Rahmetli Kayınvalidem, gereksiz işler ve buna dönük talepler karşısında ''Hep bitti de leğene kapak mı noksan kaldı'' derdi.
Bataktaki bizim belediyeler de, her işi tamam ettiler, gözü çalışanların üç-otuz tutarındaki maaşlarına göz dikmişler.
Atakum'da belediye işçileri bir süredir yarım maaş alıyorlar.
Ki;
Buna dair eleştirileri bu köşedeki yorumların yanı sıra, gazetenin defalarca manşetine taşıdığı haberlerden okumuşunuzdur.
Atakum'daki eksik maaş ödemesi devam ediyor.
Çalışan maaşlarıyla ilgili bir başka skandal gelişme ya dair haber de Tekkeköy Belediyesinden geldi.
Tekkeköy Belediyesinin AK Parti'li Başkanı Mustafa Candal, kendisinden önceki AK Parti'li Başkan Hasan Togar zamanında, 2 Ocak 2024 tarihinde Hizmet İş sendikasıyla imzalanan belediye bünyesinde kurulu bulunan İmar İnşaat Hayvancılık Tarım San Tic Ltd şirketindeki 300 çalışanı kapsayan toplu iş sözleşmesin 45. maddesinden doğan enflasyon farkını ödemek istemiyor.
Tekkeköy Belediyesi, çalışanlarına, ''Yerel seçimler sonrası Tekkeköy Belediye Başkanlığı ve TEKKEKÖY İMAR İNŞ. HAYV. TARIM SAN. TİC. LTD. ŞTİ. iştirakine ilişkin mali denetimlerimiz neticesinde; işverenliğimizin gelir gider dengesi içerisinde işçilik alacaklarının karşılanmasının mümkün olmadığı tarafımızdan görülmüştür.''ifadelerinin yer aldığı bir yazının yanı sıra, işçilerin hak edişlerinden feragat ettiklerine dair bir de feragatname de göndermiş.
Konuyla ilgili bilgisine başvurduğumuz Hizmet İş Sendikası Samsun Şube Başkanı Ziya Uzun, toplu iş sözleşmesinin şirket bünyesindeki yaklaşık 300 işçiyi kapsadığını ve sözleşmeden doğan durum nedeniyle, şirket çalışanlarının 40 bin lira dolayındaki maaşlarının, 50 bin liraya kadar yükseleceğini söyledi.
Sendika Şube Başkanı Uzun, işverenin iki kez kendilerine, enflasyon farkını içeren maddeden vazgeçmeleri yönünde teklifte bulunduklarını ama kendilerinin bunu kabul etmediğini de sözlerine ekledi.
Bu arada belediye yönetimi, toplu iş sözleşmesinden yararlanan şirketin yanı sıra, başka bir şirket daha kurarak, işçileri bu şirket bünyesine nakletmeye çalıştığına dair iddialarda dillendiriliyor.
Bu iddialar nedeniyle mi, yoksa belediyenin ''maaş ödeyemez duruma geliriz'' şeklindeki ifadesi nedeniyle mi bilinmez bazı işçilerin, sendikanın ''imzalamayın'' şeklindeki uyarısına rağmen, kazanılmış haklarından feragat ettiklerine dair o feragatnameyi imzaladıkları anlaşılıyor.
Demem o ki;
TÜRK-İŞ'in dört kişilik bir aile için açlık sınırını 19 bin 830, yoksulluk sınırını ise 64 bin 595 TL olarak açıkladığı ülkemizde, en düşük emekli maaşının 14 bin 469 liraya çıkarılması için yasal düzenleme için hazırlıklar yapılırken, asgari ücret ise 22 bin 104 lirayla açlık sınırı düzeyinde kalmışken, örgütlü toplum olmanın nimetlerinden yararlanmış belediye işçilerine bu hakkı çok gören yöneticilerin olması ne kadar can sıkıcı bir durum.
İşçilerin baskılara boyun eğerek kazanılmış haklarından feragat etmek durumunda kalmalarıysa daha da can sıkıcı bir durum olmuş
Kaldı ki,
Tekkeköy Belediyesindeki şirket iççilerinin maaşları, toplu iş sözleşmesinden doğan haklarıyla bile TÜRK-İŞ'in açıkladığı yoksulluk sınırı olan 64 bin 595 liraya bile ulaşamamış.
Çalışanın maaşına göz diken birinden yönetici olamaz kardeşim.
Halkın oylarıyla seçilmiş olsa bile Belediye Başkanı ise hiç olmaz.
Bilmem anlatabildim mi?