Temizlik İmandan Gelir

Temizlik imandan gelir derler doğrudur da, bu nedenle de Müslümanlıkta beş vakit namaz öncesi abdest alınır, Müslümanlar vücutlarının çeşitli yerlerini temizlerler. Ağız burun yüz eller kollar, ayaklar yıkanır.

Ancak şimdi Samsun’da bunun önüne geçmek isteyenler var. Beş vakit namazda abdest alırken harcanacak suyun ne kadar tutacağını hesaplayan var mı? Henüz faturalar gelmediği için farkında değiliz daha. Ancak faturalar gelince anlayacağız bunu. Su kullanımının artacağı yaz aylarında fiyatların da artmasının anlamı nedir bilemiyorum.

Samsun Türkiye’nin en önemli iki nehirlerinden olan Kızılırmak ve Yeşilırmak'ın denize döküldüğü bir ildir. Bunların üzerinde barajlar vardır, bu barajlar da büyük barajlardır.  Ancak ne hikmetse Samsun Büyükşehir Belediyesi su fiyatlarını artırıyor ve Türkiye’de Büyükşehirler içinde en fazla fiyatla bu suyu vatandaşına satıyor. Böyle bir karar alınmasının da bir nedeni vardır mutlaka, bunu da en iyi Belediyeyi yönetenler bilirler.

Temizliğin imandan geldiği söylenen ve uygulanan dine inananlara bu iki nehrin aktığı topraklarda abdest almak yerine insanları teyemmüme zorlamanın anlamını açıklayın vatandaşa. Ancak vatandaş yine de unutmasın temizlik gerçekten imandan gelir. Hatta bu pandemi döneminde bile temizlik en önemli korunmalardan birisidir.

ÖZGÜRLÜK VAR MI?

Önce yürüttüler, şimdi de engellemeler başladı. Türkiye’nin tüm illerinden barolar bir yürüyüş düzenledi. Hukukçular cübbelerini giydiler yollara düştüler. Yollar yürümekle aşınmadı ancak hukukçular Ankara’ya varmaya başladıklarında engellemeler de devreye girdi.

Polis müdahale eder mi etmez mi, ederse orantısız güç kullanılır mı kullanılmaz mı henüz belli değil. Ancak bilinen bir gerçek, yürüyüşçülerin önlerinin kesilmeye başlandığıdır. Hukukçuların kendi haklarını aramak için çıktıkları yolda engellenmeye başlanması karşısında şimdi Türkiye’de hukuk vardır diyebilecek ve hukukçular hukuku savunabilecekler mi?

Son yıllarda değişmeyen bir gerçek var. Türkiye’de üstünlerin istediği hukuk var. Türkiye Barolar Birliği Başkanı’nın bu yürüyüşlerde avukatlarla, hukukçularla birlikte olmamasını siz nasıl değerlendirirsiniz bilemem de bana biraz ters geliyor doğrusu.

Baroların bölünme durumuna getirilmesinin altındaki gerçek de budur işte. Hukukçuların ve baroların yanında olması gereken Barolar Birliği Başkanı henüz tavrını tam koymuş gibi görünmüyor. Sahi Türkiye’de hukuk var mı?

Soruya verilecek bir tek cevap var: Türkiye’de üstünlerin hukuku var. Dün de böyleydi bugün de yarın da böyle olacağa benziyor.

GÜNÜN SÖZÜ

Bekleyebilen için herşey iyi sonuç verir. (Tolstoy)