiz gibi davrandı.

Taaki önceki güne kadar.

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu önceki gün ilk defa, ‘’Pandemi tedbirleri kapsamında kapanan veya ciddi ciro kaybı yaşayan işletmelerimizin ilave desteklere ihtiyaç duyduğunu görüyoruz. Bu işletmelere kıra vb giderleri için doğrudan destek verilmesi gerekiyor. Vergi, prim ve kredi ödemelerinin de ertelenmesi hayati öneme sahip’’ şeklinde mesaj yayınlamış.

Kutlarız.

Geç yapılmış olsa da, iş dünyasının temsilcisine yakışan tavır budur.

TOBB, yani Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği 365 oda ve borsaya kayıtlı yaklaşık 1,5 milyon üye ile ülkemizin en büyük sivil toplum kuruluşudur.

Hisarcıklıoğlu’nun önceki gün yayınladığı twitter mesajını görünce heyecanlandım açıkçası.

‘’Yanılıyor olabilir miyim, daha önce de benzer açıklamaları oldu mu acaba?’’ diyerek internette bir gezinti bile yaptım.

Video konferans aracılığı ile katıldığı Akdeniz Bölge Toplantısında “Üyelerinizin sorunlarının doğrudan Cumhurbaşkanına taşınması ve ardından da çözümünde ciddi katkılarınız oldu. İlettiğimiz konuların %99 unda çözümler üretildi’’ demiş.

Ayrıca, 30 Mart tarihinde yaptığı bir açıklamada da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından başlatılan ‘Biz bize yeteriz Türkiye’ kampanyasına 10 milyon lira bağışta bulunarak katılacaklarını söylemiş.

Sürece dair bunun dışındaki açıklamalar, Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan önlem paketlerine destek şeklinde olmuş hep.

Beşeriz yanılabiliriz, TOBB Başkanı’nın, gözümden kaçmış önceki günkü açıklamasına benzer bir açıklaması varsa tarafıma iletilmesi durumunda bu sütunlarda o açıklamayı da yayınlamaya hazır olduğumu söylemek isterim.

İddia o dur ki, Türkiye’deki 365 oda ve borsanın gelirlerinin bir bölümünün aktarmakla yükümlü oldukları TOBB’un bankalarda 3 milyar doları var.

TOBB bu kadar parayla ne yapıyor olabilir..

TOBB gibi bir kuruluşun giderleri de vardır ve paranın bir bölümü giderler için harcanıyordur mutlaka ama bunun yanı sıra, deprem ve sel gibi felaketlerde yüklü miktarda bağış yapıldığını da biliyoruz.

Ve sadece ülkemizde yaşanan felaketlerle de sınırlı olmuyor TOBB’un bağışları.

Afrika’daki bazı ülkelerde yaşanan açlıkla mücadele için belli aralıklarla yardımda bulunduğunu da biliyoruz.

Pakistan’daki sel felaketlerinde mesela iki defa birer milyon dolar olmak üzere toplamda 2 milyon dolar yardım gönderilmiş.

Ülkemizdeki en büyük bağışın 53 milyon lira ile 15 Temmuz Dayanışma Kampanyasına yapıldığı dikkati çekerken, pandemi sürecinde ise ülkemizde yapılan en büyük bağış ise ‘Biz bize yeteriz Türkiye’ kampanyasına 10 milyon lira katılmakla yapılmış.

23 Ağustos’ta yaşanan Giresun’daki sel felaketinden etkilenenler için 1,5 milyon lira bağış yapan TOBB’un ülkemizde yaşanan felaketlere yaptığı bir başka katkı da 25 Ocak’ta Elazığ ve Malatya’da yaşanan deprem felaketinden etkilenenler için yapılan 131 tır dolusu yardım malzemesi şeklinde olmuş.

Allah razı olsun.

TOBB gibi kuruluşlar iyi ki var.

Ve fakat.

Sahiden iddia edildiği gibi TOBB’un bankalarda 3 milyar doları var mı bilmiyorum.

Rifat Hisarcıklıoğlu da bu kadar parayı bankada tuttuğu için eleştirilirken, TOBB’un parasını bankada tutmak yerine, pandemi sürecinde zor günler geçiren üyeleri arasında paylaştırması isteniyor.

‘’Her şeyi devletten beklemeyin’’ deniyor ya.

Ki;

Neden böyle söylenir onu da anlayamıyorum.

Adına ‘’Devlet’ Baba’’ denilen yapı, böylesi durumlarda kaynaklarını vatandaşları arasında neden paylaştırmaz.

Neyse, o her şeyin devletten beklenmemesi gerektiğini söylemeyenlere bir an için hak verelim ve Rifat Hisarcıklıoğlu’na buradan bizde ‘’TOBB’un parasını bankalarda tutmaktan vazgeçin ve üyelerinize dağıtın’’ diye çağrıda bulunalım.

Sesimiz duyulur belki.

Kim bilir…