Teröre Lanet

Ankara’daki lanet olası terör saldırısı olmasa bugün iki adayın seçim çalışmalarını yazacaktım.
Bu adayların birisi seçilme garantisi olan bir yerdeki AK Parti adayı Fuat Köktaş’tır. Bir diğeri ise seçilemeyeceği yerde olmasına rağmen, memuriyetteki görevinden istifa ederek CHP’den aday olan Necile Çokay’dır.
Ak Partinin seçim çalışmalarında her yerde Fuat Köktaş’ı görüyorum.
CHP’nin seçilme garantili yerlerindeki adayları, partilerinin seçim bütçesine katkıda bulunmaları yönündeki talepleri ‘’Paramız yok’’ diye geri çevirilerken, seçilmesine garanti gözüyle bakılan olan AK Partinin adayı Fuat Köktaş ise, hem partisinin bütün programlarına yetişmeye çalışıyor, hem de hatırı sayılır derecede para harcıyor.
Necile Çokay da CHP’nin altıncı sırasında olmasına rağmen partisinin programını sahada anlatmak için yoğun çaba harcıyor.
Bununla da yetinmiyor, O’da hatırı sayılır miktarda para harcıyor.
Çokay, henüz partisinin seçim bürosu yokken Samsun’un en işlek yeri olan çiftlik caddesinin, lise caddesi ile kesiştiği noktada seçim bürosu açıyor.
Böylesi idealist siyasetçilerin olmasını, siyasetin geleceği adına umut verici bir gelişme olarak değerlendiriyorum.
Her neyse, Ankara’daki terör saldırısı nedeniyle, hükümetin 3 günlük yas ilan ettiği bu günlerde siyasetten konuşmak çok da doğru değil aslında.
Gün birlik olma günü.
Türkiye’nin kalbinde patlatılan bombalarla 95 canı yitirdik.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın ‘’128 yoldaşımızı kaybettik’’ şeklindeki açıklamasına rağmen, bu yazı hazırlanırken Başbakanlık tarafından saldırıda ölenlerden bazılarının isimleri açıklanmıştı ama ölü ve yaralı sayısında bir değişiklikten söz edilmemişti.
Saldırının olduğu ilk dakikalardan itibaren ölü sayısının artmasından zaten endişe ediliyordu ama 95 candan sonra kaç kaybımızın olduğunun da fazla bir önemi yok aslında.
Hani nasıl söylenir:
‘’Biri de bir, bini de’’
Canımız yandı.
Öfkeliyiz.
Ama bir o kadar da sakiniz.
Asla paniğe kapılmayacağız.
Sonuna kadar barıştan söz edeceğiz.
Üniter yapımızı koruyacağız ve kardeşliğimizin bozulmasına asla izin vermeyeceğiz.
‘’Yaşasın demokrasi’’ ve ‘’İnadına barış’’ diye haykıracağız.
‘’Teröre lanet olsun’’ demekten de vaz geçmeyeceğiz ve bu laneti birlikte yeneceğiz