Samsun Büyükşehir Belediyesi ve Atakum Belediyesi zabıta ekipleri iş birliğiyle yapılan terazi denetimleri sonucunda yasalara uygun olmayan terazilere el konuldu.
Denetimler Türkiş mevkinde kurulan pazarda sürdürüldü ve maalesef bazı esnafın bilerek veya bilmeyerek vatandaşın hakkını yedikleri ortaya çıktı. Esnaflardan bazıları "Çin terazisi" de kullanmış. Ve yasalara uygun olmayan bu teraziler, zabıta ekipleri tarafından alınmış.
Peki, zabıta ekipleri tarafından yapılan denetimlere kadar ürün alan vatandaşın hakkı ne olmuş, satışı yaparken malum terazilerden kullanan esnaf vatandaşları bulmuş ve “özür dileriz hakkınızı yedik,” deyip eksik tarttıkları ürünleri vermişler mi alıcılara?
Asıl önemlisi denetimlerin daha pazarlar açılmadan tezgâhların ve fiyatların denetlenmesi, terazilerin kontrolden geçirilmesi olmalı. Olmalı da maalesef bir türlü yapılamıyor.
Bakarsınız ileriki günlerde pazarlarda denetimler sadece terazilerde değil de fiyatların yazılı olduğu etiketlerde de olur. Ürünlerin halden ne zaman çıktıkları kaç lira ödendiği ne kadar kar edildiği de denetimlerde göz önünde bulundurulur. Tabi benimki sadece öneri, bunu yapabilecek belediyenin olduğunu da sanmıyorum ya, neyse…
DEMİRTAŞ HALKTAN KOPMUYOR
İlkadım Belediyesi’ni daha öncesi yönetiminde de halktan kopmamaya çalışan İlkadım Belediye Başkanı Necaattin Demirtaş “Hizmet İçin İlkadım” toplantıları yapmayı ve halkla bütünleşmeyi sürdürüyor. Demirtaş, bir araya geldiği vatandaşlara “Sizden tek ricamız; bizler sizlere hizmet etmek için bu kadar koştururken bizim elimizden tutup bize destek olun” demekten de geri durmuyor.
Demirtaş mahalleliyle bütünleşmelerinde sorunları dinliyor ve notlar alıyor. Alınan bu notlar ne oluyor, sorunlar çözüme kavuşturuluyor mu bunu zaman gösterecek.
Başlamanın, bitirmenin yarısı olduğu unutulmamalıdır. Önemli olan başlamaktır. Bir önemli konu da İlkadım’da yaşayanların verilen sözlerin yerine getirilip getirilmediğini izleyip yapılmayanların yapılabilmesi için uğraşmak ve yönetenleri yarmaktır.
GÜNÜN SÖZÜ
İyi kalpli insan, başkalarını haset ettirmemek için, kendisinde birkaç kusur bırakır. (Benjamin Franklin)