Tencere Hükümet Düşürür Mü?

Yarım somunun var mı, Bir ufak da evin. Kimselerin kulu kölesi değil misin, Kimsenin sırtından geçindiğin de yok ya. Keyfine bak: En hoş dünyası olan sensin. Bu sözü Hayyam söylemiş de bugünün Türkiye’si için söylememiş.

Bugünün Türkiye’sinde bir somunla bile keyfimize bakamıyoruz. Çünkü o somunumuzun da yarısı elimizden alınıyor.

Bir zamanlar “ortadoğunun eş başkanıyım” diyenler Suriyelileri komşular adı altında ülkemize alıp demografik yapımızla oynamaya başlayınca misafirlerle ekmeğimizi bölüşmemizi istemişlerdi.

Ancak ne kadar hata yapıldığını sonunda gördük de sesimizi çıkaramıyoruz, yeter artık diyemiyoruz, gönderin şu Suriyelileri memleketlerine demekten korkuyoruz. Öyle ya dünya ne der değil mi, ey millet Dünyanın umurunda bile değil Türk insanının ekmeğinin elinden alınıp Suriyelilere verilmesi.

Ancak benim umurumda, çünkü emekli maaşım ger geçen gün hayat pahallılığı karşısında eriyor. Alım gücüm azalıyor, yediğim ekmek dilimi sofrada günden güne düşüyor. Tencereler zor kaynıyor. Hatta o kadar zor ki tenceredeki su bile azalıyor, tencere yanıyor tencere.

Samsun’da ne kadar yabancı var rakamı biliniyor mu, yabancılara ne kadar maddi yardım sağlanıyor dar gelirli vatandaşlar olarak biliyor muyuz?

Hayır değil mi, yabancılar misafir olarak geldiler ev sahibi oluyorlar. Neredeyse Türkleri Türkiye’den kovmaya kalkıyorlar.

İktidar bu insanları neden göndermiyor memleketlerine acaba. Suriye’ye bir başka devlet mi kurulmak isteniyor, Suriyelilerin Türkiye’ye gelmesinin asıl nedeni bu mudur acaba? Sınırlarımızdan koyduğumuzu söylediğimiz terör örgütleri bölgede devlet mi kuruyor, eğer böyle bir durum olursa Türkiye ne yapacak?

Teröristleri sınırlarımızdan davullu zurnalı geçirenler buna ortak olduklarını inkâr mı edecekler?

Yeter artık be, yeter. Canımız sıkılmaya başladı. Ey ortadoğunun eşbaşkanı olduğunu haykıran kişi veya kişiler size soruyorum mutlu musunuz?

Yolun sonu görünüyor da bu yoldan acaba Türkiye’yi bu yola sokanlar mı geçmek zorunda kalacak yoksa vatandaş mı?

GÜNÜN SONU

Kızgınlıkta bir an sabırlı olursan, yüz günlük pişmanlıktan kurtulursun.