Tek Adaylı Demokrasi

AK Parti ve MHP’de ilçe kongreleri tamamlandı.

Gözler şimdi İl kongrelerine çevrildi.

AK Parti’de kongrenin ne zaman yapılacağı henüz bilinmiyor ama MHP il kongresini 11 Ekim Pazar günü yapacak.

‘’Kongre’’ dediysek.

Öyle seçim falan da beklemeyin.

Bir seçim olacak elbette ama MHP’nin muhterem delegelerine ‘’Şunu sandığa atacaksınız’’ denilerek, ellerine bir liste tutuşturulacak.

Seçim de bundan ibaret olacak.

O listeyi de, seçime tek aday olarak girmesi kararlaştırılan şu anki İl Başkanı Abdullah Karapıçak yapacak.

Büyükşehirler arasında ilçe kongrelerini tamamlayan ilk şehir olan Samsun’da, AK Parti teşkilatının hazırlıkları bu aya yetişir mi bilmem ama AK Parti Samsun İl Kongresi en geç Kasım ayında yapılacaktır.

AK Parti’de de İl Başkanı Ersan Aksu’nun kongrede tek aday olarak çıkması bekleniyor.

Ersan Aksu’nun karşısına aday olarak çıkmak isteyenler olacaktır elbette.

Ve fakat

AK Parti, ilçe kongreleri dahil bütün kongrelerini tek adaylı seçimle yapıyor.

Bu kuralı bir tek Fuat Köktaş delmişti.

İl Başkanı olduğu dönemde Osman Çetinkaya’nın il kongresine Genel Merkez kararıyla tek adayla girmesi kararlaştırmışken, ortaya çıkan Fuat Köktaş ikinci bir aday olarak seçime katılmış ve o seçimi ezici bir çoğunlukla kazanmıştı.

AK Parti içinden, Fuat Köktaş kadar teşkilatlara hakim bir başka güçlü isim çıkar mı?

Hiç sanmam.

Mustafa Demir’in, Ersan Aksu ile yola devam edilmesini istemeyeceğini tahmin etmekle birlikte AK Parti içinden ikinci bir Fuat Köktaş çıkmayacaktır yani.

Adaylar üzerinden bir tahlil yapmak istemiyorum aslında.

Amacım da bu değil.

Şunu soruyorum.

Neden birden fazla aday değil

Neden tek adayda ısrar ediliyor.

Karapıçak’ın da, Aksu’nun da karşısına başkaları çıksa kıyamet mi kopar.

Parti mi zayıflar.

Hiç sanmam.

AK Parti’nin de, MHP’nin de birden fazla adayın yarışacağı kongrelerden daha da güçlenerek çıkacağına inanıyorum ben.

Demokrasi de bunu gerektirir zaten.

AK Parti’de Mehmet Teyyare aday olmak istediğini daha önce açıklamıştı biliyorsunuz.

MHP’de de Abdullah Karapıçak’ın karısında aday olmak isteyenler vardı.

Genel Merkeze kadar gidip görüşme yapanlar ve bu görüşmelerde önlerinin açılacağını uman partililer bile oldu.

Ki;

Her bir o koltuğa en az Karapıçak kadar yakışırlardı.

Olmadı.

Önleri kesildi.

Soru aslında şu:
Neden tek aday.

Bu sorunun cevabını bilmem mümkün değil elbette ancak, bir tahminde bulunabilirim.

İl ve içe başkanlarının kimlerden oluşacağını liderlerin çok önemsediğini düşünmüyorum.

Bunun üzerinden partililere bir mesaj verilmek isteniyor sanırım.

O mesaj da sudur kanımca.

‘’Bizde tek aday olur, kimse karşımızda aday olmayı düşünmesin’’

Anlatılmak istenen budur bence.

MHP’de Meral Akşener bunu düşündü biliyorsunuz.

MHP’ye Genel Başkan olmak istedi Meral Hanım.

Süreç İYİ parti’yi doğurdu.

AK Parti bünyesinden de, Davutoğlu’nun Gelecek Partisi ile Babacan’ın DEVA Partisi doğmuştu.