TFF, yani Türkiye Futbol Federasyonu, Bölge Müdürü Haluk Tan'ı görevden almış.
Kurum veya kuruluşların bölge müdürlükleri gibi makamlarda görev değişikliğine gitme kararları, olağandan sayılan durumlardır.
Ki;
Yeni seçilmiş federasyon yönetiminin ekibini oluştururken idari personelde değişikliklere gitmesi yadırganmaz elbette.
Ve fakat.
Tanı'ın görevden alınma nedeni olarak ileri sürülen gerekçe, eğer doğru ise kelimenin tam anlamıyla bir saçmalıktır.
Neymiş, Asal ailesinin cenaze töreni sonrasında federasyon başkanlığına aday olmuş İsmail Uyanık, cami avlusundan ayrılırken TFF Bölge Müdürü Haluk Tan'ın makam otomobiline binmiş.
Bunu da orada bulunan Trabzon orijinli bir iş insanı federasyon yönetimine bildirmiş.
Tan'ın görevden alınma gerekçesi bu mudur bilmem.
İş insanının başta rahmetli babası olmak üzere ailesinden birçok tanıdığım var.
Bu nedenle sebebin bu türden bir ispiyonlamadan kaynaklandığına ihtimal vermem.
Ki;
İsmail Uyanık da, bu türden bir sebebi saçmalık olarak görüyor ve inanmıyor.
BAŞKA BİR SEBEP OLMALI
Haluk Tan, Samsun'un iyi yetişmiş evlatlarından biridir.
Bu nedenle belki de başta Samsunspor olmak üzere, Samsun'da futbol dünyası tarafından bilinen ve sevilen bir insandır.
Biliyorsunuz Samsun'da, Trabzon’dan göç ederek Samsun'a yerleşmiş çok sayıda hemşerimiz bulunuyor.
Bu hemşerilerimiz siyaset dünyamızda de etkili olmuşlardır.
Bu nedenden ötürü mü bilinmez nicedir, bir 'Trabzon Lobisi'nin varlığından söz edilir.
Bu görüşten hareketle Samsun'da özellikle sosyal medyada, Trabzonlu TFF Başkanının, Samsunlu Tan'ı görevden alarak, yerine Trabzon orijinli birini atayacağına dair paylaşımlar yapılıyor.
SAMSUN - TRABZON GERGİNLİĞİ OLUŞMASIN
Tan'ın görevden alınma gerekçesinin, böyle bir iddiaya dayandırılmasını hiç istemem.
Tan, bu türden bir gerekçeye dayalı olarak görevden alınmışsa zaten ''yazıklar olsun'' derim ama bu türden iddiaları anlamsız ve bir o kadar da tehlikeli bulurum.
Karadeniz Bölgesinin iki büyük ve güzide şehrinin futbol takımlarına gönül vermiş taraftarları arasında yarım asrı aşmış bir rekabet zaten var.
Rekabet kimi zaman gerginliklere de neden olmuştu.
80'li yılların sonuydu sanırım.
İki Şehrin Valisi, Samsunspor ve Trabzonsporlu yöneticilerle, Samsunlu ve Trabzonlu gazetecileri, Ünye'deki bir otelde düzenlenen toplantıda bir araya getirmişler, gerginliğe son verilmesi için gayret gösterilmesini istemişlerdi.
Ki;
Gerek zamanın kulüp yöneticileri, gerekse iki şehrin gazetecileri gerginlikten yana olmadılar hiç bir vakit.
NEZİH DEMİRKENT'İN DİKKAT ÇEKEN UYARISI
92-93 yıllarıydı. Dünya gazetesi Bölge Temsilcisi olarak çalışıyordum. O yıllarda Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİB)'in merkezinin hangi ilde olacağına dair tartışmalar vardı.
Trabzonlular, merkezin Trabzon'da olması gerektiğini iddia ederken, biz Samsunlular ise ''Merkez, Samsun'da olmalı'' görüşünü savunuyorduk.
Gazetenin Trabzon Bölge Temsilcisi Selahattin Gurbetli ile birlikte bu tartışmaya ben de katılmıştım.
Gazetedeki köşelerimizde bir tartışma ortamı yaratmıştık.
Ben ''Sezar’ın hakkı, Sezar'a'' manşetiyle yazdığım köşede ''Samsun nüfusunun büyük bölümü, Doğu Karadeniz ve de özellikle Trabzon'dan göç etmiş kişilerden oluşur, Bu insanlar Trabzon'da aradıklarını bulsalar, Samsun'da ne işleri vardı'' demiştim.
Rahmetli Patronumuz Nezih Demirkent meğer yazılarımızı okurmuş.
''Selahattin, Ragıp'a cevap yazacak, yayınlamadan önce yazıyı bana getirin'' diye talimat vermiş.
Patronumuzun tahmin ettiği gibi Selahattin ''Gerçek Sezar kim'' başlıklı bir yazı hazırlamış.
Tepeden tırnağa gazeteciydi Rahmetli, ''Bu yazı yayınlanmaz'' demedi ama Selahattin'i de, beni de arayarak ''Şehirlerinizin hakkını savunmak güzel elbette ancak, böyle devam ederseniz, iki şehrin halkını bir birine düşman edersiniz, yine de siz bilirsiniz'' şeklinde nasihatte bulunmuştu.
Meğer Selahattin de, ben de farkında olmadan tehlikeli sulara dalmışız.
Selahattin o yazısını geri çekti, ben de bir daha o konuda yazmadım.
Sporun temeli rekabete dayanır elbette.
Bu nedenle de geniş kitlelerin ilgisini çeker zaten ama rekabetin şehirler arasında düşmanlık oluşturmaması gerekir
TFF KİMİ ATAYACAK
TFF'nin Samsun Bölge Müdürlündeki görev değişikliğini sorgulamak niyetinde değilim.
Tanıdığım ve düzgün bir insan olduğuna inandığım Haluk Tan'ın görevden alınmasına elbette üzüldüm ama TFF'nin bu kararı üzerinden, Sosyal medyada yapılan paylaşımların hepimizi yeniden tehlikeli sulara sürükleyecek özellik taşıdığını düşünüyorum.
İki şehir halkı arasında gerginlik oluşturacak tutum ve davranışlardan uzak durmalıyız elbette.
Ve fakat.
TFF'nin de, Tan'ın yerine atayacağı kişinin seçiminin de, yeniden gergin bir ortamın oluşmasına gerekçe gösterecek türden olmamalıdır diye düşünüyorum.