Tetikçiler İş Başında

Türkiye’nin doğu ve güneydoğu illerinde sürmekte olan terör nedeniyle şehitlerin Anadolu’nun her yerine gelmesi artık bardağı taşırmaya başladı.
Son bir damla kaldı.
O son damlanın bardağa düşmemesi için hep birlikte gayret gösterelim.
İçinde bulunduğumuz günlerde sadece terör tetikçileri değil bizi öpen.
Ekonomik tetikçiler de öpmeye başladı.
Türkiye’de terörün silahlısı çekilmez hal aldıkça ekonomik tetikçiler de giriveriyor devreye.
Vatandaşın iki yanağından birden öpmeye başlıyorlar.
Terör nedeniyle gelen şehit cenazeleri canımızı yakıyor doğru.
Ekonomik tetikçilerin terörü ise cebimizi öyle yakıyor ki artık cep kalmadığından etimize değmeye başladı ateş.
Terör tetikçilerinin yaptıklarından biraz olsun gözümüzü ve kulağımızı ekonomik tetikçilerinin yaptıklarına doğru kaydıralım.
TÜRK-İŞ bir araştırma yapmış. Bu araştırmaya göre 2015 yılının ağustos ayında bakın durum nasıl. 
Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 1.344,58 TL…
Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarı ise  (yoksulluk sınırı) 4.379,73 TL’dir…
Bu rakamlara göre Türkiye’de tüm asgari ücretliler aç, tüm asgari ücretle çalışanlar ve emeklilerin büyük bölümü ise yoksul.
Dünya’da petrol fiyatları düşerken Türkiye’de artıyor.
Sözüm ona akaryakıtta bir indirim oluyor, sonraki bindirimlerden vatandaşın haberi bile olmuyor.
Geçen yıl iki liraya bile ulaşmamış doların fiyatı üç liraya çıkmış.
Ben fakirleşirken birileri zenginleşmiş.
Ne güzel…
Ekonomik olsun siyasi olsun tüm tetikçilerin prensipleri aynıdır.
Önce muhtaç sonra yardım ederler.
Hem fertleri hem de ülkeleri.
Sonra da getirin yanağınızı öpeceğiz derler.
Öptükten sonra mı?
????

AMAN DİKKAT!
Şehit cenazeleri geldikçe insanların duyguları da kabarıyor.
Bu durumda üzücü olaylar da olabiliyor.
Ülkenin siyasi partilerinden bazılarının tabelaları indiriliyor, bazı gazeteler taşlanıyor camları kırılıyor.
İnsanlar galeyana gelmiş bunları yapıyor da Hükümet maalesef bu işleri kınamıyor bile.
Hükümetin kınamaması “Sizler bu yolda devam edin” anlamına mı geliyor?
Eğer öyleyse durum vahimdir.
Birileri çıkar sonra Hükümet terörü destekliyor mu sorusunu soruverir.
Ben bunun böyle olduğuna inanmıyorum, olayların kendiliğinden geliştiğini umuyorum.
Aman dikkat demekten başka elimden bir şey gelmiyor…

YILMAZ REKLAM MI YAPIYOR?
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz’ın afişlerindeki temalara bakıyorum. Bir iki otel ile yani hep aynı otellerle birlikte fotoğrafları var.
Neden?
Vallahi vatandaşlardan duyduğum içimi burkuyor.
Bazıları Yılmaz acaba bu otellere ortak mı veya bu otellerden reklam parası mı alıyor diye sormuyor değil.
Böyle sorularla karşılaştığımda da Başkan Yılmaz’ı savunmak bana düşüyor “Yapmaz kocaman belediye başkanı hem sonra ihtiyacı mı var ki” diye çıkışıyorum.
Bu görsellerden Başkan Yılmaz’ın belki haberi bile yoktur.
Sanırım biraz daha dikkatli olunmalı bu konuda…
Hem diğer otel işletmelerini de Büyükşehir Belediye Başkanı olarak üzmemeli Yılmaz, değil mi?

GÜNÜN SÖZÜ
Hayatımın en mühim prensibi, kimseye hiçbir şekilde adaletsiz davranmamaktır. Socrates