istanbul sex shop casino siteleri istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama baker depolama
Temiz Çevre
Yazarlar // 4 Ağustos 2014 Pazartesi 00:00

Ragıp GÖKER

Dün TRT Haber kanalında bir Samsun haberi vardı. Henüz İlkokul çağında iki kız çocuğu hazırladıkları broşürleri ve afişleri dağıtıyorlardı. Kanal, henüz ergen bile olamamış bu iki yavrucağın Samsunluları çevrelerini temiz tutmaya davet etmesini haber yapmıştı.

Çocukların elindeki broşürü alan ve afişleri vitrinlerine asan hemen hemen herkes çocuklara hak veriyorlardı.

‘’Sigara izmaritlerini sokağa atmayın’’ diyordu.

‘’Hay hay çocuğum’’ diyor herkes.

‘’Aman ne iyi’’ diye düşünebilirsiniz.

Öyle mi oluyor gerçekten.

Bir süre sonra o çocuklara hak veren ve ‘’Elbette öyle yaparız yavrum’’ diyen, sigara izmaritini o an için sokağa atmayacağını söyleyenlerin bir çoğu bir süre sonra çocuklara verdikleri sözleri unutacaklar.

Çevreye duyarlılık gösterme bakımından çocuklar bizden daha hassastır.

İnanın bana gerçekten öyle.

Sanırım 25 yıl kadar önceydi, şimdi Antalya’da gazetecilik yapan Ali Orhan’la birlikte bir haberi takip etmek için Çorum’a gitmiştik.

Ali, o zaman da sakallıydı.

Boynunda da fotoğraf makinesi asılıydı.

Haber yapacağımız mekâna doğru yürüyorduk, bir taraftan da çekirdek çitliyorduk.

Üniformasından lise öğrencisi olduğu anlaşılan bir kız çocuğu yanımıza gelerek, ‘’Siz gazeteci misiniz amca?’’ diye sordu ve ‘’Çorumlu değilsiniz galiba’’ diye devam etti.

Gazeteci olduğumuzu Ali’nın kılık kıyafetinden ve boynundaki fotoğraf makinesinden anlamış olabilirdi ama yabancı olduğumuzu nasıl anlamıştı.

Merak edip sordum.

‘’Nasıl anladın?’’ diye.

‘’Çorumlular çekirdek kabuklarını sokağa atmazlar’’ diye cevap verince, Ali bana baktı, ben Ali’ye.

Çok utanmıştık.

O gün bu gündür sokağa onu kirletecek hiçbir şey atmamaya özen gösteririm.

Atanı da uyarırım.

O çocuk bize hayat boyunca unutamayacağımız bir ders vermişti.

Dün karım ve ben, fuar alanındaki Arzum Çay bahçesinde aralarında Doktor Can Aydın ve eşi Berrin Aydın’ın da bulunduğu bir gurup dostla sohbet ediyorduk. Ben TRT’de izlediğim çocuklarla ilgili o haberi anlattım. İzlememişler ama ben anlatınca çok etkilendiklerini söylediler.

Berrin Hanım tanık olduğu bir başka durumu anlattı. Atakent’de yaşıyor Aydın Ailesi, tanımadıkları biri elinde büyük bir torba ile her sabah kumsala bırakılan çöpleri topluyormuş.

‘’Her çöpü sabırla topluyor ama sadece camları almıyor’’ dedi Berrin Hanım.

‘’Kumsala çöp atmasalar iyi ama madem atıyorlar, onu birileri topluyor, cam atmasalar bari’’ diyor yani.

O kumsal bizim beyler, bayanlar.

Tanrı’nın bize bağışıdır kumsallar.

Denize girip güneşleniyoruz. Herkes yarın yine oraya gelecekmiş gibi yani evi gibi bıraksa, çok mu zor bunu yapmak.

‘’Kumsala çöp atmayın’’ dedim diye sokakları unutmayın. Sokakları da hatta bütün çevreyi de evimizin bir köşesi gibi kullanmaya özen gösterin.

Lütfen….!