Hedef HALK’ın dünkü ‘İHANET GİBİ’ başlıklı manşetini görünce bu habere hiç şaşırmadım.
Bunun olabileceğini tahmin ediyor ve bekliyordum.
Daha önce yazmıştım çünkü.
Çok büyük bir yatırım olduğuna dikkati çekerek, o ÇED raporu verilmediği için tehlikenin geçtiğini sanan Terme halkının rehavete kapılmaması gerektiğini söylemiş ve bu kadar büyük yatırımı göze alanların bürokraside işi halledebileceklerini anlatmaya çalışmıştım.
“Para insanı bozar” bile demiştim.
Zira para sahibi adam güçlüdür.
Bizim insanımız paralı adamlara itibar eder, onun ricasını geri çevirmez ya.
O nedenle muhtemelen hatır-gönül meselesi devreye girmiştir. Yoksa o raporu vermek için hiçbir bürokratın rüşvet, hediye gibi ahlak dışı şeylere tevessül edeceğini sanmam.
Aslında DSİ ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığının o bürokratları da bu santralin zarar vereceğini biliyor olmalılar.
“Öyleyse ‘santral zararsız” şeklindeki çıkan o rapor neyin, nesi? diye sorarsanız.
Bu sorunun cevabının, o fotoğrafta gizli olduğunu düşünüyorum.
Fotoğraf şu:
Cuma günü Terme’de yapılan toplantıda Belediye Başkanı Şenol Kul, elinde mikrofon, santralin vereceği zararları ve tehlikeyi anlatıyor.
Ön sıralarda bir iki kişi var o kadar, fakat salon boş ne yazık ki.
Ama iftar sofralarının kurulduğu masalar dolu maşallah.
Bürokratı da iftar masasında, siyasetçisi de.
Ben, 26 Haziran’da Ankara’da bakanlık bünyesinde yapılacak o ÇED toplantısı öncesi, tehlikeye dikkat çekmek amacıyla Terme’de yapılan toplantıda salonun dolu olacağını ve salondan gür şekilde itiraz sesi yükseleceğini sanmıştım.
Yanılmışım.
Oysa parti ayrımı yapmaksızın, eski ve yeni milletvekilleri ve 17 ilçenin belediye başkanı ile siyasi parti temsilcilerinin o salonda olmasını beklerdim.
Sadece Büyükşehir Belediye Başkanımızı bu durumdan ayrı tutuyorum.
Sırtında ‘mobil santrale davet mektubu’ gibi bir kambur varken onun o toplantıya gelmesi zaten beklenemez ama siyasetçiler gelmeyince halk da gelmiyor.
Salon da boş kalıyor haliyle.
Kimden korksun adamlar.
Samsun’dan güçlü bir itiraz sesi yükselmiyor ve bürokrasi de bunu çok iyi biliyor.
Bu durumda “Zararı yok” raporu da çıkar.
Ankara’daki toplantıda CED raporu da alınır.
Sahi siz hiç termik santral gördünüz mü?
Karımın küçük abisi öyle bir santralden emekli olmuştu, onu ziyarete her gittiğimde ben görürdüm.
Bacalarından çevreye yayılacak zehri söylemek gereksiz ama Terme’de kömür çıkmadığı için yurt dışından gelecek bir milyon 400 bin ton kömür Terme sahiline boşaltılacak. Tozu cabası, ama yakılacak onca kömürün külü ne olacak?
Ey Terme Halkı;
O kül senin topraklarına boşaltılacak.
Bundan haberin var mı?
Samsun halkının zehirlenecek olması bürokrasinin umurunda olmaz yani onu söylüyorum.
Ve fakat
Termik Santral, o salona gitmek yerine iftar sofralarında sandalye kapma yarışında olanların umurunda olmalı.
Çünkü başka Samsun yok.