Terme’nin Yanındayım

Şenol Kul Terme Belediye Başkanı…
AK Parti’den seçildi.
Daha önce de Terme’nin Kozluk Belediye Başkanlığını yaptı, yine AK Parti’den.
AK Partili bir belediye başkanı olarak Terme’nin ne çevresinin ne de havasının kirlenmesine izin vermeyeceğini söylüyor.
Terme’de termik santral kurdurmamak için yoğun çalışma içine girdiğini hem kendisi söylüyor hem çevresi hem de Samsunlular bu çalışmaları medyadan izliyorlar.
“Bakanlık izin verirse ne olur” diye sordum bir ara kendisine.
“Termeliler ne derse o olur” cevabını verdi.
Aslına bakarsanız bu cevabın altında çok açık ifadeler var, okuyabilene.
Çalışmalar nedeniyle geçenlerde Ankara’ya gitmiş.
AK Parti Samsun Milletvekillerinden Cemal Yılmaz Demir’in telefon numarasını görünce şaşırmadım desem inanın.
Uzun süredir telefonla görüşemiyorduk kendisiyle.
Bir konuya daha şaşırdım, o da Cemal Yılmaz Demir’in telefon numarasıydı.
Milletvekili olduğu ilk yıllardaki numaraydı bu…
Telefon numarası konusunda statükocu sanırım.
Değiştirmemiş.
Cemal Yılmaz Demir Terme’de kurulması istenen termik santral konusunda da Termelilerin yanında olduğunu vurguladı.
Santralı hatırlattığımda ise “Terme ne derse o olacak, istenmiyorsa santral yapılmayacak” dedi.
Hey gidi hey…
Cemal Yılmaz Demir de AK Partili, Tülay Bakır da AK Partili. Aynı zamanda ikisi de AK Parti’nin milletvekili.
Bir süre önce Tülay Bakır bir basın toplantısı düzenlemiş ve bu sırada şu garip ifadeyi kullanmıştı:
“Bir termik santral, bir sigara kadar insan sağlığına zarar vermez…”
Nedenini de “Çünkü filtresi var” diye açıklamıştı.
Sigara içmeyi özendirmiş gibi olmayayım da sigaralarda da filtre var…(Sigara Sağlığa Zararlıdır)
Temiz enerjiye elbette karşı değilim ancak Samsun’da özellikle de termik santrala ciddi ciddi karşıyım bayanlar ve de baylar.
Samsunlular bu konuda Gerze’yi kendilerine örnek olarak almalıdır.
Komşu Gerze’de vatandaş direndi ve santral yapımını durdurdu, karar çıktı orada santral yapılmayacak.
O sırada ise Samsun’da dediklerine göre üç adet santral yapılıverdi. Doğalgaz santraliymiş değilmiş, zararı varmış yokmuş bilemem, ilgilileri araştırır bakarlar.
Üzerinde durmak istediğim Samsun’daki santraller ne hikmetse Samsunluların bile haberi olmadan yapılıverdi.
Zararları yokmuş.
Soğutma suyunu nereden alıp nerede veriyorlar, hiç mi doğanın dengesini bozmuyorlar?
Samsunlu uyuma, yakında bu santrallardan biri Cumhuriyet Meydanı’na da kurulur ve kimsenin haberi olmaz sanırım.
Biraz abarttım mı ne…

EŞEKLİKTEN KURTULMAK GEREKİR…
Köyün yaşlı semercisi ölmüştü.
Tüm eşekler köy meydanında toplandılar, tepindiler oynamaya başladılar.
Yaşlı hasta bir eşek duvar dibinde düşünüyordu.
Ona geldiler:
-"Haberin yok herhalde, semercimiz öldü" dediler.
-"Ne olmuş öldüyse?"
-"Artık sırtımız yara bere olmayacak, özgür olacağız..."
-"Nasıl bir özgürlükmüş bu"
-"Semerci olmayınca artık sırtımıza semer yapılmayacak, kırda bayırda istediğimiz gibi dolaşacağız..."
-Yaşlı eşek gülmüş:
-"Şaşarım aklınıza" demiş.
-"Bugün sevinçle tepineceğinize, aslında yas tutmalısınız. Ölen Usta iyi kötü sırtımızın ölçüsünü biliyor, bizi rahatsız etmeyecek semerler yapmaya çalışıyordu. Yarın bir acemi semerci getirirler, sırtınız yaradan kurtulmaz. İyisi mi siz semerciden değil, eşeklikten kurtulmanın yolunu arayın. Eşek kaldıkça, sırtınıza bir semer yapan bulunur."
Bu fıkradan çok ders çıkarırım.
Aksi giden bir şeyler olunca bu fıkra gelir aklıma.
Terme’de santral yapılıp yapılmayacağı konusu gündemdeyken de hatırladım bu fıkrayı.
Cemal Yılmaz Demir “Terme’nin yayındayım” dediğinde de.
Samsun ile Terme arasında otuza yakın santral iznini kim verdi?
Diğer başvurulara da izinin yolda olduğu iddialarını kim ortaya attı.
Şu anda Samsun’da Tekkeköy’de çalışan santrallara izni kim verdi?
İzinsiz mi çalışıyor bu santrallar?
Oysa benim bunları düşünmemem gerekir.
Çoluk çocuğumun geleceği için semercinin öldüğüne sevinmem değil sanırım eşeklikten kurtulmam şart….

GÜNÜN SÖZÜ
Maddi hayata tapanlar, deniz suyu içenlere benzerler, içtikçe susuzlukları artar. Muhittin-i Arabi