Yazarlar // 4 Kasım 2014 Salı 00:00
Ragıp GÖKER
Samsunspor’un eski başkanları gazete sayfalarında atışıyor.
Bu kavgada taraf olmak istemem aslında ama konu Samsunspor olunca bir iki kelam etmeden da geçemem.
Öyle anlaşılıyor ki, kavga Samsunspor gelirlerinde konulmuş olan temlikler yüzünden başlamış.
Mazhar Başoğlu’nun iddiası bana çok çarpıcı geldi.
Ki;
Kazım Gürol Yılmaz’ın gazetelerde ilanla cevap verme gerekçesinin bu olduğunu tahmin ediyorum.
Mahzar Başoğlu, kendisinin başkan olarak görev yaptığı dönemde kulübe verdikleri paralarla ilgili alacakları için Kazım Gürol Yılmaz’ın kendilerine “Gelirlere temlik koydurmayın” ricasını yaptıktan sonra başkanlıktan ayrılırken, bizatihi kendisinin temlik koydurduğunu iddia ediyor.
İddia vahim.
Doğru mu bilmem.
Kazım Gürol Yılmaz’ın, bu suçlamalara gazete ilanlarıyla cevap verdiğini görüyoruz ama ben o ilan metninde özellikle bu iddiaya ilişkin bir cevabını okumadım.
Samsunspor gerçekten çok zor günler yaşıyor.
Kulübün anahtarının Vali’ye verilebileceği bile iddia ediliyor.
Sebebi parasızlık.
Daha kötüsü bu belirsizlikle birlikte oluşan güven bunalımı.
Artık kimse kulübü yönetenlere güvenmiyor.
Futbolcular para bekliyor ki, analarının ak sütü gibi helaldir.
Dahası, çaycı da para bekliyor, bekçi de.
Kazım Gürol Yılmaz gazetelere verdiği ilanlarda, “Kim ne kadar bağışlarsa, iki katını bağışlayacağım” diyor ama beş kuruşa ihtiyaç duyulan şu günlerde, kupada tur atlayan takımın kulübe kazandırdığı 40 bin doları almaktan çekinmiyor.
Ki;
Kazım Yılmaz’a kimse alacaklarından vazgeçmesini söylemedi.
“Senin döneminde Samsunspor kötü yönetildi. Kulüp ekonomik olarak senin başkan olduğun dönemde batağa sürüklendi. ‘Alacağım var diyorsan’ ki, diyorsun. Takım Süper Lig’e çıkana kadar alacaklarını ertele” deniliyor
Kazım Yılmaz’dan istenen tam olarak budur aslında.
KAZIM YILMAZIN ARALADIĞI KAPI
Planlı ve programlımıydı bilmiyorum ama Kazım Yılmaz’ın Mazhar Başoğlu’na ilanlı evabı bir önemli kapının aralanmasına neden olacak gibi geliyor bana.
Samsun’da Yusuf Ziya Yılmaz’ın Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesiyle birlikte başlayan ve bugün kulübün anahtarının Valiye verilmesinin düşünüldüğü sürece gelene kadar yaşananların iyi analiz edilmesi gerekiyor.
Kazım Yılmaz’ın başkan olduğu dönem çok suçlanıyor ama tek suçlunun da Kazım Yılmaz olmadığı biliniyor.
Bu dönem hesap dönemiyse, Hesap vermesi gereken başkanın da sadece Kazım Yılmaz olmadığını düşünüyorum.
Herkesin eteklerindeki taşları dökme zamanı gelmiştir.
Aksi halde gazete sayfalarında başlayan bu atışma kimin tenceresinin dibi kara olduğu tartışmasını bir kayıkçı kavgasına dönüştürür ki, bunun da Samsunspor’a hiçbir yararı olmaz.